Meslek Kuruluşlarının Görev ve Yetkileri

Ülkemizde meslek kuruluşları, konularına ve işlevlerine göre bağlı bulundukları bakanlıkların kendilerine verdiği görevleri kamu adına yapmaktadırlar.

Kamuoyunda genel bir deyimle STK’lar  (Sivil Toplum Kuruluşları), meslek kuruluşları ile aynı anlamı ifade ediyor olsalar da işlevsel olarak STK‘lar Mesleki kuruluşların tanımına uymamaktadır.

Meslek kuruluşların en başında belirgin olarak bilinen Ticaret ve Sanayi Odaları bu anlamda, STK tanımına girmemektedir. Çünkü, Ticaret ve Sanayi Odaları Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın teftişine tabi kanunla kurulan tüzel kişiliğe haiz mesleki kamu kuruluşlarıdır.

O halde Ticaret ve Sanayi Odaları, kamu kuruluşları görevi  yapmaktadırlar. Yani devletin  yerine getirmesini,ifa  etmesini istediği bir takım görevleri yapmakla yetkilendirilmiş kamu kuruluşlarıdır.Ticaret ve Sanayi Odaları’nın keyfi ve idari hiçbir iş ve işlemi yapması mümkün değildir. Yapmış olduğu görevlerin tamamını kanun koyucunun belirlemiş olduğu sınırlar  ve  hukuk  kuralları çerçevesinde yapmaktadır.

Kamuoyumuzda Ticaret  ve Sanayi Odaları  ‘Canım, başkan nasıl isterse öyle olur gibi yanlış bir kanaat ve düşünce hakimdir. Ya da bu olmasa ne olur, sen başkansın kararı sen verirsin  idare et gitsin’ gibi bir takım ifadelerle meslek kuruluşlarının idare ve yöneticilerinin  keyfi uygulamaları varmış gibi bir yanlış algılama içinde olmaktadırlar.

Bir diğer  konu ise, meslek kuruluşlarının görev  ve yetkilerinin  neler  olduğunu bilmeden  araştırmadan, incelemeden   yorum yapmalarıdır.

Özellikle üyelerimizin Ticaret ve Sanayi Odası ile olan iş ve  işlemlerle ilgili bir kısım muhasebecilerinin Ticaret ve  Sanayi  Odamızın mecburi üyesi olan mükellefleri yanlış ve yanıltıcı  bilgilendirmeleri kamuoyunda ciddi sıkıntılara yol açmaktadır.

2011 yılında yürürlüğe giren 6102 Sayılı Kanun’la limitet şirketlere genel kurul yapma zorunluluğu getirilmiş olmasına rağmen maalesef muhasebecilerin odamız üyesi mükellefine, genel kurula gerek yok, mecburi değil gibi ifadelerle, üyelerimizin ileride daha büyük sıkıntılarla karşılaşmalarına meydan vermektedirler.

Halbuki, Ticaret ve Sanayi Odası olarak 3 kişi çalıştıran bir işletmenin defterlerinin noter tasdik bedelinin ne kadar olduğunu biliyoruz. Mükelleflerden ne kadar ücret istediklerini de biliyoruz.

Ancak biz Ticaret ve Sanayi Odası olarak hiçbir muhasebecinin mükellefinden ne kadar  ücret  istediği hakkında yorum yapmayız.

Bu nedenle her işletmenin kendi işini yaparken başkasının iş ve işyerleri hakkında yorum ve dedikodu yaparak hem kamuoyunu hem de mükellefleri yanıltma ya da kafa karıştırmasının kimseye faydası olmayacağı gibi yapılan işlerin de abesle iştigalden öteye geçmeyeceğinin bilinmesini diliyorum. 

Saygılarımla