• BIST 9709.14
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • Gümüşhane : 24 °C
  • Trabzon : 18 °C

BAYANLAR DİKKAT!

11.06.2015 19:03
BAYANLAR DİKKAT!
Gümüşhane Toplum Sağlığı Başkanı Burak Öztürk, “Dünya çapında her yıl 500 bin kadının yakalandığı rahim ağzı kanseri, kadınlarda görülen en sık ikinci kanserdir”

Öztürk, gazetemize yaptığı açıklamada, dünyada rahim ağzı kanserine bağlı ölün sayısının 170 bin civarında olduğunu belirterek, “Bunun tek nedeni ise tarama programlarının iyi yürütülememesine bağlı olarak bu hastalığın yüzde 80’i az gelişmiş ülkelerde görülmektedir” dedi.

Risk 10 binde 8

“Genel olarak baktığımızda rahim ağzı kanseri ülkeden ülkeye değişmekle birlikte bir kadın rahim ağzı kanderi olma riski 10 binde 8’dir. Rahim ağzı kanserinin bulguları arasında cinsel ilişki sonrasında kanama, düzensiz kanamalar, kötü kokulu vajina akıntı, ağrı veya kilo kaybı vardır. Hastalar bu şikayetlerle geliyorlarsa iş işten geçmiş yani kanser ilerlemiş olabilir. Bir diğer önemli nokta bu hastaların yüzde 20’si gibi önemli bir bölümünde hiçbir şikayet olmamaktadır. Böyle hastalara tamamen rastlantısal olarak taramalarda veya başka bir hastalık için hastaneye başvurular sırasında tanı konulmaktadır.”

En önemli etken HPV

Öztürk, rahim ağzı kanserinin gelişmesinde en önemli etkenin Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu olduğuna dikkat çekerek, “Yani rahim ağzı kanserinin en önemli nedeni HPV mikrobu diyebiliriz. Her ne kadar en önemli neden HPV mikrobu görünse de her HPV mikrobu taşıyan hasta kanser olacak diye bir şey yoktur. Hastaların sigara içiyor olması, uzun süredir doğum kontrol hapı kullanıyor olması, vücut savunma sisteminin çeşitli nedenlerle zayıflamış olması HPV enfeksiyonunun kansere dönüşme ihtimalini artırmaktadır. Özetle rahim ağzı kanserinin yüzde 99 nedeni HPV mikrobudur, ancak HPV mikrobunun kanser yapma ihtimali  yüze 1’dir. Ayrıca HPV enfeksiyonunun kanserleşmesi kolay olmaz. Bunun için 15-20 yıllık bir süreç gereklidir” dedi.

Kadınlar için önemli sağlık sorunu

Rahim ağzı kanserinin, kadınlar için önemli bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Öztürk, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Rahim ağzı kolay örnek alınabilir bir organ olması nedeniyle rahim ağzı kanseri erken yakalanabilir bir hastalıktır. Rahim ağzı kanseri tarama yöntemi; toplum içerisinde kanser görülme oranını ve bu kansere bağlı ölüm riskini azalttığı düşünülen, etkinliği kanıtlanmış tarama yöntemlerinden biridir. Risk altındaki hastaları saptayabilmek amacıyla önerilen aralıklarla düzenli olarak tarama yapılmalıdır. Tarama yapılan ve anormal sonuç saptanan hastalarda ileri inceleme sonuçlarına göre gerekli tedavi yapılmalıdır. Çünkü rahim kanserinin görülme sıklığında ve bu hastalığa bağlı ölüm riskinde azalma sadece taramayla değil, taramanın uygun tedaviyle birleştirilmesiyle saptanabilir.”

Erken tanı

“Rahim ağzı kanseri taramasındaki temel amaç, ülke çapında oluşturulacak ulusal bir tarama programını hedef kitleye yani 30-65 yaş arasındaki kadınlarımıza uygulayarak rahim ağzı patolojilerini erken evrede tespit etmek, etkin ve basit yöntemlerle tedavi etmek suretiyle rahim ağzı kanseri görülme sıklığını ve ölüm riskini düşürmektir. Böylelikle geç evre kanser tanısı alıp sürekli hastanelerde koşturan, yaşam kalitesi ve yaşam süresi düşük hastaların önüne geçilmek istenmektedir. Ayrıca erken tanı konmuş ve tedavi edilmiş kanserin devletimize maliyeti ile geç tanı alıp, tedavi edilmiş ve sürekli kontrole muhtaç hastaların maliyeti kıyaslandığında erken tanı ve tedavinin çok ucuz olduğu, devletimizi büyük bir yükten kurtardığı görülmektedir.”

HPV Virüsü

“HPV bir virüs yani mikroptur. HPV enfeksiyonu cinsel yolla bulaşan hastalıkların başında gelmektedir. Hatta Amerikan kaynaklarına göre cinsel yolla en sık bulaşan enfeksiyondur. Ancak tek bulaş yolu cinsel ilişki değildir. Virüs bulaşması için iki cildin temas etmesi ve mikrobun vücuda geçişini kolaylaştıracak şekilde ciltte yara, çizik bulunması yeterlidir. Her türlü ten teması, tokalaşma hatta aynı klozeti kullanma bile bir bulaş yöntemi olabilir. Üreme çağındaki erkek ve kadınlarda yüzde 50’ye varan oranlarda bu mikrop ile karşılaşma riski vardır.  Bu mikropla karşılaşanların yüzde 90’ı savunma sistemleri sayesinde mikrobu vücutlarından tamamen temizler. Geri kalan yüzde 10’luk kısımda ise mikrop vücutta saklı kalır. Kimi zaman hiçbir belirti vermez. Savunma sistemi zayıfladığı zaman siğiller şeklinde kendini gösterir. Eş, dost, akraba, komşularımızda elinde ayağında siğiller olan mutlaka vardır. Bu siğiller değişik şekil ve boyutlarda olabilirler. Kimisi halk arasında beyaz et beni olarak tarif edilir. Kimisi daha koyudur, hatta kahverengidir. 3-5 milimetre boyutunda karnabahar şeklinde veya toplu iğne başı şeklinde olabilir. Genelde yumuşaktır. Bazen sert olabilir. Tek tek veya birkaç tane bir arada görülebilir.  Ağrısız veya ağrılı olabilir. Bu siğillerin cinsel organların üzerinde bulunmasıdır. Bu durum erkeklerde bulaştırıcılık hariç ciddi bir problem oluşturmamakla birlikte kadınlarımızda rahim ağzı kanseri riskini artırmaktadır. Ancak tekrar etmemiz gereken diğer bir nokta her HPV mikrobu kanser yapmaz. Yani rahim ağzında gördüğümüz her siğilden korkmanın alemi yok. Bu HPV mikrobunun 50’den fazla alt tipi vardır.”

Gümüşhane’deki çalışmalar

 “Son yıllarda Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından Türkiye genelinde rahim ağzı kanseri tarama programı yürütülmektedir. Son 2 yıldır Gümüşhane’mizde rahim ağzı kanserine yönelik bir tarama programı mevcuttu. Ancak bu tarama yöntemi virüsü değil direk kanseri tarıyordu. Kanseri yakalama ihtimali ise düşüktü.  Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürlüğünün mobil tarama aracıyla belde belde, köy köy dolanıp 30-65 yaşında gönüllü olan her bayan tarandı. Ancak ne yazık ki devletimiz bu imkanı vatandaşlarımıza bedava sunmasına rağmen katılım düşüktü. Yeni tarama yöntemimiz yani HPV-DNA testi ile 1 Ağustos 2014 tarihinden itibaren bin 834 kadın tarandı. Bin 834 kadın içerisinde 46 kişi HPV pozitif bulundu. Bu 46 kişiden  11 tanesinde tip16 (kanser riski yüksek tip), 1 tanesinde de tip18 (kanser riski yüksek tip) görüldü. 1 kişinin pap smear sonucunda ise kanser başlangıcı tespit edildi ve rahmi alındı. Yani 1 yıllık çalışma içerisinde bin 834 kişi içinden 1 tane kanser başlangıcı olmak üzere toplam 12 tane kanser riski yüksek bayan yakalandı ve 6 aylık kontrol programına alındı.  Halbuki Gümüşhane’de taranması gereken Aile Sağlığı Merkezlerine kayıtlı 30-65 yaş arası kadınlarımızın sayısı 23 bin 800 civarındadır. Öyleyse 28 bin 300 kişi içerisinde kim bilir kaç tane kanser başlangıcı olan ya da kanser riski yüksek vatandaşımız mevcut. Bunlar bizim kardeşimiz, annemiz, akrabamız, komşumuz da olabilir. Kim olursa olsun devletimiz bize bu hizmeti ücretsiz sunduktan sonra Gümüşhane’de rahim ağzı kanseri görülmesini kabul edemeyiz. Bu yüzden bize düşen bu taramalardan olabildiğince halkımızı haberdar etmek ve Toplum Sağlığı Merkezlerimize yönlendirmektir. Toplum sağlığı çalışanlarına bu konuda yardımcı olmak gerekmektedir.  Gümüşhane’mizin her ilçesinde Toplum Sağlığı Merkezlerimiz mevcuttur ve hafta içi her gün istenilen vakit ücretsiz olarak randevu alınabilir. Toplum Sağlığı Merkezimlerimizde sadece rahim ağzı kanseri değil, meme kanseri ve bağırsak kanserleri konusunda ücretsiz taramalar yapılabilmektedir.”

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim