- BIST 9915.62
- Altın 2440.177
- Dolar 32.4575
- Euro 34.7559
- Gümüşhane : 10 °C
- Trabzon : 18 °C
- ‘İDDİALAR DELİ SAÇMASIDIR’
- SON 10 GÜNDE KENE VAKALARINDA ARTIŞ YAŞANIYOR
- AVUKAT DERELİ: BU BİR İFTİRA, HAKARET. ÖZÜNDE AK PARTİ’YE YAPILAN BİR SALDIRI
- ÇİMEN, “VALİ BEY PERSONELİME TALİMAT VERDİRDİ”
- DP GENEL BAŞKANI UYSAL'DAN BAŞKAN KARA'YA HAYIRLI OLSUN ZİYARETİ
- ENGELLİ VE ESKİ HÜKÜMLÜ HİBE BAŞVURULARI BAŞLADI
- GÜMÜŞHANE ÇÖL TOZUNA TESLİM: KENT KIZILA BOYANDI
- İL GENEL MECLİSİNDE İHTİSAS KOMİSYONU SEÇİMLERİ YAPILDI
- DEMİRAĞ MÜJDEYİ VERDİ: O TESİS KALDIRILIYOR
- 11. YEŞİLAY BİSİKLET TURU 5 MAYIS’TA YAPILACAK
- GÜMÜŞHANE'NİN SAKLI CENNETİ ÇAĞLAYANDİBİ ŞELALESİ BAHARLA COŞTU
- GÜMÜŞ PATİLER VE SİYAMDER’DEN FARKINDALIKLI 23 NİSAN ETKİNLİĞİ
- VALİ ALPER TANRISEVER’DEN İL GENEL MECLİSİ’NE İADE-İ ZİYARET
- SÜLEYMAN KASIM TAŞ ‘DİZ PROTEZİ’Nİ ANLATTI
- MİLLİ EĞİTİMDE TEMSİLİ MÜDÜR ZEYNEP PEZÜK OLDU
TABİATI HİZMET, ŞİARI ADALETTİR.
SERHAT DOĞAN / YAZAR
Kut, kelime olarak “iyilik getiren şey, uğur, baht, talih” anlamlarına gelmektedir. Kut anlayışı, Türk, Moğol ve Altay Şamanizm inançlarında ve halk inancında kutsal enerji anlamını da taşımaktadır. Kut kelimesi yerine Hut, Gut ve Kud kelimeleri de kullanılmaktadır. Moğollar, Kutag ve Hutag da demektedir. Eski Türk devletlerinde inanılan bir anlayış olan Kut anlayışına göre hükümdarlık, Tanrı tarafından verilen ve başka bir hanedana geçmeyen yönetim yetkisidir. Bu anlayış Tarih sahnesine çıkan ilk Türk devletinden Türkiye Cumhuriyetine kadar devam etmiştir.
Kut kelimesini pek çok mana içerisinde kullanmak mümkündür. Ancak bizleri alakadar eden husus Kut kavramının tarihsel ve siyasal düzlemde bizler için ifade ettiği manadır. Yoksa Kut tabiri Altay mitolojisinde pek çok kavramın karşılığı olarak kullanılmakta içerdiği anlam dolayısıyla çeşitli alt tanımlamalar yapılmaktadır.
Mesela Kut ismi, kutsalık ve mübareklikten gelmiş olan “kud” orijininden türetilen bir isimdir. Bu kök, temizlik mananına gelen bir köktür. Aynı kökten gelmiş olan “kutan” kelimesi ise dua mananına gelmektedir. Şamanizm’de, “kudagaçı” olarak kullanılan kelimenin manası da “büyücü” ve “şaman” demektir. Sümerce ve Tunguzca da kelimenin manası kutsallık ve benzeri kavramları karşılamaktadır. Bir hayli dilde ve inanışta aynı manalara gelen “kut” kelimesi bu arada bereket, hayat verici, canlılık gibi manalar da taşımaktadır. Pek çok inanışta yer alan Kut anlayışında ulvi gücün yaratıcıdan geldiğine inanılmaktadır. Kutun; yiğitleri, hükümdarları ve savaşçıları hayata bağlayan inanç olduğu düşünülmektedir.
Ancak yukarıda bahsini geçirdiğimiz gibi bizler bu manaların ötesinde bu anlayış Türk toplulukları içinde ki siyasi manaları incelemeye çalışacağız.
Türk toplulukları devlet yönetme yetkisinin onlara “ Tengri” tarafından verildiğine inanmışlardır. Bir aile kutsanmış ve Tengri’nin yeryüzündeki temsilcisi olarak kutsanmıştır. Bu sebeple bu aile fertleri dışında kimsenin yönetme hakkı yoktur. Bu aile fertleri kutsal bir kan taşıdığına inanıldığından kanları akıtılmazdı. Hâkim gelenek babadan oğula işlediği gibi diğer hanedan üyelerinin de hak iddiası vardı. Bu hâkim anlayış İslamiyet sonrasında da devam etmiştir.
Kut anlayışı toplumda onları yöneten aileye karşı büyük bir bağlılık oluşturmuştur. Siyasi ve askeri güç olarak büyük bir gücü ellerinde bulundurmalarına imkân sağlamıştır. Ancak bu durum bazen büyük kavgalarında sebebi olmuştur. Tüm hanedan üyelerinin kut sahibi olması mevcut devlet lideri öldüğünde hepsine tahta çıkma hakkı tanıyordu. Bu da Türk devletleri içerisinde çok büyük ve kanlı taht savaşlarının yaşanmasına sebebiyet veriyordu. Osmanoğulları’na kadar devam eden bu anlayışa Sultan II. Mehmet koymuş olduğu kanun ile bir nizam getirmiş ise de bu nizam sadece Osmanlı devleti ile sınırlı kalmış Osmanlı ile Aynı cağda yaşayan diğer Türk devletleri ve hanlıkları için çok geçerli bir kural olmamıştır.
Biz tarih kitaplarını okurken Türk tarihini sadece ve sadece Anadolu Türklüğü üzerinden okumaya alıştığımız için Osmanlı devletinin almış olduğu kararları tüm Türk coğrafyasına mâl ediyor ve bunu doğru kabul ediyoruz. Osmanlı devleti yaşadığı dönemde Türk devletleri içerisinde her bakımdan en güçlü yapıya sahip devletti. Ancak uygulamaya koymuş olduğu sisteme sadece Osmanlı devleti içerisinde sınırlı kalmıştı.
Türk tarihinin önemli isimlerinden biri olan Yusuf Has Hacib’in kaleme aldığı “Kutadgu Bilig” isimli yapıtında kut kavramını çok sade bir şekilde açıklamıştır.: “Kut’un tabiatı hizmet, şiarı adalettir. Fazilet ve nasip Kut’tan doğar. Beyliğe giden yol ondan geçer. Bütün istekler onun vasıtası ile gerçekleşebilir. Kut Tanrısaldır. Bey, bu makama sen kendi gücün ve isteğinle gelmedin, onu sana Tanrı verdi. Hükümdarlar iktidarı Tanrı’dan alırlar.”
Türk topluluklarında kut aslında siyasi egemenliğin dinsel bir temele bağlanarak toplum üzerinde hâkimiyet algısını güçlendirme çalışmasından öteye gitmemektedir. Türk toplumunun tarih sahnesine çıktığı ilk günden bu güne kadar devam eden siyasi hayatında aslında bu anlayış hiçbir zaman değişmedi. Din kavramı, şahıs ya da aile fark etmeksizin siyasi otoritenin kontrol değil dayanak noktasını oluşturmuştur. Kut anlayışını Cumhuriyet dönemi ile bitirenler fark etmemiş olacaklar ki aslında kut hala devam ediyor. Tek değişiklik, yönetme yetkisinin bir aileye verilmesi şeklinde değil de yönetenlerin dini temel alması neticesinde devam ediyor.
Kut’un tabiatı hizmet, şiarı adalettir. Ama şimdi tabiatı himmet, şiarı hükümet olmuş.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
- KİMLİKSİZLİK ÜZERİNE BİR NOT29 Mayıs 2019 Çarşamba 13:47
- İNSAN KOLAY UNUTMUYOR04 Nisan 2019 Perşembe 15:22
- ÜLKÜCÜYE ÇİLE NEDİR07 Şubat 2019 Perşembe 11:35
- EĞİTİM MİLLİ GERİSİ GAYRİ MİLLİ27 Aralık 2018 Perşembe 14:40
- ŞEHR-İ EMİN19 Aralık 2018 Çarşamba 18:40
- SAHİP ÇIKALIM MUHTARA12 Aralık 2018 Çarşamba 13:01
- YERİN ALTINDAKİLER05 Aralık 2018 Çarşamba 12:02
- HAYVANLAR ÂLEMİ21 Kasım 2018 Çarşamba 17:30
- TOKİ MESELESİ14 Kasım 2018 Çarşamba 16:15
- KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ BURALARDAN15 Ekim 2018 Pazartesi 15:46
- SOVYET MİRASI : AĞABEYLİK05 Ekim 2018 Cuma 15:02
- SON 8 SEZONUN EN İYİSİ
- GÜMÜŞ SERİYE DEVAM EDEMEDİ
- YEMEKLERE TUZ KOYMAYIN
- TORUL MALATYA ENGELİNİ AŞTI
- CHP KÜRTÜN ADAYI BELLİ OLDU
- GÜMÜŞ, SESSİZLİĞİNİ TEKİN ADAR’LA MI? BOZACAK
- SÜVARİ GURUBUNDAN ÖRNEK DAVRANIŞ
- İLK YARI KÖTÜ BİTTİ
- DUYARLI DAVRANIŞA TEŞEKKÜR
- SAĞLIK- SEN DAYANIŞMA GECESİ
- GÜMÜŞHANE'YE BAĞLANMAK İSTİYORLAR
- BU ÇAM FARKLI BİR ÇAM
- GÜMÜŞ 10 NUMARASINI BULDU
- SOYDAŞ KİTABINI ANLATTI
- GÜMÜŞ SEZONU AÇTI
- GENÇ ÇİFTÇİ DOĞAL ÇİLEK ÜRETİMİNE BAŞLADI
- OKUL MÜDÜRLERİ BİR ARAYA GELDİ
- BEDELLİ ASKERLİK DETAYLARI
- VURANDAN,VURDURANDAN ALLAH RAZI OLSUN
- KAÇAN PKK’LILAR: “HER YERDE ASKER VAR, ÖLÜYORUZ”
- HASAN PİRGÜMÜŞHANE’DE ACİLEN “YENİ ZİGANA TÜNELLERİ PLATFORMU” KURULMALIDIR
- İBRAHİM ÖZDEMİRCANBOLĞUL- 5
- Dr.Hüseyin BUDAKKORONA VİRUS SALGINI HANGİ AŞAMADA?
- İSMAİL HAYALÖĞRETMENİ ARAYAN ÇOCUK
- BEKİR BULUTOLAY’A VEDA ZAMANI
- EYÜPHAN ÖZYURTHASTANELERİMİZİ KENDİMİZ KURALIM
- YUSUF ORALKORONA BİYOLOJİK SALDIRI MI?
- SERHAT DOĞANKİMLİKSİZLİK ÜZERİNE BİR NOT
- YUSUF SADIKAv. Rafet Ataç Vakfı’ndan Gümüşhane’ye İki Önemli Kurum
- SELAMİ ÖKTEMZengin Olmak İster Misiniz?
- Mus'ab AtıcıŞİİRİN ÖNÜNDE İLİKLENEN CEKET
- ERTÜRK YAKUTSüleymaniye Kış Sporları Merkezi Bir Vali Daha Eskitti
- ACI KALEMHER ZAMAN GEMİCİNİN İSTEDİĞİ RÜZGAR ESMEZ ANCAK ONU TERKTE ETMEZ…
- Behice KireçciALTIN ÖĞÜN : KAHVALTI
- ZÜBEYDE USTASİYAH HAVUÇ
- SİNAN UÇARKaya Başkan Yalnız Bırakıldı
- LÜTFİ KILIÇODA AİDAT BORÇLARINA YENİDEN YAPILANDIRMA FIRSATI
- MELİSA KARATAŞYILLARA MEYDAN OKUYUN
- Orhan ÜçelYÖNETMEK Mİ, İDARE ETMEK Mİ, YÖNETİCİ OLMAK MI?
- RASİM TAYLAN KARASUSKUN MİHENK TAŞI
- Hüseyin TurhanTERÖR BELASINA KARŞI SOMUT ÖNERİLER…
- Bekir CebeciMİLLİ SEFERBERLİK HÜKÜMETİ
- SALİH ERENAh VATANIM ahh!!!
- Prof. Dr. Orhan KÜÇÜKGirişimcinin Kararını Etkileyen Farklı Faktörler: Girişimcilikte Buzdağı
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim