EĞİTİM MİLLİ GERİSİ GAYRİ MİLLİ

Eğitim bir toplumun en temel varoluş gayesidir. İnsanoğlu tarihi çağlar boyunca sürekli olarak bir şeyler öğrenmeyi ve öğrendiklerini öğretmeyi kendisine amaç edinmiştir. Sorgulayan sorguladıkça daha da ileriye gitmeyi amaçlayan insanoğlu bu özelliği sayesinde yaratılmış olan diğer tüm mahlûklardan ayrı bir yer tutmuştur. Zaman içerisinde eğitim sektörel bir kurumsallaşmaya kavuşmuş ve eğitmen dediğimiz bir sınıf ortaya çıkmıştır. Bu gurup usta çırak ilişkisi içerisinde bir mesleği öğrenebileceği gibi birçok meselede temel bilgiyi kendilerinden yaşça daha küçük bireylere aktarmak suretiyle öğretmenlik mesleğinin ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir.

Toplum içerisinde ayrı bir öneme sahip olan bu bilgin gurup çeşitli medeniyetlerde kendisine çeşitli yerler bulmuştur. Kimi topluluklar bunlardan fazlası ile yararlanmayı öğrenirken kimi toplumlar ise nefret etmişlerdir. Zamanla bilginin şekillenmesi bu gurubun içerisinde de ayrışmaya sebebiyet vermiştir. İslam Medeniyeti İlim ve Bilim’e bunlarla uğraşanlara çok büyür değer verip her manada desteklemiş ve büyük bir mertebede tutmuştur. Hristiyan Batı medeniyetinde ise bu durum İslam Medeniyetinde olduğu gibi seyretmemiştir. Otoritesini tartıştırmak istemeyen Kilise aydın kesimi dediğimiz gurubu cadılık, Büyücülük benzeri suçlamalarla ya öldürmüş ya da kaçmasına sebep vermiştir. Lakin Rönösans ve Reform faaliyetleri ile yeni bir atılım yaşayan Avrupa toplumları Sanayi inkılabı ile paraya kavuşmuştur. Eğitim faaliyetlerini yeniden gözden geçirmiş ve Modern dünyanın temeli olan Kurumsal eğitim modelini geliştirmiştir. Kendinin vazgeçtiği eğitim modelini de bizlere vermiştir.

Şimdi bu girişten sonra gelmek istediğim nokta şudur ki geçenlerde Gümüşhane basınını sıkça meşgul eden bir hadise vardı. Gümüşhane eğitimde Türkiye’nin en kötü 7 ili içerisinde anılmış ve bu durum toplum tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Pek muhterem Gümüşhaneli hemşerilerim yine meselenin detayına vakıf olmadan asıp kesmiş önüne ne konduysa onunla doymuştur.

Unutulmamalı ki daha 2 yıl önce Türkiye’nin en iyi eğitim veren 5 ilinden biri olarak haberleri çıkan Gümüşhane’de bir anda böylesi bir sorun merak uyandırmalıydı. Kurumsal yapılar kolay çökmezler. Eğitim bir anda çökebilecek bir yapı değildir. Gerçi sendikalar eğitim işlerine bu kadar müdahil olmaya devam ederse tartışılmaz bir son bizi bekliyor lakin bu konumuz değil.

2013-2014 yılında yapılan sınavlarda Türkiye ortalaması 306,21 puan seviyesinde iken Gümüşhane’nin ortalaması 319,70 seviyesindeydi. Yine 2014-2015 yıllarında ortalama 294,36 iken Gümüşhane ortalaması 322,30 seviyesindeydi. 2015-2016 yılında Türkiye ortalaması 304,38 iken Gümüşhane ortalaması 329,97 seviyesindeydi.2018 yılında yapılan ortaöğretim kurumları geçiş sınavında 90 sorunun cevaplanma oranı Türkiye genelinde 48, 67 iken Gümüşhane yine bir başarı sağlamış ve 52,88 ile Türkiye ortalamasının üzerinde bir puan almıştır.

Puanlarda ki bu yüksek seviyeye rağmen Gümüşhane’de merkezi sınav sitemi ile öğrenci alan 6 okul bulunmaktadır. Bu sayı diğer illerde daha fazla seviyededir. Öte yandan Gümüşhane’den sınava giren ve yüksek başarı gösteren 72 öğrenci Gümüşhane dışındaki okullara gitmişlerdir. Bunlardan 44 tanesi Trabzon’a gitmiştir. Başarı sıralamasında çok yüksekte olan bu öğrenciler gittikleri ilin başarı sıralamasını artırmışlardır. Öte yandan Gümüşhane’de sınavla öğrenci alan 6 okula da il dışından 69 öğrenci gelerek kaydolmuştur. Gelen öğrencilerin Puanlarındaki düşüklük Gümüşhane’nin başarı sırasını düşürmüştür. Giden öğrencilerin puan ortalaması 344,823 iken gelen öğrencilerin puan ortalaması ise 306,305 seviyesinde kalmıştır.

Hal böyle iken Gümüşhane’nin eğitimdeki başarısının tartışılması son derece yanlıştır. Türkiye ortalamasının üzerinde puan alan Gümüşhaneli öğrenciler böylesi bir duruma kurban edilemeyecek kadar da değerlidir. Gümüşhane yine küçüklüğünün azizliğine uğramıştır. Muhterem vatandaşlarımızın da Milli Eğitime nasıl bir kini varmış ki hemen ortalığı karıştırmışlar. Muhterem hemşerilerim Avrupa’nın bizim üstümüze yıktığı Skolastik düşünceden bir an önce çıkınız. Araştırın, sorgulayın ve hakikate ulaşmaya çalışın