MEVLİD KANDİLİ VE SAPKIN CEREYANLARA KAPILMAMANIN ÇARESİ

Yarın akşam, yani 22 Aralık 2015 Salı akşamı Mevlid Kandili.

Mevlid kandili;  Peygamberimiz Hazreti Muhammed (a.s.v.) in, dünyaya geldiği, dünyayı ve kainatı şereflendirdiği günün ve gecenin adıdır.

Hazreti Muhammed'in (a.s.v.)  doğum günü olan Mevlid Kandili, bu yıl içinde ikinci kez kutlanacak. 2015 yılının başında 2 Ocak’ı 3 Ocak’a bağlayan gece de Mevlid kandili idi.

Mübarek geceler de Ramazan ayı da Hicri takvime göre belirlenmektedir. Hicri takvimde ay yılı, Miladi takvimde ise güneş yılı esas tutulmuştur. Ay yılı, güneş yılından her yıl 10 gün geri kaldığından, mübarek gece ve gündüzler her yıl 10 gün önce gelmektedir. Bu nedenle; 2015 çıkmadan tekrar 22 Aralık 2015 Salı gününü 23 Aralık 2015 Çarşamba gününe bağlayan gece de yeniden Mevlid kandilini ihya etmiş olacağız.

Aynı yıl içinde mevlid kandilinin ikinci kez kutlanması her yıl olmadığından nadirattan bir olay olarak 2015 yılı içine tevafuk etmiş oldu. Sevgili Peygamberimiz için değil iki gece, yılın her gecesi mevlid kandili olarak kutlansa yeridir. O’nu anmak, O’na salat u selam getirmek, O’nun ümmeti olmaktan daha güzel bir bahtiyarlık olabilir mi?

**********

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in doğumu, kâinatın en önemli olayıdır.

Kâinatın yaratıcısı Yüce Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.); “Sen olmasa idin ben kâinatı yaratmazdım.”  diye hitap ediyorsa, kâinatın ve insanlık tarihinin en önemli olayının da ne olduğu zaten kendiliğinden ortaya çıkmış olmaktadır.

İşte yarın gece idrak edeceğimiz Mevlid Kandili; kâinatın en önemli olayının, Peygamberimizin kâinatı ve dünyayı şereflendirmesinin yıl dönümüdür.

Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de Ahzap suresinin 40. ayetinde,  son peygamber olarak Peygamberimiz Hz. Muhammed’i gönderdiğini şöyle beyan etmektedir: “Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat O, Allah’ın resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.”

Cenabı Allah, Kur’an-ı Kerim’de Enbiya suresinin 107. ayetinde de Peygamberimize; “Resulüm! Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.” Demektedir.

Bir hadis-i kudsi’nin beyanında ise Yüce Allah,  Peygamber efendimize şöyle buyurmuştur: “Eğer sen olmasaydın, ben kâinatı yaratmazdım.” ( Keşfü'l-Hafa, 2:164 )

Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v.); miladi 571 tarihinde dünyaya gelmiştir. 2015 yılı, doğumunun 1444. yıl dönümüdür. Efendimizin doğum günü ise, kameri aylardan Rebîulevvel ayının 12. gecesidir. 

            Peygamberimizin dünyaya gelişi 1444 yıl önce olsa bile, yukarıda bahsedilen kudsi hadisin manasına göre nurunun yaratılışı kâinatın yaratılışından öncedir. Çünkü kâinat O’nun yüzü suyu hürmetine yaratılmıştır.

            Yeryüzündeki her şeyin yaratılma sebebi olan O Yüce Peygambere (s.a.v.) ümmet olmak ise, bir insan için herhalde en büyük onur olsa gerektir.

            Bütün dünyanın huzur ve mutluluğa hasret kaldığı bir zamanda, Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (s.a.v.) tanımak ve mesajlarına kulak vermek, her akl-ı selim insanın yapması gerekli çok önemli bir görevdir.

            Yaratıcımız olan Allah’ı insanlara ve cinlere tanıtan, Allah’ın kitabı Kur’an’ı tanıtan, açıklayan ve öğreten, hayatın anlam ve gayesini anlatan, insanlığın en büyük sıkıntısı olan ölüm gerçeğinin sırrını çözen, ölüm sonrası için insanlara müjde veren, ölümün yokluk, çürümek olmadığını, yeni bir âleme geçiş güzergâhı olduğu müjdesini veren, ahiretin varlığını müjdeleyip, oraları bizzat gördüğünü söyleyen Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.v.)’ı  tanımakta, sevmekte ve ona ihlaslı bir ümmet olmakta geç kalmamak gerekir.

**********

            Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (a.s.v.) tanımak, sevmek, onun gösterdiği yoldan gitmek, sünnetlerine bağlı kalmak günümüzde çok önemli bir istikamet vesilesidir.

Bu zamanda; şaşırmamanın, yoldan çıkmamanın, dalalet vadilerine düşmemenin, bilgi kirliliğine girmemenin, sapıtmamanın, İslamiyet’in kötü emellere alet edilmemesinin, doğru İslamiyet’i yaşamanın tek yolu Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (a.s.v.) yolundan gitmek, O’na benzemek ve O’nun sünnetlerine uymakla mümkündür.

            Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (a.s.v.) doğum yıl dönümünün, mevlidinin, ülkemiz, insanımız başta olmak üzere bütün dünyaya ve insanlığa huzur ve barış getirmesini dileyerek yazımı Peygamberimize bir salavat getirerek sonlandırmak istiyorum.

            (Allahümme salli alâ Muhammed’in ve alâ âli Muhammed)

            Kandiliniz mübarek olsun.