NEDEN TÜRKİYE?

Geçtiğimiz aylarda birçok kez Türkiye’nin aleyhine yaşanan olaylara tanık olduk hep beraber.

Gezi Parkı diye adlandırılan fakat Milletin iradesine tamamen saldırı ile tasarlanmış bir plana hepimiz şahit olduk, bunlara bütün imkanlarını kullanarak destek çıkan ülkeleri de gördük. Eylemde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün posterleri ile terör örgütü ele başı Apo’nun posterlerini yan yana gördük. Türk Bayrakları’nın yakılışını gördük. Her biri günlerce uyumayan saatlerce ayakta duran polis evlatlarımıza yapılan saldırıları gördük. Milletin vergileri ile temin edilen devletin araç ve gereçlerine verilen hasarları gördük ve esnafımızın ekmek kapılarının yıkılışını gördük birçok vatandaşımız zarar gördü ve birçok vatandaşımız yaralandı.

Bunlar orada Kesilen 2 ağaç için mi yapıldı?

Aktörler kendilerini eylemin ortasına atarak kendilerini gösterdiler zaten, İngiltere, Almanya, ABD, ve daha sayabileceğim birçok ülkenin basın mensupları, milletvekilleri orada yer aldı.

6 Saat boyunca aralıksız bir şekilde yabancı kanallar orada canlı yayın yaptılar. Alman Dergileri hiç Türklerle ilgilenmezken dergi kapaklarını Gezi Parkı Eylemlerinin resimlerini koydular ve derginin yaklaşık 10 sayfası Türkçe yazılmıştı.

Bu karalama planları, bu Türkiye üstüne kara bulutlar çekme organizasyonunu millet kendi iradesi ile bozdu ve izin vermedi.

Dikkatinizi çekti mi? Türkiye’de yavaş yavaş biten Gezi Parkı maskaralığının ardından Mısır’da askeri darbe oldu.

Peki bunlar niye arka arkaya oldu?

Türkiye bu oyuna gelseydi sonu Mısır gibi mi olacaktı?

Ama en önemlisi niye şu son 10 senede bunlar gelişti? Sorusudur.

Bunun yanıtı ise tarihe bakarsak 14 Ağustos 2001 tarihine dayanıyor.

Her şey 14 Ağustos 2001 tarihinde Ak Parti’nin kurulması ile başladı.
Kapatılan onca parti sonrasında Ak Parti’nin kurulması o zamanki siyasetçilerin dikkatini çekmemiş ve gelecekte Türkiye’de tarih yazacağının farkına varamamışlar.

Ak Parti ise il il dolaşmiş ve milletin gönlünde taht kurmaya başlamıştı bile.

Millete verilen vaatler ve sözler o dönem yaşanan Ekonomik Krizde Türkiye için bir antibiyotik niteliği taşıyor olacak ki vatandaşlarımız bir sonraki seçimde Ak Parti’ye ve mensuplarına oy verme  yolu ile seçecektirler.
Ak Parti Genel Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan gittiği her Mitingde
"Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" demesi İnsanlarımızı heyecanlandırmış ve büyük zafere doğru ilk adımlar atılmıştır.

3 Kasım 2002'de milletinden 34.4% oy alarak koalisyon dönemini kapatan Ak Parti, Recep Tayyip Erdoğan liderliğin’de dönemin en çok oy oranını alarak hükumet koltuğunda yerini almıştır.

22 Temmuz 2007 tarihinde ise oy oranında büyük bir artış görülerek 46.6% ile yine iktidara gelmiştir.

Yapmış olduğu çalışmalar ve Projeler Türkiye’yi hızlı bir şekilde kalkındırmış  ve Türkiye Cumhuriyetinin saygınlığı gözle görülebilecek şekilde artmış, millet kendi irade ve düşüncesini özgürce kullanabilmiş ve
12 Haziran 2011'de Ak Parti 50% alarak bir kez daha iktidara geçmiştir.

Peki neden Ak Parti?

-Ak Parti bürokratik vesayet altında ezilen bu milletin kendi irade ve düşünce özgürlüğüne Kavuşmasını sağlamış, demokratik ve adil düzeni Türkiye’ye getirmiştir.

- Ak Parti döneminden önce olan iktidarlar dış politikaya önem vermemiş ve adeta Türkiye’yi büyük bir derinliğe sürüklemiştir. Ak Parti ise buna nazaran dış politikaya çok önem vermiş ve 10 sene içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni adeta Orta Doğu’nun Merkezi haline getirmiştir.

- Ak Parti 10 yılı aşmış olduğu iktidarlık süresince birçok reform ve başarılara imza atarak Türkiye’nin ekonomisini hızlı bir şekilde yükselmesini sağlamıştır. Bunlardan bazıları ise;
-Türk Lirasından altı sıfır atılması
-Enflasyonun düşmesi
-Kalkınma Projeleri
Ve benim şahsen çok önem verdiğim IMF batağından kurtarması ve bunun yanı sıra IMF'ye borç verir hale getirmesidir.

Yapılan onca projeleri, programları ve faaliyetleri anlatmaya ne kalem yeter ne de kağıt.

Burada hepsini bir topladığımızda şu sonuç çıkıyor.

Türkiye Cumhuriyeti 3 Kasım 2002 tarihinden önce olmayacak kişilere karşı önünü ilikler hale getirilmiş enflasyon tavan yapmış, bankalar batmış, borç gırtlağa gelmiş, yazar kasalar fırlatılmıştır. Bu dönemde Türkiye’yi daha da batırma projeleri yapamaya gerek yoktur çünkü batağa kendi kendine düşüyormuş zaten.

Fakat 3 Kasım 2002 tarihinden sonra ise Türkiye’nin kalkınması, ekonomik krizin Türkiye’yi teğet geçmesi, Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başarıları bir dizi fark edilmiştir.

Son olarak yapılan 3.Havaalanı Projesi, Kanal İstanbul Projesi, Marmaray Projesi ve Türkiye’nin ülkeler tarafınca parmakla gösterilip imrenerek bakacağı diğer projeler bazı kesimleri rahatsız etmiş ve karalama eylemleri planlanmıştır, planda bir şey göz ardı edilmiştir.

Ne Türkiye eski Türkiye’dir ne de bu Millet eski Millettir!