• BIST 9915.62
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • Gümüşhane : 18 °C
  • Trabzon : 18 °C

DİKKATLİ OLMALIYIZ

03.10.2016 15:51
Serhat Akyol / YAZAR

Serhat Akyol / YAZAR

Oldukça hareketli ve sürprizlerle dolu bir hafta geride kaldı. Güncel gelişmeleri birlikte değerlendirmeden önce aşağıdaki kavramları açıklayalım istiyorum.

MOODY’S                               : Moody's Investors Service, genellikle Moody's diye hitap edilir, Moody's Kurumu'nun geleneksel iş çizgisini ve ismini temsil eden bonoların (tahvilkredi derecelendirme işletmesi. Moody's Yatırımcılar Hizmeti ticari ve kamu işletmelerin çıkardığı bonolar üzerinde uluslararası parasal araştırma sağlar.

FITCH                                   : Fitch Ratings Inc.  ABD devleti tarafından 1975'de onaylanan, Moody's and Standard & Poor's ile Üç Büyük kredi derecelendirme şirketi arasında yer alır.[1] Fitch Ratings'in iki merkezi vardır: New York, ABD ve LondraBirleşik Krallık.

STANDART&POORS : Merkezi ABD'nde New York'ta bulunan uluslararası kredi değerlendirme kuruluşudur.

Kısacası bu üç kurumda uluslararası kredi değerlendirme kuruluşudur ve değerlendirmeleri dünya üzerinde dönen yatırımların yönünü belirleyecek kadar kuvvetli olabilir.

Şimdi gündemimize dönelim;

21 Eylül sabahı, Japonya Merkez Bankası (BOJ), yeni para politikasının yaklaşımını açıkladı. Bu yeni yaklaşımın, uzun dönem sonucu da pek tahmin edilemiyor. Hemen akşamında ise, ABD Merkez Bankası (FED) faiz artırmayacağını, deklare etti. FED ayrıca 2016 yılında, bir kez faiz artırımı yapacağını belirtti. Kasım ayındaki seçimler dolayısıyla FED faiz artırmayacak olması dolayısıyla aralık ayında faiz artırımı olacağı kesindir. Bu da aralık ayında TL’nin dolara karşı yeniden değer kaybına neden olur.

Yine 21 Eylül sabahında, TCMB Para Politikası Kurulu, faiz oranlarını düşürdü. Buna göre;

  • Gecelik faiz oranları arasında marjinal fonlama yüzde 8,5 oranından yüzde 8.25 oranına indirildi.
  • Merkez Bankası borçlanma faiz oranı 7.25 düzeyinde sabit tutuldu.
  • Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ise yüzde 7,5 düzeyinde sabit kaldı.

Geç likidite penceresi uygulamalarında bankalar arası para piyasasında 16.00–17.00 arası gecelik vadede faiz yüzde sıfır düzeyinde sabit tutulmuş, borç verme faiz oranı ise yüzde 10 değerinden yüzde 9.75 düzeyine indirilmiş oldu.

TCMB üçüncü çeyrekte iktisadi faaliyetin ivme kaybettiğine işaret ediyor. Ama destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla ve yapısal reformların yapılması sonucu, gene de son çeyrekten itibaren iç talepte toparlanmanın başlayabileceği de vurgulandı. Toplam talepte yavaşlama ve gıda fiyatlarının aşağıya doğru seyri etkisi ile de, kısa vadede enflasyonda düşüş öngörülmektedir.

            TCMB deki bu beklentiler güzel;

Önce BOJ, sonra da FED para ve faiz politikalarını, ardından da TCMB açıklamalarını izledik. Türkiye ve ABD geleceği hakkında tahminde bulunmak biraz daha kolay ama Japonya’da belirsizlik hâkim ve sağlıklı tahminler yapmak çok kolay olmayacaktır.

Şimdi; FED, aralık ayından önce faiz artırımı yapmayacak gibi duruyor. BOJ ve TCMB ABD de ki gelişmeleri takip edecektir ve adımlarını da ABD de ki bu gelişmelere göre atatacaktır. Zaten uygun olanda böyle olmasıdır.  

Japonya’nın durumu oldukça belirsiz görünüyor. Japonya negatif faizlere dayandıkça, yatırımcılar, örneğin uzun vadeli yatırımcı sigorta şirketleri, fonlarını daha yüksek ve pozitif faizli yerlere taşıdılar. 200 milyar dolarlık borç alındı ve de Japonya dışına pozitif faize taşındı.

Japonya’nın önünde iki seçenek var;

  1. Ya negatif faiz ile birlikte, bono ve hisse senedi satın alma yaklaşımına devam edecek
  2. Yada bankalara negatif faizle kredi verip, bankaların da başkalarına kredi vermesini sağlayacak.

Tahminler bu şekilde bakalım neler olacağını izleyeceğiz.

ABD tarafında, FED Guvernörü Bayan Lael BRainard’ın yaptığı konuşmasında “faizi artırarak piyasayı sıkmak, pasif durmaktan daha tehlikelidir” demesi önemliydi.

Bu arada geçtiğimiz hafta OECD 2016 global büyümesi tahminini yüzde 3,0 değerinden yüzde 2,9 değerine düşürmüştü. Diğer taraftan da 2017 global büyüme tahminini ise yüzde 3,3 düzeyinden 3,2 düzeyine indirmişti. Bu değişiklikler oldukça önemli, çünkü global büyüme düşünüldüğü kadar güçlü artmıyor. Özetle, OECD ayni zamanda düşük faizin ve negatif faizin risk artışı yarattığını ve bu nedenle de global büyüme sorunu mevcut olduğunu vurguluyor.

FED, faiz artışı yapılmaması ile ilgili önemli nedenleri şöyle sıralıyor. Örneğin FED Başkan yardımcısının kısa bir makalesi var. Bu makale özellikle prodüktivite artışı olmamasının ABD ekonomisini ve global ekonomiyi zayıflattığını açıkça vurguluyor. Diğer taraftan da FED Guvernörü Lael Brainard’ ın bir makalesi de nelerin değişmesi gerektiğini gündeme getiriyor. Bu makaleye göre; örneğin, enflasyon düşük kalıyor. İşgücü piyasasında düşünülenden daha fazla sorun olduğunu vurgulanıyor. Ülke dışı piyasalardaki gelişmelerin yani dış talebin de önemli ve sorunlu olduğu da gündeme getiriliyor ve nötr faizin uzun süre daha oldukça düşük kalacağı da vurgulanıyor. Sonuçta para politikası opsiyonlarının şoklara müdahalede asimetrik sonuçlar yarattığı belirtiliyor. Bütün bunlar iyileşmenin yavaş tempoda olabileceğini gösteriyor deniyor.

Bu durumda, Türkiye’nin, ancak makul dozda ve ölçülü bir şekilde faiz değişimi yapabileceği aşikârdır.

15 Temmuz kargaşasından sonra reyting kuruluşu Moody’s cuma günü ülkemiz hakkındaki en son değerlemesinde de, son derece pozitifti. Moody’s hepimizi oldukça şaşırtan bir iyi niyetlilik ile Türkiye’nin 15 Temmuz sonrasındaki baskıları atlattığını vurgulamıştı. Ama ne olduysa şaşırtıcı bir şekilde, geçtiğimiz hafta sonunda Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir düzeyden düşürdü. Piyasada yatırım yapılabilir ülke değerlendirilmesinin kaldırılmasının, sonucunda birkaç milyar dolar fon kaybı yaşanacağı kesindir.

Peki, ne oldu da böyle oldu;

Fitch, 2012, Moody’s 2013 Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyesine çıkartmıştı. Ancak 2013 ila 2016 arasındaki dönemde Türkiye’de faiz iki misline çıktı ve borsa da önemli ölçüde düşüş yaşandı. Bugün bakarsak borsada yabancıların payı bugün yüzde 61 kadar.

Tabii 2016 yılı sonunda FED ’in faiz arttıracak olması ve artan ABD faizinin de doları değerlendirecek olması, tahvil ve borsada negatif etki yapacak ve satışlara yol açacak.

Hem Standard and Poors, hem de Moody’s, ratingimizi yatırım yapılabilir düzeyinin altına indirdi. Bu durumda ülkemizden bir miktar yabancı kaçışı yaratması da olağan sayılmalı. Bir tek Fitch bizi hâlâ yatırım yapılabilir düzeyinde değerlendiriyor.

Yabancıları kaçırmamamız gerekiyor. Bırakın kaçırmayı, tersine ülkemize sermaye getirmeleri hem büyüme hem de istihdam artışı sağlayabilmemiz için önemli. Çünkü son dönemde cari denge de açık büyüdü. İstihdam artışı yaşanmadı, bunun yanında işsizlik artışı yaşandı ve de sanayi üretimi yavaşladı. İç ve dış sorunlar da bundan sonra sıkıca kontrol edilmek zorunda.

Türkiye 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında gündeme getirmeye çalıştığı reform önlemlerini şimdi aynı hızla uygulamak zorunda. Aslında reyting düşüşleri bize “vız gelip tırıs gitmez”, illaki bir zarar verir ama bu bahsettiklerimiz yapıldığı takdirde de reyting düşüşü pek sorun olmayacaktır. Hatta reyting zaman içinde yeniden yükselir.

Acı ama sürekli bahsediyoruz, maalesef tasarrufu düşük olan ülkeler yabancı sermaye yatırımı ve doğrudan yatırımlara muhtaçtır. Şu an çok akıllıcı hareket etmeliyiz ve elimizde kalan son pozitif değer Fitch ile yakın ilişki kurmamız ve notumuzun değişmemesini sağlamalıyız. Kabadayılık yapmaya gerek yok, zararın neresinde dönersek kar saymalı ve elimizde kalanın kıymetini bilmeliyiz. Bu işin siyasi çözümü de burada yatıyor.

Mutlu Haftalar diliyorum

 

Soru görüş ve önerileriniz için ;

 

srhtakyol@gmail.com / srhtakyol@hotmail.com / @xxseros

 

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim