GÜMÜŞHANE’YE GÜNAYDIN

               Yeni bir Gündem, yeni ufuklar, yeni nesillere günaydın. Çok şükür karanlıklar içinde geçen bir yönetim devrinin ardından yeni bir dönem başladı. Seversiniz sevmezsiniz ama yandaşlarla mutlu mutlu yaşayan bir yönetim devri, vur patlasın çal oynasın devri öyle ya da böyle kapandı.

                Kapanan defterler hakkında konuşmaya bile gerek yok aslında. Ama giderken uğurlamak adına birkaç kelam edelim.

                Yazarın biri çıkıyor bir şeyler soruyor. Diyor ki; Korku imparatorluğu kurmuşsun, size yalakalık yapanlar iyi yapmayanlar kötü, kendi eş dost akrabanı doldurmuşsun, dost dediklerini de bunlara alkış tutmaya mecbur kılmışsın, şunlar olmuş bunlar olmuş ne olmuş bir açıklasana… Diyor yazan düşünen arkadaşlarımız. Bunlar derken asıl feryat içerden geliyor tabi ki. Bu yazan arkadaşımız mağdurların safında olarak yazıyor ve soruyor…

                Yönetici kabiliyetlerinden ve vasıflarından çok uzaklarda olan, kimseye selam vermeden sadece kitap okuyarak profesör olmuş yönetici cevap veriyor; Diyor ki; siz rantçısınız siz şöylesiniz, siz fırsatçısınız…

                Bir daha soruyor arkadaşımız; Diyor ki; Eşini dostunu imtiyazlara boğmuşsun, üçer beşer maaşlar gitmediğin derslerin ücretlerini almışsın. İstediğin basın mensuplarını kayırıp matbaalarına yüzlerce milyarlık işler yaptırıp safına çekmişsin doğrumu bunlar?

                Ak saçlı kurnaz, yönetici vasıflarını taşımayan yöneticimiz diyor ki; Siz rantçısınız, fırsat kolluyorsunuz, derdiniz başka, hedefiniz başka, ne yapmaya çalıştığınızı herkes biliyor vs vs…

                Bakıyoruz ki cevap gelmiyor ve en sonunda sendika isyan ediyor. Kendi bünyesinde çalışanlar isyan ediyor ve diyor ki; Gümüşhaneli onca doçent var sıraları gelmiş bekliyor kadrolarını, neden kendi yandaşlarını giderayak yükseltiyorsun, makam mevki ve para sahibi yapıyorsun, bizleri neden dışlıyorsun, Sözcü Gazetesindeki ilanında kadro yayınlıyorsun ama kimseyi almıyorsun diyorlar…

                Bünyesinde çalışanları isyan ettirmiş, boğazlarına kadar getirmiş, sabırlarını tüketmiş yönetici kılıklı diyor ki; Rantçısınız, siz rant peşindesiniz, fırsat kolluyorsunuz, Sözcü Gazetesi deyip te algı operasyonları yapıyorsunuz…

                Sende suç yok bize günaydın. Bizi rantçı fırsatçı yapıp onca soruya cevap vermeden kaçan bu yöneticiyi tebrik ediyorum. Onu savunamayan ama savunma telaşında olan ne kadar eşi dostu yazarı çizeri varsa, ne kadar yayınlarını çakma ihalelerle alıp Trabzon’daki yayın evlerinde basan varsa Allah’a havale ediyorum. Çarşaf çarşaf onu savunup Trabzon’daki yayınevinde paraya para demeyenleri de Allah’a havale ediyorum. Rantımızı fırsatımızı açıklamadan gittin, sorularımıza cevap vermeden gittin. Onca insanı mağdur ettin, hele hele hakkıyla dişiyle tırnağıyla bir noktaya gelmiş onca okumuş insanın ahını aldın da gittin. Git gidebildiğin kadar bakalım ey yönetici…

                Bize de günaydın…Rabbim bir daha böyle sorumsuz, çapsız, fırsatçı ve kaçak güreşip saman altından altınları kaçıran yöneticiler bu şehre getirmesin. Bize fırsatçı rantçı deyipte bizleri çaldığı minareye kılıf eylemesin. Bizi kendi yöneticilerini atayabilen, vasıflı insanların YÖNETTİĞİ ve şehrine sahip çıkabilen bir toplum eylesin. Rabbim hepimizi Islah eylesin. Gümüşhane’ye de Günaydın, Gözünaydın!