DEMOKRASİ KAZANSIN

Bu yazımı yazdığım sırada Türkiye, kadını ve erkeği ile sandık başına gidiyor, ülkeyi yönetmeye talip olan siyasi partilerden, tercih ettiği partiye oyunu veriyordu.

Seçim, demokrasilerin vazgeçilmezidir. Bağımsız ve özgür yaşamaktan başka hiçbir yönetim sistemini kabul etmeyen Türkiye, mutlaka kendini yönetecek siyasi parti ya da partilere yönetme yetkisini sandıkta verecektir.

Hangi parti kazanırsa kazansın, hangi parti ya da partiler bizleri yönetirse yönetsin, önce demokrasi, sonra huzur ve barış. Demokrasi olmayan yerde huzur ve barış olmaz. Huzur ve barışın olmadığı yerde istikrarsızlık, istikrarsızlığın olduğu ülkede çökmüş ekonomi kaçınılmazdır.

Bizler, öncelikle ülkemizde huzur ve barış istiyoruz. Huzur, barış ve ekonomi, demokrasinin üç sacayağıdır. Sacayağının birinin eksik olması halinde o ülkede istikrarsızlık, kargaşa olur.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu illerimiz ve en son olarak da Türkiye’nin başkenti Ankara’da yaşanan ve 102 vatandaşımızın hayatını kaybettiği terör saldırısı sonrası, Türkiye’de seçimin yapılıp yapılmayacağı tartışmaları yaşandı. Ama görüldü ki, güçlü Türkiye, yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen seçmeninin sandık başına gitmesi için 355 bin güvenlik görevlisini görevlendirerek sağlıklı bir seçim yapılmasını sağladı.

Yazımı yazdığım sırada herhangi bir olayın yaşanmadığı haberlerini almam beni çok mutlu etti. Umarım tüm sandıklar açılıp, oylar sağlıklı sayılıp açılıncaya kadar ve sonuçlar alındıktan sonra da herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmayız.

Sınırları ateş çemberine dönen ülkemizde bilhassa huzura ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde birlik ve beraberliğimizi asla bozmamalıyız. Hangi siyasi parti bizleri yönetirse yönetsin tek amacımız birlik, beraberlik ve kardeşlik olmalıdır.

Evinizde huzur varsa o huzur komşunuza, komşunuzda olan huzur apartmanınıza, aparmanızdaki  huzur mahallenize yansır. O nedenledir ki, önceliğimiz ülkemizde huzurun olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün şu çok güzel veciz sözünü asla unutmamalıyız, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”.

7 Haziran seçimlerinden sonra terör olayları dışında ülkemizde bir seçim havası yaşamadık. Tüm partiler söylemlerinde kırıcı olmadılar. Çok az mitingler dışında toplantılar düzenlenmedi. Modern ve sağlıklı bir seçim havası yaşadık. Vatandaşlar, evlerinde, sokakta, alışverişte müzik sesleriyle rahatsız edilmediler. Özlediğimiz bir seçim süreciydi. Gürültüden, patırtıdan, kavgadan uzak. 

Elbette seçim çalışmaları yapılacak, adaylar seçmenle buluşacak, sorunlarını dinleyecekler. Öyle de oldu. Yaşadığımız kentte çok olgun ve partilerin birbirlerine saygılı bir seçim süreci yaşadık. Kırmadan, dökmeden, birbirlerine saygılı.

Terörden uzak, hak ve adaletin var olduğu, kardeşin kardeşi öldürmediği, fikirlerin tartışıldığı bir ülkedir bizim amacımız. Modern ve çağdaş bir Türkiye. Kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, çoluğuyla, bir Türkiye.

Böyle olmak zorundayız, böyle de olmalıyız.

İyi haftalar dileğiyle.