• BIST 9891.08
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • Gümüşhane : 24 °C
  • Trabzon : 22 °C

EKONOMİK DARBOĞAZ

23.03.2016 16:11
Serhat Akyol / YAZAR

Serhat Akyol / YAZAR

Türkiye geçtiğimiz hafta bir kez daha terörün karanlık yüzüyle karşılaştı. “Hainler” Ankara'nın merkezini son beş ayda üçüncü kez kana buladı. “Böylesine acımasızca katledilişlerle yüreklerimiz dağlanıyor.”  “Neden?” diye sormaktan alıkoyamıyoruz kendimizi. İnsanlar kendini nasıl bir cehalet ile düşüncesizce maşa yapar terör ellerine. Teröre lanet ediyoruz, teröriste lanet ediyoruz. Hepsinden önemlisi teröre sebep olan, terörist eylemlere zemin hazırlayan, birlik ve bütünlük kavramını hiç eden, şahsi menfaatler doğrultusunda kaotik ortamlardan nemalanmaya çalışan acizlere lanet ediyoruz. Kalbi kararmış hayalperestler bilsin ki; barış dostluk ve kardeşlik asırlardan beri süregeldiği gibi yeniden kazanacaktır. Bu vesileyle bu patlamalarda hayatını kaybedenlere rahmet ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralı kardeşlerimize de geçmiş olsun diyorum.

                Ülke içerisinde ve dışarıda yaşanan tüm gelişmeler şüphesiz ki ekonomik sistemimiz içerisinde yansımalarını buluyor. Terör sıkıntısı, Rusya ile gerginlik ve Rusya ambargosu, arapsaçına dönen Suriye ve mülteci meselesi diğer yandan da Avrupa’nın düşmüş olduğu ekonomik durgunluk vs. zaten kırılgan olan ekonomi dinamiklerimize zarar vermeye devam ediyor. Bütün bunların karşılığını turizmde, ihracat ve yurtdışı müteahhitlik işlerinde, doğrudan yatırımlarda, iç tüketimde hatta tarımda görüyoruz.

                Yurtiçi terör ve güvenlik endişesi de iç turizmi, tüketimi, ticareti, ekonomik faaliyetleri kısıtlar boyutlarda. Aslında doğu ve güneydoğu bölgesindeki zengin kültürel turizm neredeyse durdu denilebilir. Büyükşehirlerdeki patlamalar ile birlikte oluşan korku ve güvensizlik ortamı başta, İstanbul, Ankara gibi metropollerde turizmi sıfır noktasına yaklaştırdı. Hatta bırakın turist gelmesini metropol sokakları hiç olmadığı kadar ıssızlaştı. Bunların sonucunda daha az ekonomik aktivite, daha az tüketim, daha az üretim, korku, güvensizlik ve dolayısıyla da yavaşlayan ekonomi ve büyüme hızı olarak karşımıza çıkacak.

                Rusya krizi ve ambargosu özellikle Antalya’da ki ekonomik durgunluğun yegâne sebebi. Malum Antalya’ da hem turizm durdu hem de ihracat. Muğla, Bodrum, Marmaris, Kuşadası gibi daha çok yabancı turist çeken bölgelerdeki durumda vahim görünüyor. Sorun sadece Rusya olsa belki sıkıntı olamayacak ama Avrupa ve Asyalı turistler de terör ve iç güvenlik endişesi ile misafirimiz olacak gibi görünmüyor. Korkuyorlar ve haklılar.

                Bozulan ekonomik aktiviteler Kobi ve esnafı olumsuz etkiliyor. Zira daha çok ticarette kullanılan çek ödeme sistemi sekteye uğramış durumda. 2016 itibariyle ödenmeyen karşılıksız çek rakamlarında muazzam bir artış görülüyor.2009 yılından bu yana görülen en yüksek karşılıksız oranlarına ulaştık. Bu oran yaklaşık %4,1. Ayrıca artan kredi kullanım oranları durumu var. Kredi kullanımında yoğunluk özellikle ekonomik daralma yaşanan bu bölgelerde yaşanıyor. Dolayısıyla potansiyel batık kredilerde artış beklemekte yanlış olmaz.

Hiç kuşku yok ki sıkıntılı günler bizi bekliyor ama dirayetle ve korkmadan çalışmaya devam etmeliyiz. Türkiye büyük bir ülkedir, Avrupa’nın en büyük 4üncü, dünyanın en büyük 16ncı ekonomisi olduğumuzu unutmayalım. Üzerimize düşen, ne kadar güçlü bir ülke olduğumuz hatırlayarak, büyük bir ekonomi olduğumuzu bilerek gereken yapısal ve ekonomik önlemleri almaktır.

Aslında bu duruma en güzel cevabı İngiliz Virgin Group Başkanı Sir Richard Branson, verdi. Bu zor günlerde Türkiye’nin yanında olunması gerektiğini belirten Branson; "Türkiye'de bombalı saldırı olunca, konferansa katılımınızı iptal etmeyi düşünmediniz mi? Korkmadınız mı" şeklindeki soruya, "Hayır, çünkü terör her yerde olabiliyor. Nedense bazı şehirlerde örneğin  İstanbul'da, Ankara'da bomba patlayınca hemen 'o ülkeye o şehre gitmeyin' çağrısı yapılıyor. Ancak New York'ta, Paris'te, Londra'da terör saldırısı olunca oralara gitmeyin çağrısı yapılmıyor. Bence bombalar patlasa da hayat devam etmeli, seyahatler devam etmeli. Bundan sonra Londra'da, Paris'te bomba patlayabilir" diye yanıt verdi. Her halde bundan daha güzel anlatılamazdı diye düşünüyorum ve ekonomik olarak daha zengin yaşam kalitesi olarak daha yüksek günlerin yakın olduğunu biliyorum. Umutlarımız hiç tükenmeyecek.

Piyasalara bakacak olursak;

DOLAR

Geçtiğimiz haftada Amerikan Merkez Bankası (FED)’ nın Mart ayı toplantısını takip ettik. Toplantıdan çıkan sonuç; Herhangi bir faiz artırımı gerçekleşmezken FED’ in sakin tutumunu koruyacak olmasıdır. FED Başkanı Yellen toplantıdan sonra yaptığı basın konferansında yeniden global risklere dikkat çekti ve önümüzdeki dönem hamlelerinin enflasyon görünümüyle paralel şekilde belirleneceğini belirtti. Hafta içerisinde Ankara’da patlayan bombalar sonucu ani ve suni bir sıçrama gerçekleştiren dolar FED toplantısı ve Yellen’ in açıklamaları sonrası hızlı bir şekilde geri ivme kazandı.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz indirimlerinden sonra FED’ inde sakin tutumunu koruyacağı beklentisi gelişince bu durum gelişmekte olan ülke para birimlerinin güçlenmesine sebep oluyor. Bu ani düşüş için 2,85 seviyesi önemlidir. 2,85 direnci kırılırsa önce 2,83 destek noktası düşüşün devamında ise 2,82 destek noktası görülecektir. 2, 85 seviyesi altında alımlar görebiliriz. 2,82–2,83 arasında alışlar artacak ve bir toparlanma söz konusu olacaktır. Bu durumda kur yeniden 2,85 seviyelerinde tutunmaya çalışacaktır. Bu hafta içerisinde 2,86 hedef seviyesi ve hatta 2,87 rekor seviyesini görmek mümkün olacaktır.

ALTIN

Altın kurlardan bağımsız olarak hareket eğilimini koruyor. Son dönemde yaşanan tüm belirsizlikler altına rekor üstüne rekor kırdırıyor. Gerçi merkez bankalarının izleyecekleri yolları belirlemesinin ardından altındaki hareketlilik yeniden dolar kuru ile paralel seyretmeye başlayacaktır. Fakat ne var ki dolarda ki aşağı yönlü sert hareketlilik altında yeniden yukarı yönlü ivme kazandırdı. Dolar 1250 seviyesinin üzerinde tutunmaya çalışıyor. Eğer dolarda toparlanma görülür ve yönünü yukarı çevirirse altında da hızlı bir negatif seyir izleyebiliriz. Aşağı yönde 1240 ve 1230 destek seviyeleri olacaktır. Yukarı hareketlilikte ise önce 1260 ardından da 1265 seviyeleri takip edilecektir. Global gelişmeler ve dolar kuru dikkatlice takip edilmelidir.

BRENT PETROL

Hafta boyunca yükselişine devam eden petrol 2016 yılının en yüksek seviyelerine ulaştı. 17 Nisan da yapılması planlanan toplantı da piyasalarda olumlu beklentinin oluşmasına sebep oluyor. Gerçi Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina geçtiğimiz hafta bazı açıklamalarda bulundu ve petrol de halen aşırı arzın devam ettiğini belirtti. Nabiullina’ ya göre 2016 için ortalama fiyat beklentisi 30 dolar civarında. İyimser beklentiler ışığında Petrol geçtiğimiz hafta 42,50 seviyesinde tutunmaya devam etti. Ilımlı havanın devamında yukarı yönde 43,00-43,50 seviyelerini görmemiz mümkün olacak gibi. Aşağı yönlü bir hareketlilikte ise öncelikle 42,00 seviyesi ardından da toparlanma görülmez ise 41,00 seviyeleri destek noktaları olacaktır.

“Silahların, bombaların sustuğu, feryat ve göz yaşının dindiği, huzur ve sağlık dolu mutlu bir hafta geçirmenizi dilerim.”                                                                                              

Serhat AKYOL / Ekonomist

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim