ERCAN ÇİMEN

Sevgili Başkanım ;

Bu sözü rahmetli Turgut Özal’dan duymuştum ‘’meyve veren ağaç taşlanır.

            Sen meyve veren ağaçsın taşlanacaksın, bunu bilerek isteyerek yola koyuldun kervana katıldın. Yolun bahtın açık olsun, Allah seni aileni sevdiklerinle birlikte korusun yardımcın olsun.

            Bu yaşına kadar birlikte büyüdüğümüz senden 3-4 yaş büyük bir abin olarak sizi ve diğer aile bireylerinizle birlikte bu zamana geldik.

            Lise dönemine kadar olan hayatımda biraz Gümüşhane biraz İzmit derken fazlaca çocukluk ve gençlik yaşamımda Gümüşhaneli arkadaşım etrafım çevremi pek  oluşturamadım.

            Ama elbette iş hayatına başladığım zaman içinde, bir birey olarak sizlerin okul ve rahmetli babanız  Necati amcamı sürekli takip ettim ve her işimde kendisine danışır görüşünü alırdım.

            Rahmetli babanız aile büyüğümüz olunca ister istemez hemen her konuda cereyan eden olaylara vakıf oluyordum.

            Aileden   gelen tüccarlık mesleğini haklı olarak devam ettirdiğiniz dönemlerde de sen abin ile kardeşinle hem üniversite okuyup sömestr tatillerinde babanızın yanında sırtınızda çuval alıp  taşıdığınızı , bilirim.

            Ne yazık bir talihsizlik ki;  Gümüşhane’m ; ülkemizin gelişememiş olması maalesef insanlarınında gelişmesine engel olmuştur.

            Bu ilde sürekli bir zengin düşmanlığı ve ailenizi maalesef çekemezlik vardı. Bugünde devam ediyor.,ama sizler kimseye haset etmediğiniz için Allah yardım etti,dişinizle tırnağınızla çalışarak elde ettiğiniz bu zenginliği. Bu dönem içinde hayır ve hasenatla da, adeta yarıştığınızı da biliyorum.

            İşi olmayan kafa yormayan gelişmeyen kendini geliştirmek istemeyen boş oturan insanların çoğunun yaptığı şey haset etmek, kıskanmak, dedikodu ve gıybet etmektir.

            Bunları asla önyargı ile değil çalışma hayatım bu şehrimde geçirerek gördüm şahit olduğumdan yazıyorum.

            Askerlik döneminden sonra kardeşlerinin diğer illerde ticareti geliştirme ve büyüme düşüncesine sen ilinde rahmetli babanın  yanında kalarak devam ettirme ,ekmeğini yediğin suyunu içtiğin şehrine hizmet etme düşüncen seni bugünlere taşıdı.

            Gümüşhane’de 50’nin  üzerinde  insana aş ve iş sağladığının haklı gururu ile ilk defa bana belediye başkanlığına aday olmak istiyorum düşüncesini heyecanla dinledim. İlk sözüm hayırlı olsundu.

            O zamandan bugüne  kadar ilimize oldukça  hayırlı işler yaparak hem ticareti geliştirdiğiniz hem de ilkine imza atarak hemen her alandan rekabet ortamı oluşturulmasına katkı koydunuz. İşte bu nedenle sevilmediniz tepki gördünüz dedikodulara maruz kaldınız. Bu nedenle istenmediniz.

            Başarısızlığın içinde, başarılı insanlar hiçbir zaman kabul görmez istenmezler. Sizde  istenmediniz çünkü her alanda başarılı bir iş adamı kariyerine ulaşarak,rekabeti ticareti ve yaşamı bir arada götürüyorsunuz. Ticaret ve hizmetle çeşitliliği artırarak devam etmeniz ne varsa onu satarım düşüncesini bertaraf ederek hizmet ve kalite sattınız. Bunun için istenmiyor, sevilmiyorsunuz.

            Allah size çalışmanız karşılığında bu şehre hayırlı işler yapmanıza fırsat verdi . Her işte olduğu gibi bunu da başaracaksınız, başarılısınız da daha da başarılı olacaksınız. Kargadan başka kuş tanımayanların yapılanları kabul etmelerini beklemiyorum. Kendilerinin yapamadıklarını yapanları görmelerini kabul edemiyorlar. Hiçbir fikir ya da proje üretmeden olmaz da olmaz demeleri doğaldır.

            1983 yılından bu yana ilimizde ilk defa özel sektör işletme sahibi müteşebbis iş adamı Belediye Başkanı olmuştur. Bu ilimiz için ciddi değişim olduğunu düşünüyorum . Bunun sende farkındasın bu nedenle de başarılı olmak zorundasın olacağınıza da eminim.

            Bir farkındalık meydana koyacaksınız, bu şehre hizmet etmiş tüm başkanları tebrik ediyorum. Asla eleştirerek söylemiyorum ama kamu görevi yapıp belediye yönetmenin,kamu görevini yaparken belediye yönetmeyle aynı düşünsel mantığın geçerli olduğunu düşünmüyorum.

            Bu anlamda hem iş adamı işveren müteşebbis hem de Belediye Başkanı …. Eee Sayın Başkan bırakın taş atsınlar,bunların olacağını bilerek talip olduğunuz bu şehri imar etmeye, siz vicdanınızın sesini dinleyerek doğru bildiğiniz yolda devam edin bu şehrin sahipleri er geç yapılanları takdir edecektir.

            Saygılarımla.