• BIST 9642.25
  • Altın 2494.455
  • Dolar 32.5887
  • Euro 34.8378
  • Gümüşhane : 20 °C
  • Trabzon : 16 °C

Darbe

17.08.2016 16:30
SALİH EREN / Yazar

SALİH EREN / Yazar

Değerli okurlar,

Aslında yazmak istediğim yazıdan önce sizlere 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz Sabahı yaşamış olduklarımı anlatmak istiyorum.

Gün 15 Temmuz 2016 Ailem türkiye de izinde olduğu için bende onlara süpriz yapmak amacı ile havaalanına gidip o günün gecesi için bilet aldım. Uçuşum 15 Temmuzu 16 Temmuza bağlayan gece saat 01:20 de idi. Havaalanın da tanıdığımız ve sevdiğimiz abilerimiz olduğu için akşam erken vakit de havaalanına gittim ve onlar ile sohbet ettim, derken bir haber sitesin de İstanbul Boğaziçi Köprüsü nün Askerler tarafın dan kapatıldığını okudum. Düşündüğüm ilk şey, bir terör saldırısına karşı tedbir amaçlı kapatıldığı oldu. Yaklaşık yarım saat sonra Darbe girişimi olduğu haberi geldi ve herkes ayaklan dı. Şok için de haberleri takip ediyorken bir yanda da Cumhurbaşkanımız dan gelecek tek bir haberi bekliyorduk Köln Havalimanın da. Bilet Satışın da oturan abiler bilgisayar dan Cumhurbaşkanımızın konuşmasını duymamızı sağladı ve meydanlara çıkın emrini duyduk. Sabırsızlık ile Memlekete gitmek üzere bekler iken İstanbul daki Havalimanların kapatıldığı haberini aldık, bir yandan pilotlara uçalım baskısı yaparken diğer yandan guruplar halinde kara yolundan gitme hazırlığı yapıyorduk. Zaman geçtikçe Havalimanına gelen Gurbetçiler fazlalaşmış normal uçuşu olanlar haricin de sırf Darbe sebebi ile Memlekete gitmek için birçok Gurbetcimiz Almanyanın tek 24 saat açık olan Havalimanına akın etmiş di.

Uçağımız Sabiha Gökçen Havalimanın dan alınan izin ile gecikmeli olarak 02:10 da kalkmıştı.
07:10 da İstanbula inmiştik ve her yer çok sessiz di, gece ucakta olduğumuz için neler yaşandığını bilmiyorduk, çıkış kapısına yöneldiğim de sadece 3 yada 4 Tank gördüm ve "Eyvah"! Dedim. Gece ne oldu diye sorduğum da "Millet İzin Vermedi !" cevbını aldım ve 2016 da yazılan Kurtuluş destanına o saat den sonra bizzat şahit oldum. Gölcük Donanma Komutanlığı önünde nöbet tutar iken bir yandan gerçekten sadece şunu düşündüm çünki orada 80-90 belki de daha yaşlı olup nöbet tutan amcalarımız ve teyzelerimiz vardı, kendi kendime bu nasıl bir Vatan Aşkı'dır dedim, biz nasıl bir milletiz dedim. Bu sorulara kendime duygusal bir şekilde sormamın tek sebebi şu idi, bizler gençler olarak hep tarihimizi okuduk ve duyduk, son zamanlar da birileri Avrupada da "Türkler çok kendine güveniyor, Türkler çok havalı davranıyor ve çok korkak bir millet'dir" diye yazılar yazmaya başlamıştı. Darbeye teşebbüs edenler de bu yazılara çok aldanmış olmalı ki Milleti hesap edemediler, korkak dedikleri, havalı dedikleri Millet Tankların önüne yatmışdı, korkak dedikleri millet silahın önüne atlamıştı, korkak dedikleri millet hatta okadar vatanını Seviyormuş ki Savaş uçakları nın dahi üzerine atlamak ve onları durdurmak için elinden gelenin fazlasını yaptı ve yapmaya çalıştı. Dünya 2016 da bir kez daha Kurtuluş Savaşın daki Ruhu görmüştü, dünya bir kez daha Çanakkale Ruhunu gördü, ve dünya bir kez daha Çanakkale deki gibi Türkü Kürdü Lazı Cerkezi Gürcüyü Romeni Sünniyi Aleviyi ve daha bir çok Rengi bir arada sırt sırta omuz omuza görmüş oldu. Ve KORKTU!

Bu Darbe girişimlerini Avrupa'ya bağlama dan önce bir not düşmek istiyorum:

15 Temmuz girişimleri bağlantısı sebebi ile AKOM'A sahip çıkmak üzere yola çıkan Akrabam Genç Kardeşim RAMAZAN MEŞE' nin Şehit olduğu haberini aldım. Kendisine yine Allahtan Rahmet Diliyorum Yanında bulunan ve Yaralanan diğer Yiğit Kardeşlerime Acil şifalar diliyorum.

Darbe girişimin den sonra Avrupa Birliği gayet sakin ve daha doğrusu açık açık Darbe gerçekleşmediği için üzgün olduğunu belirtmiş oldu. Almanya Avusturya ve Fransa başta olmak üzere Demokrasiye yapılmak istenen bu Darbeyi kınamak yerine her zaman olduğu gibi tek dertlerini ve desteklerini açıklamış oldular, yaklaşık bir senedir OHAL'de olan Fransa: Türkiye deki tutuklamalar bizleri endişelendiriyor! Dedi.
Ağız birliği yapan Avrupa Ülkelerinden Almanya ve Avusturya da tabiki kendilerini çok ilgilendiriyormuş gibi Fransa ile düşüncelerinin aynı olduğunu belirtti hatta Avusturya daha da büyük bir terbiyesizlik yaparak Havalimanların da Türkiye turizimine zarar vermek için panolara izansızca yazılar yazdı ve yazmaya devam ediyor, türk bayrakları yasaklandı, türkiye nin içişlerine karışmak isteyen Avrupa Ülkelerinin Siyasileri, Milletin Siyaset  konuşmasını ve Türkiye nin dertlerini Avrupaya taşımamaları için elinden geleni yaptı ve yapmaya devam ediyor. Bunlar bizim Türkiye sevdamıza, Memleket aşkımıza ve kanımızda olan Siyasi girişime demokrasimize sahip çıkmamıza engel değil tabi ki.

Bunların yanı sıra birşeyleri fark etmemek mümkün değil, Avrupa Ülkelerin de son günler de çoğalan ve her yer de yapılan PKK propagandaları ve PKK yı şirin gösterme kampanyaları artmaya devam ediyor bunun yanı sıra Fetö nün Avrupa uzantılarının da siyasiler tarafından desteklendiğini görüyoruz ve şunu söylemek istiyoruz: "AVRUPALI TÜRKLER OLARAK AVRUPADA YAŞANAN BU OLAYLAR BİZLERİ ENDİŞELENDİRİYOR"!
Hep siz endişelenecek değilsiniz ya.

Avrupalı Gurbetcilerimizin kesinlikle dikkat etmesi gereken bu Fetö Terör örgütüne aktarılan Para kaynaklarına bilmeyerek destek çıkmalarıdır.

İçlerine bilmeden evlatlarınızı yolladığınız bu örgüt Evlatlarınızı tam anlamı ile Vatan haini olarak Eğitiyor ve 15 Temmuz'daki gibi Darbeler yapmaya ve kendi milletine silah doğrultmaya yönlendiriyor. Bildiğiniz üzere bu Terör Örgütünün Avrupada Okulları, Ders Yardım yerleri mevcuttur, ayrıca bu örgüte her daim para aktaran iş adamları bunun yanı sıra Restaurantlar ve mağazalar mevcuttur, lütfen başta kendiniz olmak üzere çoçuklarınızı kesinlikle bu tür yerler den uzak tutunuz. Bu gibi yerlere para akımına izin vermeyiniz zira bu paralar ülkemiz de bizlere de kurşun olarak geri dönüyor ve durmadıkça geri dönecektir.
Avrupalı Ülkelerin bu hem Türkiye nin arkasındayız değip hemde arkadan iş çevirip bu terör örgütlerinin yaptığı buluşmalara be mitinglere izin vermesi, Türkiye ye olan desteğin de ne kadar samimi olmadığının bir kanıtı dır.

Bizler Avrupalı Türkler olarak Demokrasimize sahip cıkacağız, bizler Her Daim Terörün dini dili irkı olmadığını savunacağız. Bizler her zaman hakkın yanında olacağız ve hakkın kazanması için mücadelemizi devam ettireceğiz. Biliyoruz ki bu yolda önümüze taş döşemek sureti ile engel olmak isteyenler elbet olacaktır, bizler inanıyoruz ki bu engelleri de birlik beraberlik çerçevesin de aşacağız ve karşımıza engel olanlar 15 ve 16 Temmuz daki gibi sadece bizlere şaşkınlık içerisin de tırnaklarını kemirerek bakacaklar.

Yolumuz çok uzun ve engebeli.
Bu yolda safımızı açık olarak göstermek zorundayız. Tehlike geçmiş değil, bizler Millet olarak Dik Durmaya ve Devletimizin arkasında yer almaya devam etmeliyiz.

Şairin dediği gibi:

Tasalanma yiğidim; zaman bizden yanadır
Külümüzden yükselen duman bizden yanadır
Son durak, son ilahi ferman bizden yanadır
Dünya düşman olsa da, iman bizden yanadır

Kapıları açacak çoşkun bin niyaz kaldı
Ufka bir bak yiğidim, inkılâba az kaldı

Mahzenlerde beklemek ziyan artık, yiğidim
Fecr-i sâdık vaktidir; uyan artık yiğidim
Ateşlere girsen de, dayan artık yiğidim
Hakikate dönüyor rüyan artık, yiğidim

Zalimler için karar verildi; infaz kaldı
Ufka bir bak yiğidim, inkılâba az kaldı.

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim