SESSİZLERİN SESİ OLMAK

Düşünün birisi yaşam alanınızı gözüne kestiriyor ve sizden daha güçlü. Yapacağınız üç şey var. Birincisi direnip güçlü karşısında yaşam alanınızı koruyabilmek, ikincisi terki diyar etmek , üçüncüsü de hiç umursamadan yaşam alanınızın tamamen kaybolması için gün saymak.

                Şehrimiz için  genelde üçüncü şık geçerli. Maalesef bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı ile kaybolan yaşam alanlarımızın peşinden bakmaktan başka bir şey yapmıyoruz.

                Geçtiğimiz günlerde Tamzı köyü içerisinde bulunan Çimento Fabrikasına ait taş ocağı ile ilgili olarak yaptığımız resmi yazışmalar sonrası kamuoyu bilgilendirmesi yapma gereksinimi duyduk. Gümüşhane çok küçük bir il ve eğer sokakta iseniz hakkınızda söylenilen bir şeyi kısa sürede duyarsınız. Taş ocağı ile ilgili yaptığımız kamuoyu bilgilendirmesi sonrası yaptığımız bilgilendirmenin arkasında başka bir yönlendirici etkenin olduğu düşüncesi oluşmuş.

                Aslında burada amacım birilerini ikna etmek yada bir şeylere inandırmak değil. Gönüllü olarak yürüttüğümüz çalışmalarımızda samimiyetimizi bilenler bilir. Çevreciliğe genel bakışım yüce yaradanın olağanüstü bir sistemde yarattığı dünyamızda, en az insanlar kadar diğer canlıların da yaşama hakkı olduğunun savunulmasıdır. 

                Biraz daha özele indirger isek o taş ocağında yapılan patlatmaların yüz metre yakınındaki kartal yuvalarını korumaktır bizim için çevrecilik. Allah aşkına yaşamına son verilen bir canlının hakkını savunmak için arkanızda bir güç mü olması gerekli ? Bunun için insan fıtratına sahip olmanız fazlası ile yetmektedir.

                Yine Tamzı Köyü Taş Ocağında yapılan patlatmalar sonucu yaşam alanı kaybolan Yaban keçilerinin haklarını savunmak için birilerinin arkamızda olmasına gerek yok. Biz onları Allah yarattığı için savunuyoruz ve korumak için direniyoruz. Onlar ses çıkaramaz biz sadece sessizlerin sesi olmaya çalışıyoruz.

                Burada hedef asla Çimento Fabrikası yada Taş ocağı işletmesi değildir. Asıl hedef denetimsiz olan kurumlarımızdır. Çimento fabrikasında geçen yıl harşit e saçılan tonlarca fueloil ve kimyasal atıklar ,  güvenmememiz için fazlası ile yeterli .Yine taş ocağında kartal yuvalarına yerleşen dinamitlerden sonra güvenmememiz zaten normal olanıdır.

                hedef, İşini yapmayan toz bulutunu önleyemeyen , yaban keçisini koruyamayan, kültür mirasında haberi olmayan kurumlarımızdır.

                Biz doğadaki balığın, ayının, kuşun, kurdun, kelebeğin, böceğin kısacası  sessizlerin sesi olmaya canımız yettiğince devam edeceğiz.

                Sağlıcakla Kalın.