“BURASI GÜMÜŞHANE”

Devletin halk ile bütünlüğünü sağlayan kurumların başında gelir valiler. Vali demek vatandaşın kendisi demektir. Derdini aracısız anlattığı, Ankara’ya sesini duyurmak için belki de tek aracıdır valiler. Vali, görev yaptığı şehirde devleti temsil eder, her şeyden sorumludur. Vali devlettir, devletin sıcaklığını hissettirir. Millette şahsından çok bu makama, yani devletine saygısını nerde olsa gösterir. Vali koltuğunu sokağa koysa devlet orasıdır, köy konağına koysa devlet ordadır.  Halk ile bütünleşen,  halkın sorunlarını dinleyendir vali. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık döneminde valilerle ilgili, "Makam odasına, makam aracına kapanıp kalan bir vali değil, gerektiğinde ayağına çizmelerini giyen, eline kazma-küreği alan ve çalışmalara bizzat nezaret eden bir vali. Halktan, şehirden, şehrin sorunlarından uzak bir vali değil. Her an halkın içinde, halkla kaynaşmış, bütünleşmiş, gönül bağını kurmuş bir vali. Görev süresinin dolmasını bekleyen değil, bürokrasi içinde zaman tüketen değil, görev süresi içinde şehirde iz bırakmayı, eser bırakmayı kendisine dert edinmiş valiler. En önemlisi de şehirlerimizde devletin gülümseyen yüzü, şefkati, kucaklayıcı çehresi olacak valiler. Bizim de halkımızın da görmek istediği vali profili işte budur" diye konuşmuştu.

Evet gerçekten bizim şu anda Gümüşhane’de gördüğümüz ve görmekte istediğimiz profil bu.

Gümüşhane Valisi Yücel Yavuz’u, ilimizde göreve başladığı günden itibaren basına açık olarak düzenlenen toplantılarının tümünü meslektaşım Sayın Figen Tok ile takip ettik, açıklamalarını en ince detayına kadar kamuoyuna aktarmaya çalıştık.

Sayın Yavuz’un, göreve başladığı ilk günden itibaren ilçe, belde ve köylere yaptığı ziyaretlerle kenti tanımaya çalıştığı gerçeğinden hareket edersek, tanıma sürecinde nerede neyin olduğunu, bu ilde nelerin yapıldığını, nelerin devam ettiğini ve nelerin yapılması gerektiği konusunda tam ve yeterli bilgiye sahip olduğu kanısındayız.  

Göreve geldiği günden beri Gümüşhane’nin kalkınmasında önceliğin “turizm” ve “tarım” sektöründe olduğunu gören Yavuz’un, her toplantısında turizmi gündeme taşıması dikkatlerden kaçmadı. Turizm konusunda yaptığı açıklamaları eleştiren bazı kesimlere de “hodri meydan” diyen Vali Yavuz, üzülerek belirtmek gerekirse ne yazık ki yalnız bırakılıyor.

Turizmin, Gümüşhane açısından önemli olduğunu, boşalan Kültür ve Turizm Müdürlüğüne kendisine çok yakın olan ve Gümüşhane’nin dağını, taşını, nerede neyin olduğunu çok iyi bilen Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Sayın Engin Doğru’yu vekaleten ataması ile ortaya koydu. Ortaya koydu ama hala kendisini anlamayanlar var. Sayın Doğru, bir türlü asaleten atanmazken, yaklaşık bir yıl önce Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan Gümüşhane Müze Müdürlüğüne atama yapılmaması da işin diğer acı bir tarafı olsa gerek.

Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne Sayın Doğru’nun asaleten, bir yıldır atama bekleyen Müze Müdürlüğü’ne de müdür ataması hiç kuşkusuz siyasilerin de gündeminde olması gerekiyor.

 “Turizm, turizm, turizm” diyen, Cumartesi ve Pazar günleri de dahil olmak üzere turizmi dilinden düşürmeyen Sayın Vali’nin tükettiği nefesi, onunla soluyacak, onunla hareket edecek, onun yanında ve yöresinde olacak, destek olacak kişi ve kişiler bulmak zor bu Gümüşhane’de.  Lafa gelince herkes memleket sevdalısı ama….

Karlar eridi, bahar yağmurları başladı. Doğa yeşeriyor. İki dağın arasında sıkışmış kalmış Gümüşhane’de, balyozu eline almış Vali Yücel Yavuz, kabuk kırmaya çalışıyor ama indirdiği balyozla kalıyor. Çünkü devlet yatırımları başta olmak üzere şehrin tüm sıkıntılarını çözme işini üstlenen Vali. Sayın Yücel Yavuz görüyoruz ki hakkını tam anlamıyla veriyor. Şimdi sıra asıl çalışması gerekenlerde.

Turizm sezonu her yıl olduğu gibi bu yıl da 15 Nisan’da başlıyor. Gümüşhane olarak hazırlıklı mıyız? İşletmelerimiz, otellerimiz, konaklarımız, çevremiz hazır mı? İşte Vali Yücel Yavuz, tüm konuşmalarında  “zaman su gibi akıyor beyler” derken, bunu vurguluyordu.

Hiç kimse, hiçbir yetkili “bana ne” deme hakkına sahip değildir bu ilde… Gövdesini taşın altına koyan Vali Yavuz’un yanı sıra hiç değilse sizler de elinizi koyun.

Bir de il dışından “Hüseyni Makamından” gazel okuyanlar yok mu? Mangalda kül bırakmayanlar… İktidarda hangi parti ise o partiden olanlar… Siyasiler etrafında çember oluşturanlar…29 Şubat’taki “Burası Gümüşhane” tanıtım filminin siyah-beyazı… Hala siyah-beyaz düşünenler…

İyi haftalar dileğiyle…