• BIST 9645.02
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • Gümüşhane : 6 °C
  • Trabzon : 15 °C

SOVYET MİRASI : AĞABEYLİK

05.10.2018 15:02
SERHAT DOĞAN / YAZAR

SERHAT DOĞAN / YAZAR

Sovyetler birliğinde sevdiğim bir dönem vardır. Millete hep anlatılır Sovyetler şöyle vahşiydi böyle vahşiydi diye ama işin aslı öyle değil. Sovyetler Birliği kurulduğu zaman hiç de öyle katı kuralları olan bir devlet değildi.

Lenin ve Stalin aynı anneden aynı babadan olmasalar da bir davaya inanan iki kardeş gibiydiler. Lenin’in fikirleri Çarlık Rusya’sının sonunu getirecek Bolşevik ihtilalini hazırlamıştı. Lenin bu ihtilal için fikir üretirken Stalin bunun alt yapısı olan parayı ayarlamaya çalışıyordu. Sonunda devrim oldu ve Lenin devlet başkanı seçildi. Lenin Rusya coğrafyasında yaşayan tüm insanlar için bir slogan üretmişti. “Hepimiz kardeşiz” diye. Lenin böyle söylerken Rusya da büyük bir barış havası hâkimdi. Sonrasında ise Stalin iktidarı ile birlikte kardeşlik bağları değişmeye başladı. Stalin ise “Evet hepimiz kardeşiz ama ben büyük ağabeyim” demeye başlamıştı.

İşin nüktesi böyle başlamıştı. Tarihçi olmamız sebebiyle böyle bir hatırlatma yaparak bu haftaki konumuza dönelim. Konumuz yine kardeşlik ve ağabeylik bağları üzerinde kurulu olacaktır.

Şirin şehrim Gümüşhane’nin tarih boyunca pek çok önemli değer yetiştirdiğini ve bu değerlerin yine Gümüşhane’ye çok şeyler kattığını herkes bilir. Tüm Türkiye bilir ki Ankara ve İstanbul başta olmak üzere metropol şehirlerde Gümüşhanelilerin doldurdukları yerler önemli yerlerdir.

Gümüşhaneli hemşerilerimizi sayıp sevmekle birlikte, huzursuz olduğumuz birkaç yönlerini de söylemek te fayda görmekteyiz. Burada söylemlerimiz memleketi için canını dişine takıp çalışan gurbetçilerimiz ve Gümüşhane’ye hizmet getiren bürokratlarımıza değildir. Söylemimiz Ağabeylik duyguları ile birlikte kendisini Gümüşhanelilerin ve Gümüşhane’nin üzerinde görenleredir.

Aslında şöyle özetlemekte fayda var diye görüyorum meseleyi. “ Gümüşhaneliler vardır, Gümüşhaneliler üzerinden geçinen vardır bir de Gümüşhaneli olup Gümüşhaneliler üzerinden geçinenler vardır”

Geçenlerde ulusal medyada yayın yapan gazetelerden bir tanesi Gümüşhane’de Süleymaniye mahallesinde yapılmakta olan otel inşaatı için haber yaptı. Haberin kaynağını veren Gümüşhaneli. Haberi yapan da Gümüşhaneli. Haberi yayına veren de Gümüşhaneli. Gördüğünüz gibi hemşerilerimiz ulusal basında çok etkin noktalarda işler yapmaktalar.

Ancak hassasiyetleri çok farklı noktalar da işliyor. Süleymaniye mahallesi yıllardır atıl bir durumda duruyordu. Sonra bir vali çıkageldi. Burayı yoluyla birlikte düzenlemeye başladı. Bugüne kadar yapılmayanı yaptı ve oraya bir şeyler yapmaya çalıştı. Konakları restore ettirdi. Orayı canlandırmak için bir takım teşebbüslerde bulundu. Turizm potansiyeli yüksek yerlere çalışmalar yaparak buraların mevcut durumlarında iyileştirmeler yaptı. Bunları yaparken de AĞABEYİNİZ olarak değil KARDEŞİNİZ olarak yapıyorum dedi.

Sonrasında Gümüşhane dışında yaşayan ve kendilerini AĞABEY diye tarif edenler düne kadar bakmadıkları bu yerlere ilgi duymaya başladılar. Süleymaniye mahallesinde tuğladan ev yapanlara karşı çıkmayanlar buraya böyle bir yapı yapılır mı diye ortalığı ayağa kaldırdılar.

Bir zamanlar Gümüşhane Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun konakları restore ettirelim diye ortaya attığı projeye karşı çıkan AĞABEYLER şimdi konakları nasıl kullanırız derdindeler.

Süleymaniye Mahallesine yapılan otele de bugün karşı çıkanlar yarın otel yapıldıktan sonra açılışına gelip “Memleketimize böyle bir hizmet kazandırmanın haklı gururunu yaşıyoruz diyeceklerdir”

Başlangıçta hepimiz kardeşiz diyenlerin, sonrasında Ben sizin Ağabeyinizim dediği yerdir Gümüşhane…

Bir evliya kıssası ile Gümüşhane’deki ağabeylerin durumunu anlatmayı faydalı görüyorum.

İki evliya varmış. Biri yaylada diğeri şehirde yaşarmış. Yaylada yaşayan bir gün mendiline süt sağmış ve şehirde yaşayan diğer evliyayı ziyarete gelmiş. Şehirde yaşayan evliya kunduracılık yaparmış. Yayladan gelen dükkana gelmiş, içeri girmiş tam o sırada bir kadın ayakkabısını çıkartıyormuş ve bizim yayladan gelenin gözü kadının ayağına takılmış. Birde bakmış ki mendilindeki süt damlıyor. Keramet gösteren evliyanın kerameti bozulmuş. Tam o sırada bunu gören Kunduracı dönüp demiş ki; Yaylada koyunların içinde evliya olmak kolaydır. Mesele kurtların arasında veli kalabilmektir.

Şimdi Gümüşhane’deki durumda bununla benzerlik gösteriyor. Bizim ağabeylerimiz büyük şehirlerde Gümüşhaneli olmak kolaydır. Siz birde gelip paramparça ettiğiniz, AĞABEYLİK yapacağız diye mahvettiğiniz Gümüşhane’ye gelip burada kalarak ağabeylik yapında görelim sizi.

 

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim