• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • Gümüşhane : 16 °C
  • Trabzon : 19 °C

İNSAN HAKKI EN KUTSAL HAK

11.12.2016 13:53
İNSAN HAKKI EN KUTSAL HAK
Gümüşhane Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Çiftçi “İnsan hakları kavramıyla bir ideale varılmaya çalışıldığı için insan hakları hukuku ideal hukuk içinde ele alınır” dedi.

Gümüşhane Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Çiftçi ise insan hakları ile ilgili yaptığı sunumda, insan hakların, evrensel, devredilmez ve bölünmez haklar olduğunu, insan hakları kavramının uluslararası hukuku da ilgilendirdiğini belirterek, “İnsan hakları kavramıyla bir ideale varılmaya çalışıldığı için insan hakları hukuku ideal hukuk içinde ele alınır” dedi.

12 Eylül 2010 tarihinde yapılan anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurunun getirildiğini anımsatan Çiftçi, hangi durumlarda başvurulacağı konusunda şunları söyledi:

“Anayasa ile güvenceye alınmış haklarda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki haklarda, kamu gücü tarafından ihlâl edilmiş haklarda, olağan kanun yolları tüketildikten sonra başvurulabilir.  Yine kişisel verilerin korunması hakkı, yurtdışına çıkma yasağında hafifleme, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı ve YAŞ kararlarına yargı yolunun açılması gibi önemli haklar getirilmiştir.”

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE

İşkencenin, insan haklarıyla bütün uluslararası belgelerde kınanan ve önlenmesi istenen bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Çiftçi, “Ama gerçekte de yaygın bir durumdur. Devletlerin yanı sıra örgütler, mafya ve çeteler de bu yola çok başvurmaktadır. Anayasamızda kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz. Gözaltında sorgulama sırasında bilgi almak için yapılan işkence gibi muameleler, işkence sonucu ölümler ve sakat kalmalar kamuoyuna yansımaktadır. İşkence ve benzeri davranışların önlenmesinde Emniyet, İstihbarat ve Jandarma birimlerine büyük görevler düşmektedir. Bu konuda ülkemizde alınan mesafe önemli olmakla birlikte daha ileri seviyeye ihtiyaç bulunmaktadır. Vatandaşları bilinçlendirici etkinlikler yapılabilir” dedi.

TÜRKİYE’DE 2000’LERDE İNSAN HAKLARI

Çiftçi, Türkiye’de 2001 yılında Başbakanlıkta İnsan Hakları Başkanlığı Kurulu kurulduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

“Buna bağlı olarak İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları kuruldu. Kurullar, toplumda ve kamu görevlilerinde insan hakları bilincini geliştirmek, ihlal iddialarını incelemek ve çözüm önerileri geliştirmektir. Kurullar, kitap, broşür, levha, afiş, panel, konferans, seminer, film, radyo-televizyon programı, gibi yollarla bilinçlendirme yapabilir. Kurullara dilekçe, telefon, e-mail ile, sözlü olarak başvurulabilir. Şehirlerin çeşitli yerlerindeki başvuru kutularına yazılı olarak bırakılabilir. Gümüşhane’de, Valilik ve diğer kamu kurumlarına ait 17 noktada İnsan Hakları Başvuru Kutusu bulunmaktadır. Alt kategorilerde ise Çocuk Hakları, Kadın Hakları, Hasta Hakları, Özürlü Hakları, Yaşlı Hakları gibi kurullar vardır. Bunlar özel koruma gerektiren gruplardır. 1990’da da Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) kuruldu. 2004 yılında KSGM oldu. KSGM, şu anda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlıdır. Kadın çalışmaları yapan çok sayıda gönüllü kuruluş vardır ve bunlara Avrupa ülkelerinden destek yapılmaktadır.”

KADINA KARŞI ŞİDDETİ ÖNLEMEK

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı özellikle aile içinde kadına karşı şiddeti önlemek amacıyla çalışmalar yaptığını anlatan Çiftçi, şunları kaydetti:

“2002’de yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanunu salt kadın erkek eşitliğini getirdi.  Çocuk hakları, çocuğun bedensel, duygusal, sosyal ve ahlaki açıdan sağlıklı gelişmesini hedeflemektedir. Çocuk sorunları büyük kentlerde daha fazla görünürlük kazanmaktadır. Çocukluk dönemi, kişiliğin oluşması bakımından çok önemlidir. Çocuklar, sağlıklı bir ortamda büyüme, iyi bir eğitim alma ve diğer haklara sahiptirler. BM Çocuk Hakları Bildirisi, çocuklara ayrımcılık yapılmamasını, sosyal haklarının tanınmasını istemektedir. 1989’daki BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile 18 yaşına kadar olanlar çocuk kabul edilmektedir. Türkiye, Sözleşmeyi 1995’te onaylamıştır. Sözleşme, 1995’te yürürlüğe girmiştir. Sözleşmenin öngördüğü hakların gerçekleşmesinde Türkiye’de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ilgili birimlerine, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) gibi kurumlara büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Çocuk işçiliği, bir insan hakları sorunudur. Dünyada tahminen 250 milyon çocuk işçi vardır. Çocuk İşçiliğinin Önlenmesi Uluslararası Programı (IPEC) tüm dünyada çocuk işçiliğine karşı mücadele etmektedir. Devlet, çocukları her türlü istismara ve şiddete karşı koruyacaktır. 4857-İş Kanunu, 15 yaş altı çocukların çalıştırılmasını yasaklamıştır. Temel eğitimi tamamlamış ve okula gitmeyen çocukların çalışma saatleri günde 7 ve haftada 35 saatten fazla olamaz. Çocuklar her işte çalıştırılamaz: Yer altında ve su altındaki işlerde, gece sanayi sektörüne ait işlerde 18 yaş altı çocuklar çalıştırılamaz.”

ENGELLİ HAKLARI

Engelli hakları ile ilgili sunum yapan Çiftçi, şöyle devam etti:

“Sakat, özürlü ve engelli kavramları birbiri yerine kullanılır, ulusal ve uluslararası belgelerde tanınan başlıca engelli hakları:Fırsat eşitliği sağlanması, ayrımcılık yapılmaması, eğitim hakkı, sağlık hakkı, toplumla bütünleşmelerinin sağlanmasıdır” dedi. Çiftçi, günümüzde, göçler, mülteciler, işsizlik, yoksulluk ve sefaletin güncel ve temel insan hakları sorunu olduğunu sözlerine ekledi.

İNSAN HAKLARI NEDİR?

İnsan Hakları, insan onurunu korumayı ve insana saygı esas alan, her yerde ve herkes için geçerli olan, insanın doğuştan sahip olduğu tüm haklardır. İnsan hakları, insanı haksız ve keyfi müdahalelerden korur, insan onuruna yakışır bir hayat seviyesine ulaştırır. Ayrıca İnsan hakları herkesin; cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiiyet, düşünce ulusal veya toplumsal köken ve zenginlik gibi hiçbir fark gözetilmeksizin kanun karşısında eşit muamele görmesini sağlar.

İl İnsan Hakları Kurulunun Görevleri

İnsan Hakları ihlali iddiaları ile ilgili başvuruları incelemek ve araştırmak, inceleme ve araştırma sonuçlarını değerlendirmek, ulaşılan sonuçları konusuna göre Cumhuriyet Başsavcılıklarına ya da ilgili idare Makamlarına iletmek ve sonucunu takip etmek, İnsan Haklarının korunması ve insan hak ve özgürlüklerinin kullanılmasının önündeki engeller ile hak ihlallerine yol açan sebepleri incelemek, araştırmak ve bunların çözümüne ilişkin yetkili makamlara önerilerde bulunmak, Her türlü ayrımcılığın önlenmesi için gerekli çalışmaları yapmak, idarenin uygulamaların da vatandaşlara hoşgörü ve nezaketle yaklaşılmasını sağlamak amacıyla gerekli çalışmaları yapmak, Toplumu uygulayıcıları eğiterek insan hakları ihlallerini sonu erdirmektir. 

İl İnsan Hakları Kurulunun Oluşması

Vali veya Valinin görevlendireceği bir Vali Yardımcısının Başkanlığın da; Büyükşehir statü bulunan illerde büyükşehir belediye başkanı veya başkan yardımcısı, diğer illerde il belediye başkanı veya başkan yardımcısı, İl Genel Meclisinin kendi üyeleri arasından seçeceği bir temsilci, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gurubu bulunan siyasi partilerin il başkanları veya görevlendirecekleri bir temsilci, Üniversite rektörleri veya bu konuda görevlendirecekleri bir öğretim üyesi ya da elemanı, Valilik tarafından belirlenecek kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan bir avukat veya hukuk fakültesi mezunu bir kamu görevlisi, Baro temsilcisi, Tabip odasından bir temsilci, Ticaret veya sanayi odasından valilik tarafından belirlenecek bir temsilci, Valilik tarafından belirlenecek diğer meslek odaları veya sendikalardan bir temsilci, Mahalli televizyon, gazete, radyo gibi kuruluşlardan başvuranlar arasından valilik tarafından belirlenecek bir temsilci, Muhtarlar Derneği başkanı, yoksa mahalle muhtarlarından başvuranlar arasından valilik tarafından belirlenecek bir temsilci, Okul-aile birliklerinden başvuranlar arasından valilik tarafından belirlenecek bir temsilci, Sivil Toplum Kuruluşlarından başvuranlar arasından valilik tarafından belirlenecek en az üç temsilciden, oluşur.

İL İNSAN HAKLARI KURULUNUN TOPLANMASI

Kurul Başkanı gerekli gördüğü durumlarda ilgili kamu veya özel kuruluş temsilcilerini veya kişileri de toplantıya çağırabilir. Kurul ayda bir defa Vali Yardımcısı tarafından belirlenecek yer, tarih ve saatte olağan toplanır. Gerekli görülen durumlarda başkanın çağrısı üzerine ayda birden fazla da toplanabilir. 

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim