TORUL VE NİDAİ KÖROĞLU

Bir Torullu olarak yıllar geçse de Torul’a bir çivi çakılmamasını hep sitayişle karşılardım. Yıllar geçse de en ufak bir değişim sinyali göze çarpmıyordu çünkü. Bununda tek geçerli gerekçesi, “falanca kişinin kapısında” hizmet almak için beklemedim “gururuydu”. Hizmet almamak, bir “gurur” olarak görülen nadir ilçelerimizden biri Torul. Hizmet talep etmek ve hizmet sunmak siyasi nedenlere bağlı kalmamalı oysa. Nidai Köroğlu bu sakat anlayışı yıkarak, hizmetin peşine düştü ve sanırım kendinden öncekilerinin Ankara çıkartmasının toplamını bir yılda gerçekleştirdi. Kapı çalmadan kapı açılmaz. Nidai bey, kapıları çaldığında Torul’un hizmet kapılarını da açmış oldu. İlk iş olarak Torul’un tarihi kemer köprüsünün çevresini temizleyerek ve rengarenk ışıklarla ilçe merkezine farklı bir hava kazandırdı. Pazar yerinde metruk bir görüntü veren hantal binayı yıkarak esasında hizmete nasıl ve nereden başlanacağını gösterdi. Cadde ve kaldırımların yenilenmesi söz gelimi…

TORUL İÇİN BAŞKA NELER YAPILABİLİR?

Doğu Karadeniz’e açılan kapı, Torul sınırında başlıyor. Torul’u görmeden sahile çıkmak imkânsız. Ama çok acı bir durum ki, bu imkân şimdiye kadar hiç kullanılmadı. Gümüşhane’nin turizm potansiyeli Torul’dan başlıyor zira. Karaca mağarası, Torul sınırları içinde kalıyor, biliyorsunuz. Zigana tatil köyü, kayak turizmi de öyle. Torul kalesi es geçilebilir mi. Limni gölleri, (Zigana ve Altınpınar) Artebel gölü… Ve inanılmaz sayıda kemer köprüleri, kiliseleri, havraları ve manastırları… Âdete bir turizm potansiyelini barındırıyor, Torul ilçemiz.

Nidai Köroğlu’nun önünde iki seçenek var. Ya iki seçenekten birini tercih edecek ya da her iki seçeneği değerlendirecek. O iki seçenekten biri, normal belediye hizmetleri ile Torul’u inşa etmektir ki, bu normal olandır. Diğer seçenekse, belediye hizmetleri ile birlikte, Torul sınırları içerisinde bulunan Turizm potansiyelini hayata geçirecek atılımı başlatması. Böyle bir durumda Torul, tarihinde ki asli yerini alır. Sayın Nidai Köroğlu’nun eğitim seviyesi, bilgisi, kültürel ve şehir plancılığı donanımı ile bunu başaracağını düşünüyorum. Eğer Nidai bey, salt bir belediyecilik ile hizmeti ile kendini sınırlı sayarsa, bence kendinden var olan birikimi heba etmiş olur.

NİDAİ KÖROĞLU VE TORUL TURİZMİ

Tarihi kemer köprüler diyarı Torul’u, soy ismi ile müsemma bir mimar olan Nidai Köroğlu’nun yönetmesi bir milattır bence. Ama diğer Köroğlu’ndan faklı olarak. Biri tarihi bir kişilik, destan kahramanı, diğeri, tarihi ilçenin belediye başkanı. Nidai bey, yukarıda da bahsettiğim gibi bir mimar ve bir dünya görüşü sahibi bir reis olarak Torul’un tarihi siluetini turizme kazandırırsa, Torul, tarihindeki asli yerine kavuşacaktır. Mesela, Torul’un incisi olan tarihi kemer köprü trafiğe kapatılmalı. Torul kalesi yolu çalışması başlatılarak, yerli ve yabancı turist için  kolayca ulaşabileceği ulaşıma kavuşturulmalı. Kuşakkaya için yapılan ama hayata geçirilemeyen “seyrangah” projesi Torul kalesi için pekâlâ düşünülebilir. Bir köse gibi bir Kelkit gibi geniş tarım arazileri olan bir ilçe değil Torul. Ama turizm noktasında birçok doneyi sınırlarında barındırıyor.

Torul’un geleceği turizme bağlı. Bunun için Gümüşhaneli olan birçok fotoğrafçımız var ve bunlarla anlaşarak Torul sınırlarında yer alan tüm tarihi ve kültürel eserlerin yer alacağı resim katalogu, belediye başkanlığınca yayımlanabilir. Küçük el broşürleri bastırılabilinir.  Tarihi kemer köprünün kart postal görüntüsü asla teğet geçilmemeli bu bağlamda. Arap ve İran turistlerine yönelik yeni dinlence mekanlarının hayata geçirilmesi keza. İlk elde akla gelen öneriler bunlar.

NEDEN NİDAİ KÖROĞLU VE TURİZM?

Nidai Köroğlu; çünkü bir mimar, ideolojik düşünen bir reis, dünya görüşü olan bir başkan. Bu özelliklerin bir araya gelmesiyle Torul’un kalkınma ve gelişmesi, tarihi, doğal ve kültürel turizminin keşfi ile mümkündür ve Nidai bey bu anlamda bir kazançtır.