• BIST 10276.88
  • Altın 2390.367
  • Dolar 32.335
  • Euro 34.7427
  • Gümüşhane : 5 °C
  • Trabzon : 12 °C

YALAN, İFTİRA VE KARALAMA HEPSİ BİR ARADA

02.02.2018 16:45
YALAN, İFTİRA VE KARALAMA  HEPSİ BİR ARADA
Son zamanlarda özellikle de üniversitede, geçmişteki çıkarlarını günümüzde de sürdürme hedefiyle birbirinden çirkin iftiralarla gazetecilik mesleğini ayaklar altına alan ‘sahilin fısıltısı’, yeni bir skandala daha imza attı.

Sözde ifadeler ve kurmaca tanıklarla atmaya çalıştığı iftiralar bu kez jet ve bir o kadar da net yanıtlarla çürütüldü. Gümüşhane Üniversitesi’nin yetiştirdiği, bu şehre ve bilime tüm hayatını feda etmiş Prof. Dr. Salim Serkan Nas’a yönelik asılsız haberlerle karalama kampanyası başlatan “Sahilin Fısıltısı”na Nas’dan cevap gecikmedi.

Savcıları Göreve Davet Etti

Prof. Dr. Nas, Gümüşkoza Gazetesi’nin kendisini karalamaya yönelik yaptığı haberlere ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Hesaplarını bilgi kirliliği ve sorgulatmadan haber yapma ekseninde iftira ve karalama üzerine yapan güruh düğmeye basmakta ve itibar/haysiyet cellatlığı yaparak ‘Devletin Makamlarını’ ele geçirmeye ve güç devşirmeye çalışmaktadır” diyerek Cumhuriyet Savcılarını göreve davet etti.

Linç Girişimi Başlatıldı

Prof. Dr. Nas, Gümüşhane Üniversitesi Rektör Yardımcılığı görevine henüz atama yapılmamasından dolayı kendisine yönelik gazete tarafından linç girişiminin başlatıldığını belirterek, “ Sayın Rektörümüz tarafından ayrılan Rektör Yardımcımızın yerine getirilebileceklerden biri olmam sebepleriyle bir takım üst akıl ve şer odakları düğmeye basmış ailem dâhil üzerimizde akademik ve sosyal bir linç girişimi başlatılmıştır. Karar Sayın Rektörümüze aittir ve Sayın Zeybek, 31.01.2018 tarihinde Rektör Yardımcılıklarına atama kararını vermiştir. Gün üniversitemize ve Rektörümüze destek olma, idari görevlerin dışında da kurumumuza katma değer oluşturma günüdür” şeklinde konuştu.

Tüm Hukuki Haklarımı Kullanacağım

Prof. Dr. Nas, tüm hukuki haklarını kullanacağını kaydederek, “Yazıda iddia edilen ve karalama yapılanın aksine bu güne kadar tarafıma verilmiş ve uygulanmış ne eski ne de yeni bir ceza bulunmamaktadır. Eski asistanım idari soruşturmalardan bir sonuç alamaması üzerine Mart 2017’den sonra süreci ceza soruşturması üzerinden yürütmektedir.  Bu süreç ise devam etmektedir ve resmi olarak yargıya intikal eden bir konu hakkında yasal mevzuat gereği soruşturmanın salahiyeti, masumiyet karinesi ve gizlilik ilkesi adına yorum yapmak doğru değildir. Ancak bu yazıyı yazan ve/veya/ yazdıranlarca bu ilkeler yok sayılmaktadır. Gizli yürütülmesi gereken hukuk sürecinin pervasızca ifşa edilmesi ile ilgili gazete ve açıklama yaptığı söylenen eski asistanım tarafından yargıç yetkileri kullanılarak hüküm kurulduğu ve peşin olarak suçlu ilan edildiğim görülmektedir. Bilgi ve belgeden yoksun iftira ve suç isnadında bulunmanın bir yaptırımı olacağı ve yargı önünde sorumlularından maddi ve manevi bu yaptırımların uygulanması için her türlü başvuru ve şikâyet hakkının kullanılacağı bilinmelidir” açıklamalarında bulundu.

Prof. Dr. Salim Serkan Nas’ın yazılı açıklaması şöyle;

“İlimizde faaliyet gösteren Gümüşkoza gazetesinin 31 Ocak 2018 tarihli sayısında sürmanşetten haber olarak yayınladığı “Gerekçesi Var mı?”  başlıklı ‘Gümüşhane Üniversitesi Yönetimini ve Şahsımı’ hedef gösteren yazısını, tüm akademik aşamalarını Gümüşhane Üniversitesinde gerçekleştirmiş, yaklaşık 25 yıllık birikime sahip, akademik sürecin unvan aşamasının en üstünde olan biri olarak büyük bir üzüntü ile okumuş ve öğrenmiş bulunmaktayım. Yerel basınımızdaki birçok gazetenin kuruluş tarihinden bile daha eski bir süreden, 1995 yılından beri akademik hayatımı kesintisiz bir şekilde memleketimde ve üniversitemde sürdürmekteyim ve nasip ölçüsünde sürdürmeye de devam edeceğim.  Bu kararlılık Üniversitemiz ve Şehrimiz ölçeğinde bir takım karar vericileri rahatsız etmiş ve 2012 yılında başlayan ve 2015 yılından itibaren yoğunlaşan ve sistematik bir yıldırma-baskı (mobing) haline gelen süreçte iddialar ulusal ve yerel medyaya taşınmaya başlamıştır.  Bir takım asılsız, mesnetsiz bu iddiaların tarafımca ve ilgili kurullarca bilgi ve belgelerle ispat edildiği ve ispat edilebileceği bu süreçte şahsımı ve ailemin onurunu zedeleyen aşamaya gelinmesi, bu basın açıklamasını yapmayı zorunlu kılmıştır.   

Bu Yazıyı Yazan ve Yazdıranlar

                Bahse konu yazının birinci paragrafında bazı etik ihlal ve yolsuzluk soruşturmalarından bahisle ikinci paragrafta görev yerim ve ismim zikredildiği için yazıyı inceledim. Bu incelemede öncelikle adımın kullanılarak kişilik haklarıma, meslek onuruma ve şahsi itibarıma, maddi ve manevi varlığımın bütününe, bilinçli ve isteyerek kast edildiği görülmektedir. Yazıda bahsi geçen etik ihlal (intihal) ve yolsuzluk ifadeleri ne akademik ne de sosyal hayatımızda basite alınacak kavramlar değildir. Bu yazıyı yazdıran ve yazanlar, tüm mesnetsiz ve hukuksuz iddialarıyla Anayasa ve Kanunlarda belirtilen ‘Masumiyet Karinesini’ ve ’Gizlilik İlkesini’ hiçe saymakta; yaşam hakkımı bütünüyle yoksunlaştırmayı hedeflemektir. Bu kişi ve/veya kişiler çalışma hürriyetimden mahrum kılınmam, şahsımın onuru ve temsil ettiğim kamusal görevim nedeniyle de cezai müeyyide olarak iki katı olarak değerlendirilecek  ‘insanlar arasında Devlete ve makamlara güven duygusunu sarsacak kin ve nefret duygularını tetikleyerek kargaşa yaratmak ve birliği bozacak eylemlere açıkça yönlendirme yapmak suretiyle basın yoluyla suç işlenmesi’ fiilini gerçekleştirmiş bulunmaktadır.

Kabul Edilemez Bir İftira

Ulaşılamayacak/ulaşılmayacak bir insan olmayışım bir yana bu yazıdaki iddiaların kronolojik ve terminolojik olarak hiçbir doğru tarafı bulunmamaktadır. Kaldı ki ilkeli ve tarafsız yayın yapması gereken bu basın kuruluşu yayınlayacağı haber ile ilgili olarak doğru, tarafsız ve teyidi mümkün bulunan konuları teyit etmek ya da muhatabı olan şahsıma sormak yerine eski asistanımın beyanları üzerinden kamuoyuna sunarak suç işlemiştir. Şahsım ile alakalı mesnetten yoksun intihal (bilim hırsızlığı) gibi ağır, kabul edilemez bir iftira ve ithamın tarafı olmak durumuyla karşı karşıya bırakılmış bulunmaktayım.

Eski Rektör’ün Keyfi Davranışıdır ve Hepsi Sonuçsuz Kaldı

İddialarla ilgili her şey görev yaptığım kurumumda Üniversitemizin 2008 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesinin bünyesinden ayrılan Gümüşhane Üniversitesi rektörünün ikinci dönem rektörlük seçiminde ‘hayır’ oyu vereceğimi açıkça ifade etmemden sonra ısmarlama bir şekilde tarafımın geleceğe yönelik önümün kesilmesi, iradeyi ve gücü elinde bulunduranlara rakip olacağım endişesiyle kurgulanmış ısmarlama bir şikâyet ile soruşturmalar açılmasına yöneliktir. Anılan soruşturmalar yasal süreçler ve hukuk yok sayılarak Şubat 2015’ten Haziran 2016’ya kadar gerekçesiz ve keyfi olarak sürüncemede bırakılmıştır. Akabinde Üniversitemizin yasal kurulları oluşturulamadığı gerekçesiyle dosyalar benim savunmalarım ve sunduğum evraklar eklenmeden YÖK’e gönderilmiş, YÖK yetkisizlik sebebiyle dosyaları iade etmek zorunda kalmıştır.  Dosyalarım Yükseköğretim Kurulunda iken Dekanlığa yaptığım Aralık 2015’deki ‘Profesörlük Başvurusu’ üzerine ilk soruşturmam soruşturmacı eski İletişim Fakültesi Dekanı ve eski rektörün bilgi ve belgeye dayanmayan şikâyetleri ve olurlarıyla daha da genişletilmiştir. Bu arada şikâyetçi olan eski asistanım beni Yükseköğretim Kuruluna defalarca şikâyet etmiştir. Bu şikâyetlerin hepsi sonuçsuz kalmıştır. Ocak 2017 tarihinde göreve başlayan Gümüşhane Üniversitesinin ilgili kurulları, 23.06.2016 tarihinde verdiğim itiraz dilekçelerim ekseninde üzerime atılan haksız şikâyetleri tamamen kaldırmış bulunmaktadır.

Hukuki Haklarımı Kullanacağım

Yazıda iddia edilen ve karalama yapılanın aksine bu güne kadar tarafıma verilmiş ve uygulanmış ne eski ne de yeni bir ceza bulunmamaktadır. Eski asistanım idari soruşturmalardan bir sonuç alamaması üzerine Mart 2017’den sonra süreci ceza soruşturması üzerinden yürütmektedir.  Bu süreç ise devam etmektedir ve resmi olarak yargıya intikal eden bir konu hakkında yasal mevzuat gereği soruşturmanın salahiyeti, masumiyet karinesi ve gizlilik ilkesi adına yorum yapmak doğru değildir. Ancak bu yazıyı yazan ve/veya/ yazdıranlarca bu ilkeler yok sayılmaktadır. Gizli yürütülmesi gereken hukuk sürecinin pervasızca ifşa edilmesi ile ilgili gazete ve açıklama yaptığı söylenen eski asistanım tarafından yargıç yetkileri kullanılarak hüküm kurulduğu ve peşin olarak suçlu ilan edildiğim görülmektedir. Gerçeklerin uzun süre saklanamamak ve gün yüzüne çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Bilgi ve belgeden yoksun iftira ve suç isnadında bulunmanın bir yaptırımı olacağı ve yargı önünde sorumlularından maddi ve manevi bu yaptırımların uygulanması için her türlü başvuru ve şikâyet hakkının kullanılacağı bilinmelidir.

Gazete Karalama Kampanyası Başlattı

                Yapanın yanına kalır anlayışıyla hareket edenler, vicdan yoksunu şahsiyetlerin işin aslını şahsımdan öğrenme ve belgeleriyle doğrulatma yerine geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da Üniversitemiz ve GÜSİAD arasında düzenlenen protokol sonrası şahsımın işbirliği kapsamında görevlendirilmem, ‘En iyi İnşaat Mühendisi Gümüşhane Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden mezun olur’ ortak hedefini gerçekleştirmek adına yaptığımız projelerin varlığı ve Sayın Rektörümüz tarafından ayrılan Rektör Yardımcımızın yerine getirilebileceklerden biri olmam sebepleriyle bir takım üst akıl ve şer odakları düğmeye basmış ailem dâhil üzerimizde akademik ve sosyal bir linç girişimi başlatılmıştır. Sayın Rektörümüzün yardımcı atama kararı yine aynı gazete tarafından 26.01.2018 tarihli ‘Gümüşhane Üniversitesinde Artık Bilim Değil Film Konuşuluyor’  başlıklı haberiyle atanacağım şeklinde verilerek olumsuz yönde bir etkileme ve yönlendirilme yapılmıştır.  Karar Sayın Rektörümüze aittir ve Sayın Zeybek, 31.01.2018 tarihinde Rektör Yardımcılıklarına atama kararını vermiştir. Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Sayın Zeybek’in bu kararının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Gün üniversitemize ve Rektörümüze destek olma, idari görevlerin dışında da kurumumuza katma değer oluşturma günüdür. Ancak yazıda bahsedildiği gibi Sayın Kocaoğlu ile ilgili haberlerin şahsımla ve halef-selef durumu ile ilgili hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır.  

Ödenekleri Aile Büyüklerim Karşıladı

Açıklama yaptığından bahsedilen eski asistanımın isminin yer aldığı onlarca makale-bildiri-tez-proje şeklinde çalışmamız mevcuttur. Bu bilgilere YÖKSİS başta iddia eden eski asistanımın web sayfası da dahil birçok elektronik ortamdan ulaşmak mümkündür. Akademik birikimimde TUBA Bilim Etiği Temel İlkelerinin 6. Maddesine (Bilim insanı, akademik yaşamının bütün evrelerinde ve öğretim, yönetim ve akademik değerlendirmelere ilişkin görevlerde bilimsel liyakati temel ölçüt olarak kabul eder, temel etik kurallarının dışına çıkmaz ve bu kuralların dışına çıkılmasına göz yummaz.) göre hareket etmeye gayret ettim. Etik ihlal yapmadığım gibi eski asistanım başta soruşturma süreçlerinde yer alan kişi veya kişiler hakkında itham, karalama ve suçlamada bulunmadım. Haberde yer alan ve eski asistanımın yüksek lisans tezini desteklemek amacıyla alınan KTÜ BAP projesi ile ilgili basit ve sığ iftira için, alınan ve kullanılan sarf malzemelerinin faturaları dâhil tüm bilgi ve belgelerinin şahsımda ve KTÜ BAP Biriminde mevcut olduğunu belirtmek istiyorum. Devletimin bugüne kadar şahsi işlerim de dâhil bir sayfa kâğıdını kullanmamış biri olarak bu ‘Çamur at, tutmazsa izi kalır’ anlayışı en hafif tabiri ile haysiyet cellatlığı olarak değerlendirilmelidir. Kaldı ki anılan projedeki analizlerin tamamlanması için proje ödenekleri dışında yurt dışından getirilen bazı malzemelerin ücretinin o süreçte yurt dışında bulunan aile büyüklerim tarafından karşılandığını en yakından bilen insanlardan biri de iddia sahibi eski asistanımdır.

Cumhuriyet Savcılarımızı Göreve Davet Ediyorum

Hesaplarını bilgi kirliliği ve sorgulatmadan haber yapma ekseninde iftira ve karalama üzerine yapan güruh düğmeye basmakta ve itibar/haysiyet cellatlığı yaparak ‘Devletin Makamlarını’ ele geçirmeye ve güç devşirmeye çalışmaktadır. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından iç ve dış dinamiklere karşı inançsal-ideolojik-etnik farklılıkları bir tarafa koyarak saflarımızı güçlendirmeye çalışmamız gereken bu kritik dönemde Cumhuriyet Savcılarımızı göreve davet ediyorum. Kin ve düşmanlık besleyerek, halk arasında ‘Devlet Otoritesinin’ ve ‘Hukuka olan inancın ve adalet duygusunun’ zayıflatılmasına sebep olacak mesnetsiz yalan ve iftiraya dayalı haber maksatlı yayın yapmayı kabul etmek mümkün değildir. Bu nedenlerle sorumluların gereken maddi ve manevi cezaları almaları için yasal mercilere başvuru hakkım saklı kalmak kaydıyla adalet önünde hakkımı arayacağımı kamuoyuna duyuruyorum.”

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • CHP’den Esnaf Çözüm Paketi Önerisi09 Ekim 2020 Cuma 13:00
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tüm Dünyaya Bir Kez Daha 'Dünya Beşten Büyüktür' Dedi24 Eylül 2020 Perşembe 11:31
  • Ak Parti’de Kongre Süreci Başlıyor06 Mart 2020 Cuma 10:32
  • Ağaç Yeniden Başkan18 Şubat 2020 Salı 10:53
  • HIRSIZLAR TRABZON'DA YAKALANDI15 Nisan 2019 Pazartesi 15:30
  • TORUL'DA KODLAMA YARIŞMASI YAPILDI15 Nisan 2019 Pazartesi 15:27
  • KÖY YOLUNA KAYA YUVARLANDI14 Mart 2019 Perşembe 12:00
  • AK PARTİ TORUL'DA SAHADA14 Mart 2019 Perşembe 11:59
  • ÜRETİMİ ARTIRACAK HAMLELER YAPMIYORUZ12 Mart 2019 Salı 10:41
  • CANLI GENÇLERLE BULUŞTU04 Mart 2019 Pazartesi 13:35
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim