• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Gümüşhane : 20 °C
  • Trabzon : 18 °C

İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ MU?

03.12.2015 10:07
SELAMİ ÖKTEM / YAZAR

SELAMİ ÖKTEM / YAZAR

Bir kamu spotu izliyorum. Büyük bir şirketin mutfağında çalışan kadın şunları söylüyor; “Seneye burada şef olacaktım. Yakışıklı bir nişanlım vardı. Fakat bu hafta sonu düğünüm iptal olacak bu korkunç kaza yüzünden”. Bunları söylerken bir yandan da işini yapmaya devam ediyor. İçi kızgın yağ dolu olan bir kazanı tek başına kaldırıp hemen karşı tezgâha koymaya çalışıyor. Çok değil en fazla 3 adım atacak. Tam ilk adımını atarken yerdeki bir yağ birikintisi ayağını kaydırıyor ve kazandaki kızgın yağ üzerine dökülüyor. Kazadan sonra, yerdeki yağı temizlemeliydim diyor. Ama artık çok geç. Küçücük bir yağ birikintisi vücudunda hayatı boyunca silinmeyecek izlerin oluşmasına sebep oluyor. Oysa bir insanın ne kadar zamanını alır ya da ne kadar yorar küçük bir yağ birikintisini temizlemek? Yurtdışında yayınlanan bu kamu spotu aslında kazanın değil, ihmalkârlığın bizleri ölüme terk ettiğini çok açık bir şekilde ifade ediyor.

Aynı Yerde İkinci Kaza: Yine Ölüm ve Sönen Bir Ocak

Bir pazar gününe en çok yakışanın bulutsuz ve güneşli bir gün olduğuna inananlardanım. Bence pazar günü tembellik günü olmalı. Hayal edin etrafınız yemyeşil ve siz altında uzandığınız ağacın dallarının arasından zar zor görebildiğiniz mavi gökyüzüne bakıyorsunuz. Ne bir yere yetişmek zorundasınız ne de bir şeyleri yetiştirmek. Oysa artık kış kapıda ve böyle bir güne rastlama şansınız çok az. Eğer bulursanız da kıymetini bilin derim. Ama şimdi bugünkü soğuk ve boğuk havaya dönelim; çünkü ben şu an kara bulutların durmaksızın akıttığı gözyaşlarının kederi içindeyim. Sanki sebebi benmişim gibi üzülüyorum.

Çocukken ne zaman böyle hissetsem dışarı çıkar amaçsızca dolaşırdım. Şimdi de arabama binip Trabzon' a doğru sürmek geçiyor içimden. Karşı koymuyorum kendime. Arabama binince önce zaman zaman nazlanan sileceğe kızıyorum. Zafer Meydanı’ndan hastane yoluna doğru sürüyorum. Yolda ters yöne girmiş bir araç çıkıyor karşıma. Ters yön uygulamasını halen benimseyemeyen hemşehrilerime mi kızayım yoksa bazı eksiklikleri gördüğü halde düzenleme yapmayan yetkililere mi bilemiyorum. Hastane kavşağında ışıkları geçtikten sonra hastaneye girmeye çalışan bir aracın, ışığın yanmasını bekleyen nezaketsiz ya da düşüncesiz sürücülerce karşı şeridin kapalı olmasından ötürü yolun ortasında beklediğini görüyorum.

Hava yağmurlu, ben zaten gerginim ama bu halin beni kazaya sürükleyebileceğinden korktuğum için kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum. İnsanlar en çok gergin ve sinirli olduklarında hata yaparlar. Tam bunu düşünürken cep telefonumu yanıma almayı unuttuğumu fark ediyorum. Yeşildere Köyü’ nün girişine kadar gelmişim ve buradan geri dönüyorum. Yaşlı Bakım Evi’nden sonraki dönemece geldiğimde birkaç köpeğin ansızın yola atladığını görüyorum. Allah’ tan arkamda araba yok. Yavaşlıyor ve duruyorum. Ancak karşı şeritten gelen araç sürücüsü, adını sonradan öğrendiğim Dilek Hanım benim kadar şanslı değil. Önüne çıkan köpekleri geç fark edip frene ani basınca aracı dönerek kaymaya başlıyor. Arkasındaki kamyonet de yan dönmeye başlayan otomobile arkadan çarpınca otomobilin, tıpkı daha masada bir sürü top varken deliğe gidişine engel olamadığımız siyah bilardo topu gibi, aylar önce bir otomobilin korkuluklarına çarpıp dereye uçtuğu yerin halen daha onarılmamış yerinden içindeki 4 kişi ile birlikte dereye uçuşunu izliyorum. Kahroluyorum.

Haziran’ da bir kaza olmuş ancak yerinden çıkan demir parçası daha geçtiğimiz hafta içerisinde eğreti bir şekilde yerine takılmış. Peki o demirler tamamen sökülüp daha güçlü bariyerler oraya takılamaz mıydı? Bahsettiğimiz yol şehirlerarası kullanılan bir yol. Burası Gümüşhane. Memleketim. Bir kişinin dahi canına zeval gelse kahrolurum. Eğer böylesi bir kazanın sorumlusu olmaktan korkmuyorsanız bulunduğunuz makamı terk edin, hatta Gümüşhane’yi terk edin. Önümüz kış, kar yağacak yağmur yağacak o yol yine kaygan olacak. Yetkililer gereken onarımı yapmak için bir kazanın daha olmasını bekliyorlarsa beklemesinler, sadece benim gibi oturup hayal etsinler.

Hamiş: Bahse konu yerde gerçekleşen bir kaza sonucu kaybettiğimiz kardeşimiz Ozan ATAMAN’ ı rahmetle anıyorum.

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim