APARTMAN YAŞAM KÜLTÜRÜ

Ülkemizde  nüfusun hızla artmasıyla  birlikte , bu artışa  paralel  tarım toplumundan    sanayi toplumuna geçiş  yolunda  önemli  evreler  geçiren  toplumumuz  sanayileşme  ile  birlikte  insanlarımızın  birlikte   yaşama düşünceleri giderek  artmaktadır.

Bu değişimin  bana göre  önemli nedenlerinden biri  insanların  barınma ihtiyaçlarını gidermede  toplu konutların daha  ekonomik  şartlarda  elde  edilmesidir.

Bununla birlikte insanların günümüzde   daha da  sosyalleşmenin getirdiği şartlarla  ekonomik yaşamla paylaşmanın ve yardımlaşmanın da  önemli   etkileri   olduğu  düşünülebilir.

Gerçekten de  bir  ata sözümüz    “ komşu  komşunun külüne muhtaçtır  “ deyimi  toplu halde  yaşayan insanların birbirleriyle olan  beşeri ilişkilerinin   önemini  anlatmaktadır.

 Buna paralel insanların bir  arada  yaşama becerilerinin gelişmesine  katkı sağlayacak  çok  katlı binalarda  yaşama kültürlerinin  geliştirilmesi günümüzde    bir  zaruret  haline gelmiştir. 

Bunun yanında  artık dünyanın  ekolojik  dengesini değiştirecek  önemli  doğa  tahribatlarını da  en  aza  indirecek  arazi yapısının da    daha  fazla   tahrip  edilmesini önlemek adına  olsa gerek toplu ve  çok  katlı  konut  alanları  giderek  hızla  artmaktadır.

Elbette ki  insanlarımızın   birlikte   yaşama alanlarını oluştururken  özelikle  kendi  kültür,   inanç  ve  yaşam  değerlerinin birbirlerine yakın  topluluklarda  olmalarına  özen  göstermektedirler.

Bütün bu gelişmeler   sure gelecek, insanların  daha    rahat müreffeh  bir  yaşam   için  arayışları da  devam  edecektir.

Günümüzde  toplu yaşamların   artık  kaçınılmaz bir   gereksinim olduğu da   gözden uzak  tutulmamalıdır.

Bu nedenle de   ortak  yaşam  alanlarında  ki  yaşam kuralları   çoğu  defa  kendiliğinden ortaya  çıkan   ve  yasalarla da   zaman zaman  bağlayıcı  ve sınırlayıcı olan  kuralları da  beraberinde  getiren  zorunluluklara  uymak da  oldukça  önemlidir.

Maalesef  bu gün hala altlı üstlü  yada  karşılıklı iki  komşunun birbirleriyle  beşeri  münasebetlerinde yeterli  gelişmeler görülememesi   kişilerin  kendileri ile  ilgili   gelişmişliklerindeki eksiklikleri ortaya  koymaktadır.

Bu gibi  sorunların yanında    toplumsal yaşam yerlerinde   tüm bireylerin uymak   zorunda olduğu  bit  takım  görgü  kuralları  ve hukuk kuralları  vardır. Toplu yaşam  alanlarında  ikamet  eden  tüm bireylerin bu kurallara uymak zorunda  ve  mecburiyetinde  olduklarını  unutmamalıdırlar.

Bu kurallara  uymayanlara  gerek  toplumlar tarafından dışlanmaları  gerekse  hukuki kurallar  çerçevesinde  yaptırımlar mümkündür.

Tabi ki bu kuralların  tümü   toplumsal  yaşam alanlarında yönetici ve  görevli olanlarında  uymak  ve  uygulatmak zorunda oldukları  bir takım  zorunlu  ve hukuki kurallar  ve yasal   mevzuatlar  vardır.

Toplu yaşam alanlarında    hiçbir  bireyin  hak ve hukuki  menfaatlerine zarar gelmeyecek  şekilde tüm  yasal  ve  zorunlu   kurallara uymak  ve  uyumlu  yaşamak,  her  bireyden   beklenen  güzel bir  davranıştır.