KOLTUK ORDA DAVA BURDA

Vekil bey kendisi hakkında yazdığımız eleştiri yazımıza fena içerlemiş. Benim burada ki amacım kendisinin yaptığı dezenformasyona açıklık getirmekti. Bizler kimseden korkmadan bu mesleği icra ediyoruz. Korkmayacak ve sindirilmeyeceğiz de! Makam ve mevkiisi ne olursa olsun hiç kimseye saygısızlık etmiyor gereği neyse onu yapıyoruz. Kendi rızası olmayan bir vekili de haber yapmayınca birden ortalık karışıyor. Her şey seçim kararından sonra gelişiyor. Manidar olan da bu ya.

                En çok dikkat çeken husus ise; her şart ve koşulda basının yanında yer aldığını ifade eden bir vekilin, sırf resmi konulmadı diye neredeyse tüm kabineye şikayet ettiği gazetemizle alıp veremediği nedir? Basın İlan kurumuna dahi şikayet ettiğini böbürlene böbürlene anlatmasının amacı ne ola ki? Çok garip karşıladığım bu husus konusunda ne geri adım attık ne korkup sindik. Tek vekil olmak bu şehrin hakimiyet anahtarını elinde bulundurmak olmamalı. İstediği herkesi sindirip korkutacağını sananlar makam ve mevkiisi ne olursa olsun bu kapıda kalırlar. Kimsenin ihtirasları uğruna, emelleri uğruna hizmet etmedik etmiyoruz da.

                Gelelim işin dedikodu kısmına ve yaptığı sönük basın açıklaması beyanında şahsımla ilgili konuşmalarına…Söylentiler, isimler, beni ilgilendirmez ama diyerek başladığı konuşmasında dedikodularla şahsımı hedef almanı anlayamadım. Hem söylentilere kulak asmıyorum deyip hem dedikodu yapmanın ne anlamı var? Kusura bakma vekil bey; biz seni meclise dedikodu yap diye göndermedik! Aldığın oyların hakkını ver de, bize yol çiz, hizmet getir, yön göster, diye yolladık.

                Seninle polemiğe girmeyeceğim vekil bey. Ancak makamının gerektirdiği olgunluğu 8 yıllık tecrübene rağmen gösterememen çok üzücü. Bu şehir nice saygın vekiller gördü ve halen hatırlanıp saygı gösterilen isimlere vekillik makamını verdi. Senden de en azından ustalık döneminde bu olgunluğu göstermeni beklerdik. Ama sen bu şehirde bizlerle olmak yerine bizleri, o, bu, şu diye ayrıştırmayı seçtin. Bizleri bir çatıda toplayacak yerde bizi birbirimizden ve davamızdan ayrı koydun. Gün geldi dava zarar gördü ama ben yine adayım dedin. Ne için bütün bu gayret?

                Şahsına olan eleştirilerimiz çok ağır değildi. Olgun bir vekil olarak bunları yatıştırmak senin görevindi. Bizler fevri davranabiliriz ama sen davranamazsın. “Fotoğrafımı yayınlamadılar” diye feryadı figan etmek yakıştı mı vekil bey? Bizler sana artık insanlardan ve parti dava anlayışından uzaklaştın. Görevi bayrağı başkasına devretmen gerekiyor diye eleştiri yaptık. Dava adamıysan bunu dikkate alman gerekirdi. Davası uğruna çalışan insanlar sen yine adaysın diye davadan soğudular. Biz bunu anlatmak istedik. Koltuk sevdası ne ola ki vekil bey? Bu partiyi kuranlar bu koltuğa bu kadar yapışmamışken bu gayret niyedir vekil bey? Samimi olarak gelip, halkın içine karışıp beni tekrar aday görmek ister misiniz diye sormak varken Yine Adayım diye çıkıp nara atmak dava adamlığına yaraşır mı vekil bey?

                Gel gelelim biz davamızdan da çizgimizden de vazgeçmeyiz. Kimseden korkmadık korkmayız. Devletin kanunları ve yetkili mercileri herkesin huzurunda ve hizmetinde…Dileyen dilediği şikayetiyle gider. Kanunlardan da hata yapanlar, açığı olanlar korkusu olanlar çekinir ve siner. Bizler inandığımız doğruları sonuna kadar savunuruz. Ak Partinin yürüttüğü bu dava bu günlerde vatan mücadelesine dönüşmüşken, nice isimler dava için yok olup silinirken kendi ismini yine o koltuklara davayı hiçe sayarak yazdırma mücadelesi ne bu şehre ne bu halka nede bu dava partisine yakışıyor. Tüm derdimiz bunu anlatmak…İsteyen içerlesin, isteyen şikayet etsin isteyende aforoz etsin…Maksat dava ise biz buradayız, ders almadıysanız hala diyecek lafım da yok…Koltuk orda Dava burda!