• BIST 9915.62
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • Gümüşhane : 17 °C
  • Trabzon : 19 °C

ESKİ ÇAMLAR BARDAK OLDU

02.09.2015 20:19
SELAMİ ÖKTEM / YAZAR

SELAMİ ÖKTEM / YAZAR

Günümüzde pek kullanılmayan “Eski çamlar bardak oldu” deyimi; devir değişti, eski tutumların değeri kalmadı anlamlarını karşılar. Çağımızda; gelişen teknoloji sayesinde artık daha hızlı bir şekilde eski çamlar bardak oluyor. Önce bir alışkanlığı kazanıyoruz sonra yerini başka bir alışkanlık alıyor. Ne yazık ki bu hızlı döngü içerisinde bazen doğa ile olan bağımızı koparabiliyoruz. Geleneklerden uzaklaşıyoruz ve eski çamlar bardak oluyor. Peki neden eski çamlar tabak, çanak değil de bardak oluyor buna bakalım ve soralım memleketimizde de eski çamlar bardak oldu mu?

 

Özellikle çam ağaçlarının bulunduğu ormanlık arazilerde çıkan suların kıymetli olduğunu biliyoruz. Bu gibi yerlerdeki çeşmelerde sular çam gövdelerinden akıtılır. Çam işlenmesi kolay bir ağaç olmanın yanında suyu soğuk tutması ve suya makbul bir koku vermesi gibi özelliklere sahiptir. Bu gibi sebeplerden ötürü de Evliya Çelebi' nin dediğine göre çam ormanlarının bulunduğu yerlerde insanlar çam gövdelerinden yekpare bardaklar yapıp su kabı olarak kullanmışlardır. Ancak deyimin şöyle de bir hikayesi vardır:

 

Vaktiyle orman köylerinden bir delikanlı, askere gitmiş. O yıllarda askerlik de uzun sürüyor hani. Geri döndüğünde köyün yakınındaki büyük çam ağaçlarının kesildiklerini görüp babasına sebebini sormuş.

İşte cevap:

— Oğlum, sorduğun o eski çamlar bardak oldu. Askerde iken sana gönderdiğimiz harçlıklar nereden geldi sanıyorsun?*

 

Gümüşhane' de, şehir merkezinde, özellikle kışları, üzerine düşen kar tanelerinin zaman zaman erimesiyle canlıymış gibi silkelenen bir insan tavrıyla üzerindeki karların düşüşünü izlediğimiz çam ağaçları doğa ile bağ kurmamızı sağlıyor. Kimin aklına geldi ya da ne zaman dikildi bilmiyorum ama bir an için bu ağaçlarının olmadığını düşündüğümde umutsuzluk sarıyor içimi. Çocukluğumun geçtiği Karaer mahallesinde kütüphanenin üstündeki sırada bazılarını görebilirsiniz. Bazılarını Atatürk, Cumhuriyet gibi parklarda bazılarını ise transit yolun kenarında görebilirsiniz. Şimdilerde Karaer mahallesinde bir kentsel dönüşüm yapılıyor. Birçok bina yıkılmış durumda. Bu kentsel dönüşümler sanırım zamanla artarak devam edecek. Ancak umarım şehri yeniden inşa etme sevdası yeşili ya da ağaçları yok etme sevdasına dönüşmez. Zira etrafımızdaki o güzel ağaçların olmadığını bir an bile düşünmek beni dehşete düşürüyor. Ağaçlar bence bu şehrin durmadan çalışan ciğerleri gibi, zira onlar olmazsa yaşayamayız ki.

 

Sultan III. Ahmed in başından şöyle bir olay geçer:

Sultan III. Ahmed Han kendisine hediye edilen çok kıymetli zümrüt yüzüğü, bir gün, divan toplantısında vezirlere göstererek:

-’Acaba bundan daha kıymetlisi var mıdır?’ diye sorar. Hazirûn:

-’Hayır Efendim, sıhhat ve afiyetle takınız. Bundan daha değerli bir şey olamaz cevabını verdikleri halde yalnız Nevşehirli İbrahim Paşa itiraz eder:

-’Bundan daha kıymetli şey vardır padişahım!’ der. Padişah beklemediği cevap karşısında şaşırır ve sorar:

-’Nedir?’

-’O yüzüğün takıldığı parmak Efendim’ diye cevap verir Nevşehirli İbrahim Paşa.

 

Evet beton yığınları, evler, dükkanlar tabii ki kıymetli ancak bu şehirden yeşili alın geriye neyi kalır ki? Ne diyelim İnşallah şehrimiz de eski çamlar bardak olmaz.

 

*işaretli kısım İskender Pala, İki dirhem bir çekirdek kitabından alıntıdır.

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim