ERDOĞAN nefesimiz ensende…

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan toplu açılış törenleri kapsamında şehir mitinglerine başladı. Bunun üzerine MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de yaptığı açıklamayla Cumhurbaşkanının gittiği her ilde miting yapacağını kamuoyuna duyurdu.  “Nefesimiz ensenizde olacak” sloganıyla gerçekleşen ilk miting ise Kırşehir’de yapıldı.

MHP tarafından bakıldığında böyle bir çıkış, 2015 Milletvekili Genel Seçimleri yaklaşırken siyasal iletişim tekniği açısından ne kadar etkin olacak?  

Ulusal ya da uluslararası düzeyde yapılan çeşitli araştırmalarda saldırgan seçim kampanyalarının genel olarak kampanyayı yapan açısından olumsuz bir etki yapacağı görülmüştür. Sonuçları bakımından riskli bir kampanya stratejisidir.

Cumhurbaşkanının 2015 Milletvekili Genel Seçimi öncesinde şehir mitinglerini devam ettireceği, hatta seçim yaklaştıkça daha da yoğunlaştıracağı öngörüsünde bulunduğumuzda, Milliyetçi Hareket Partisinin temel seçim stratejisinin Cumhurbaşkanına cevap vermek olacağı anlaşılıyor. Daha açık bir ifadeyle, gündemi Cumhurbaşkanı belirleyecek MHP ona cevap vermek adına bu gündemi tartışacak. Sürekli cevap verme stratejisine dayanan bir kampanya olacağı için söylenenler söyleyen açısından saldırgan bir algıyı da beraberinde getirebilir.

AK Parti 12 yıllık bir iktidarın ardından farklı bir genel başkan ile seçime gidiyor. Seçmen davranışları bakımından meydanların önemli bir etkiye sahip olduğu Türkiye siyasal atmosferinde liderler baş aktör konumunda. Bu anlamda 2015 seçimleri AK Parti açısından önemli dezavantajları da beraberinde getiriyor. Sayın Ahmet Davutoğlu meydanlarda ne kadar yüksek bir performans gösterirse göstersin, ses tonu, fiziği ve üslubuyla Recep Tayyip Erdoğan figürünü kolay kolay seçmenlerin zihninden silemeyecektir. Geçmişte meydanlarda yaratılan coşku, yeni dönemin seçmen algısında kırık not almasına neden olabilir. Sayın Başbakanın şimdiye kadar yapmış olduğu mitingler ve kongre konuşmaları bu sinyalleri veriyor.

AK Partinin 2015 seçimlerinde taşıdığı bu riski, Sayın Cumhurbaşkanı yapacağı mitinglerle bertaraf edebilir. Çünkü muhalefetin seçimlerdeki temel söylemi Cumhurbaşkanı ve başkanlık sistemi üzerinden işleyecek gibi. “Nefesimiz ensenizde olacaktır” mitingleriyle MHP bu yola şimdiden girdi. Bu, MHP açısından riskli bir girişim. Cumhurbaşkanı ne konuşursa onun arkasına düşecek. Hiçbir rasyonel söylem olmayacak. Hep eleştiren konumunda olacak. Eleştirecek ancak çözümünün ne olduğunu söylemeyecek.  Çünkü çalışılmış, düşünülmüş bir strateji yok. Seçmenin önüne cevap verme; meydanları boş bırakmama; milli değerleri tahrip eden; birlik ve bütünlüğü bozan; Öcalan’la işbirliği içinde olan; kral, emir, şah, diktatör; milyar dolarları olan; gemileri, kupon arazileri sıra-sıra dizen Erdoğan söylemleri seçmeni etkileyecek mesajlar değil. Bu kapsamdaki mesajlar geçerli olsa idi, Cumhurbaşkanlığı ya da yerel seçimlerde bu söylemlerin bir karşılığı olabilirdi. Ama olmadı.

“Nefesimiz ensenizde olacak” söyleminin ne kadar etkili olacağını önümüzdeki süreç açıkça ortaya koyacak. Ancak geçtiğimiz 12 yıl içerisinde yapılan seçimler bu söylemin çok da tutmadığını gösterdi. Burada şu soruları sorabiliriz: “Peki! AK Parti farklı bir söyleme mi sahip? O da, kutsal savaş söylemi ile toplumun güncel ihtiyaçlarına cevap veren bir siyaseti ne kadar üretiyor?” Bu doğru. Ancak AK Partinin muhalefet partilerinden farklı olarak yaptığı bir şey var. O da, bu hamaset söylemlerinin yanında toplumun reel ihtiyaçlarına karşılık olabilecek mesajları da üretiyor olmasıdır. Hatta bunları icraatlarıyla gerçekleştiriyor.  Yani duygusal ve rasyonel hikayeyi birlikte oluşturuyor. Geçmiş seçimlerde hamasi söylemleriyle meydanları coşturan Sayın Cumhurbaşkanı, gerçekçi ve rasyonel hikayeleri ikna gücünü ve inanılırlığını artıran söylemler olarak ortaya koydu. Seçmenler Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan büyük Türkiye, lider ülke, ezilenlerin sesi, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet, dil, din, demokrasi gibi değerleri, çözüm süreci, duble yollar, merkez bankası kasındaki paranın artması, IMF’ye olan borcun bitmesi, milli gelirde meydana gelen artış, ekonomik büyüme, sağlık alanındaki reformlar, eğitime yapılan yatırımlar, askeri anlamda gerçekleşen projeler, Marmaray, havaalanı gibi bir çok reel hikayeyle birleşerek duydu. Bu, seçmenler açısından daha inandırıcı oldu. Çünkü ortada bir gerçek var. Bu gerçeği başarmış olan bir liderin hamasi söylemleri seçmenlere daha inandırıcı geldi.

Nefesimiz ensenizde olacak mitingleri gibi örnekler, önümüzdeki 2015 seçiminde de genel atmosferin pek değişmeyeceği izlenimini doğuruyor. Muhalefet bütün enerjisini Cumhurbaşkanına vereceği cevap için harcarken, Sayın Davutoğlu’nun ortaya koyacağı rasyonel hikayeler seçimin geçmişten pek de farklı bir sonucu doğurmayacağının işaretini şimdiden veriyor. Bu arada HDP’nin sinyallerini verdiği rasyonel siyaset imajı, önümüzdeki kısa dönemde HDP’nin oylarını MHP’den daha yüksek bir yüzdeye ulaştırırsa şaşılacak bir durum olmayacak…