• BIST 9079.97
  • Altın 2324.118
  • Dolar 32.3373
  • Euro 34.9482
  • Gümüşhane : 4 °C
  • Trabzon : 16 °C

KADINA ŞİDDET

30.08.2015 14:11
KADINA ŞİDDET
Gümüşhane-Bayburt Bölge Baro Başkanlığı Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Burcu Altınok,”İnsanın ruhunu zedeleyen, psikolojisini etkileyen her türlü davranışı şiddet olarak adlandırabiliriz”

Altınok, gazetemize yaptığı açıklamada, şiddeti bir tanımla sınırlamanın doğru olmadığını belirterek, “İnsanlar şiddeti fiziksel olarak değerlendiriyor. Şiddeti, bıçakla, sopayla, benzeri şekillerde uygulandığı zaman şiddet olduğu düşünülüyor. Fakat şiddet sözsel, psikolojik, cinsel ve ekonomik de zuhur edebiliyor” dedi.

Ekonomik bağımsızlığı olmayan, gönlüne göre alışverişini yapamayan kadına uygulanan şiddeti ekonomik şiddet olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Altınok,”Yine cinsel şiddet noktasında eşler birbirlerine cinsel şiddet uygulayamaz gibi görünüyor. Bu kabul ediliyor ama işin içine girdiğiniz zaman öyle olmadığı anlaşılıyor. Bu yüzden ben şiddete bir tanım yaparak, sınırlandırmak istemiyorum. İnsanın ruhunu zedeleyen, psikolojisini etkileyen her türlü davranışı şiddet olarak adlandırabiliriz” diye konuştu.

Her türlü baskı şiddettir

Altınok, kadına şiddetin, sadece eşten gelen bir şiddet olmadığını, cinsiyetinden kaynaklı olarak karşılaşmış olduğu her türlü olumsuz davranış, tutum da bir şiddet olduğunu ifade ederek,  şunları söyledi: “Sen kadınsın bu işi yapamazsın gibi söylemlerle psikolojik baskının yapılması da bir şiddettir. Türkiye genelinde kadına şiddette artış var. Bu biraz daha uzmanlık gerektiren konu olsa da, daha ziyade mevcut olayların, son yıllarda kadına uygulanan şiddetin ortaya çıkması ile kadına şiddetin ne boyutta olduğunu gösteriyor.  Kadının yaşadığı şiddetin son yıllarda su yüzüne çıkmasıyla yüksek bir rakam karşımıza çıkıyor.”

Şiddete Uygulanan Cezalar

Şiddete uygulanan cezaların altı aydan başlayıp bir yıla kadar çıktığını anlatan Altınok, “Ancak, şiddete maruz kalan ister kadın, ister erkek, isterse aile içinden bir fert olsun, bulunduğu yerin mülki amirine, savcılığına başvurması gerekiyor. Başvuru sonrası tedbir kararları hayata geçiriliyor. Bunlar evden uzaklaştırma, şiddeti uygulayan kolluk kuvvetiyse silahına el konuluyor. Şiddetin karşılığını sadece ceza olarak değerlendirmemek gerekiyor. Hatta, şiddeti uygulayan kişi konutuna yaklaştırılmıyor, şiddete maruz kalanın da ne ile geçineceği dahil her şey düşünülüyor. Ne var ki, kadınlarımızın çoğu bu haklarını bilmiyorlar. Şiddeti yapan kişinin eğer sabıkası varsa da bu cezalar daha da fazla olabiliyor.”

Ailelere çok iş düşüyor

Üniversite öğrencilerinin de zaman zaman sıkıntı yaşadıklarına işaret eden Altınok, “Bu durumda ailelere de iş düşüyor. Gittim çocuğumu yerleştirdim, yurdu iyi, sürekli de telefonla iletişime geçiyoruz, diye düşülmemeli. Sürekli çocuğunu gelip kontrol etmeli. Gerek çevresini gerek arkadaşlarını tanımalı. Aile çocuğu ile sürekli her anlamda iletişim içinde olmalı. Uzaktan da olsa çocuklarını gözetlemeleri gerekmektedir. Çocuğum üniversiteyi kazandı, Gümüşhane de küçük bir yer başına bir şey gelmez diye düşünmemek lazım. Bu temiz düşünce ama suistimal etmek isteyenler olabiliyor” dedi.

Anayasa Mahkemesi kararı

Altınok, Anayasa Mahkemesi’nin Ceza Kanununun 132. Maddesi 5 ve 6’ncı fıkralarını iptal ettiğini anımsatarak, “İmam nikahı yasak olmaktan kalktı. Anayasa Mahkemesi onu din ve vicdan özgürlüğü olarak gösteriyor. İmam nikahsız olanlar aynı evde yaşıyorlar, bir yaptırımı yok. İmam nikahı kararı çocuk gelin sayılarını artırır. Şikayetler sonuçsuz kalacağı için şikayetlerin hiçbir anlamı kalmaz. Gerçekten de geçmişe bakıldığında küçücük çocuk bakıyorsun, 15-16 yaşlarında hamile geliyor. Diyor ki, ‘imam nikahlıydık şimdi beni bıraktı gitti’. Şimdi onun vebaline girmenin bir anlamı yok. Örf ve adetlerimizde imam nikahı önemli bir kavram.  Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı bizi biraz geriye götürdü. İptal kararından önceki karar daha güzeldi. Resmi nikah şartı caydırıcı oluyordu .Bu şekilde su istimal çok olacaktır. Ebeveynler de  çoğu zaman ‘yaşı küçük imam nikahı yapalım yaşı gelince resmi nikahı yaparız’ diyorlar. Bu çocuk gelin sayısını artıracaktır.” Şeklinde konuştu.

Yeni yeni tanınıyoruz

Baro Kadın hakları Komisyonunun Gümüşhane’de daha yeni tanınmaya başlandığını kaydeden Altınok,  “Komisyon olarak çeşitli faaliyetlerde bulunuyoruz. Gümüşhane’de bu bir eksiklikti. Kadınlarımız bizi yavaş yavaş tanımaya başladılar. Biz, kadınlarımızı tanımıyoruz deme hakkına sahip değiliz. Adli yıl tatilinin sona ermesinden sonra eğitimlerimiz olacak. Faaliyetlerimiz, konferanslarımız olacak. Halkla birebir tanışma şansımız olacak. Biz, Baro olarak şunu istiyoruz, kadınlarımız bize gelsinler, biz yönlendirelim. Gümüşhane’de hangi kadın avukatımıza giderse gitsinler hukuki desteğini alacaktır hiçbir maddi beklentimiz de yok “ şeklinde konuştu.

İbrahim Özdemir-Alime Çelik

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim