• BIST 9079.97
  • Altın 2323.777
  • Dolar 32.352
  • Euro 34.9268
  • Gümüşhane : 4 °C
  • Trabzon : 13 °C

EFSANE GÖL 'TABİAT PARKI' OLMAYI BEKLİYOR

10.05.2022 13:35
EFSANE GÖL 'TABİAT PARKI' OLMAYI BEKLİYOR
Gümüşhane’nin Torul ilçesine 15 kilometre uzaklıkta, etrafı sarıçam ormanları ile çevrili, civarındaki otantik yaylaları ve doğal güzellikleriyle görenleri büyüleyen, gelin olanların bindiği atların yıkandığı efsane Altınpınar Limni Gölü turizme kazandırı

EFSANE GÖL 'TABİAT PARKI' OLMAYI BEKLİYOR 

Gümüşhane’nin Torul ilçesine 15 kilometre uzaklıkta, etrafı sarıçam ormanları ile çevrili, civarındaki otantik yaylaları ve doğal güzellikleriyle görenleri büyüleyen, gelin olanların bindiği atların yıkandığı efsane Altınpınar Limni Gölü turizme kazandırılmayı bekliyor. 

İlçeye bağlı en büyük köy olan Altınpınar köyü sınırlarında denizden bin 880 metre yükseklikte, sarıçam ormanlarının arasında yüzyıllar önce meydana gelen heyelan sonucu oluşan Altınpınar Limni Gölü, özellikle hafta sonları vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. 

Gümüşhane il merkezine 37, Torul ilçesine de 15 kilometre mesafedeki göl önceki yıllarda B tipi Mesire Yeri olarak ilan edilmiş, 2016 yılında da Tabiat Parkı ilan edileceği duyurulmuş fakat bir gelişme olmamıştı. 

Etrafındaki otantik yaylalarıyla pansiyon turizmi, ATV ve atlı turizme rahatlıkla hizmet edebilecek Altınpınar Limni Gölü,  hiçbir yatırım ve tanıtım yapılmamasına rağmen özellikle hafta sonlarında dolup taşıyor. 

Önceki yıllarda kötü olan yolunun standartlarının iyileştirilmesinin ardından ormanın içerisinde, doğal yürüyüş parkurları bulunan ve mevsim itibariyle bin bir renkli çiçeklerin sarmaladığı göl manzarası ve doğal güzellikleriyle Altınpınar Limni Gölü görenleri büyülüyor. 

B tipi mesire alanı olduğu dönemde hazırlanan gelişim planında kır gazinosu, basketbol ve voleybol sahası, çocuk oyun parkı, kameriyeler, seyir terasları, otopark ve piknik masaları gibi materyaller olmasına rağmen bugüne kadar çivi bile çakılmayan bölgenin bir an önce tabiat parkı ilan edilerek turizmine hizmet vermesi isteniyor. 

ADETA YALANCI CENNET 

Altınpınar köyü muhtarı Metin Çakmak, yüzyıllar önce gerçekleşen heyelan sonucu oluşan Altınpınar Limni Gölünün havasıyla, suyuyla, yeşiliyle, enfes görüntüsü ve manzarasıyla doğa harikası bir yer olduğunu fakat bugüne kadar ilgi görmediğini söyledi. 

“TABİAT PARKI YAPILACAKTI AMA HİÇBİR GELİŞME YOK” 

Devlet büyüklerinden Altınpınar Limni Gölü'ne ilgi isteyen muhtar Çakmak, “Bu göl şu ana kadar büyük bir ilgi görmedi. İlgiye ihtiyacımız var burada. Şu ana kadar yapılmamış işlerimiz var. Devlet büyüklerinden buraya ilgi rica ediyoruz. Bu doğa harikası güzel gölümüzün ilgiye ihtiyacı var. B tipi mesire alanı iken bu alandan da çıkarıldı. Tabiat parkı yapılacaktı ama hiçbir gelişme yok. Zigana dağındaki Limni Gölüne alternatif bir göl olacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın. Buranın Tabiat Parkı olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

Göle ulaşımı sağlayan yolun eskiye göre daha iyi olmasına rağmen yine de tatmin edici olmadığını dile getiren Çakmak, “Turizme kazandırılması için yol yeterli değil, bölgede elektrikte yok. Şu anda göle gelip piknik yapan çok sayıda insan var. Su var, ağaç var, hava var, yeşillik var, ördekler var, çiçekler var, doğa harikası bir yer. Şu ana kadar beklenilen yapılmadı, ilgi istiyoruz” şeklinde konuştu. 

Altınpınar Limni Gölü Torul ilçesinde yüzbinlerce kişinin ziyaret ettiği Torul Kalesi Cam Seyir Terası’na 18, Cebeli köyü sınırlarındaki Karaca Mağarası'na 30 ve Zigana dağı eteklerindeki Limni Gölü Tabiat Parkına 35 kilometre mesafede, Artabel Tabiat Parkı'na komşu zirvelerde yer alıyor. 

ALTINPINAR (LİMNİ) GÖLÜ EFSANESİ

Torul ilçesine bağlı eski adı ile Zermut, yeni adı ile Altınpınar Limni Gölü’nün oluşumu ile anlatılan efsane, dilden dile günümüze kadar anlatıla gelmiş. Köyün Yusufdere Mahallesi’nde yaşadığı ve adından dolayı bulunduğu mahalleye adı verilen Koca Yusuf Dede’nin anlatmış olduğu efsane, yaşayan kültürümüzün en güzel örnekleri arasında yerini alıyor.

Zamanında Zermut (Altınpınar)ile Haviyana’nın (Güvemli) köylerinin beyleri varmış. Bu beyler çok iyi arkadaştılar. Zaman zaman bugün gölün olduğu yerde bir araya gelir, oturur sohbet ederler, her iki köyün insanlarının komşuluk ilişkilerinin bozulmaması için gayret gösterirlermiş. Ancak ne var ki, ikisinin de çocuğu yıllar geçmesine rağmen olmuyormuş. Aylar ayları, yıllar yılları kovalamış ve iki beyin de çocuğu olmamış. 

Beyler yine bir gün atlarına binmiş ve bu günkü Güloğlu yaylasına giderlerken gölün bulunduğu alanda karşılarına bir derviş çıkar. O zamanlar orada göl yokmuş. Adeta cennetten bir köşeymiş. Bir süre derviş ile sohbet eden beyler dervişe yıllar geçmesine rağmen çocuklarının olmadığını anlatırlar.

Derviş,

-Çocuğunuz olabilir.

Her iki bey de şaşırmış:

-Nasıl?

Derviş, cebinden bir elma çıkarmış ve elmayı tam ortasından ikiye bölmüş.

-Bana önce söz verin, birinizin kızı, diğerinin oğlu olacak. Bunları birbirleri ile evlendirme sözü verirseniz, ikiye böldüğüm elmanın bir yarısını sana diğer yarısını da sana vereceğim.

Beyler, çocuklarının olacağını duyunca büyük sevinçle:

-Söz, demişler.

Derviş:

-Alın yarım elmalarını ve gidin eşlerinize yedirin demiş ve gözden kaybolmuş.

Beyler, köylerine hemen geri dönmüşler ve yarım elmaları eşlerine vererek yemelerini söylemişler. Elmanın yarısını yiyen her iki beyin eşi aylar sonra hamile kaldıklarını anlarlar.  Zamanı gelince Zermut beyinin kızı, Haviyana’nın beyinin ise oğlu olur. Zermut beyinin eşi Rum asıllı olduğu için kızının adını Lima, diğer bey ise oğlunun adını Niyazi korlar. Lima ve Niyazi ergenlik yaşına gelince sık sık birbirlerini rüyalarında görürler ve birbirlerine aşık olurlar.

Her iki bey dervişe verdikleri sözü hatırlayarak evlenmeleri için hazırlıkları başlatırlar. Ancak ne var ki Zermut beyinin eşi, kızını Haviyana beyinin oğluna vermek istemez ve türlü bahanelerle evlenmelerine engel olur.

Rüyada birbirlerini gören Lima ile Niyazi’nin aşkları dilden dile dolaşır olmuş. Bir gece Lima ve Niyazi rüyalarında babalarına elma veren dervişi görürler. Derviş onlara gölün bulunduğu alanda buluşmalarını söyler. Sabahın alaca karanlığında hiç kimseye görünmeden yola çıkan Lima ve Niyazi gölün bulunduğu alana geldiklerinde adeta cennetten bir bahçenin içerisinde kendilerini bulurlar. Etrafı çam ağaçlarıyla çevrili alanda doğanın her renkteki çiçekleri açmış adeta bir yalancı cennetin içerisinde birbirlerine kavuşurlar. El ele tutuşarak güzelliği seyre dalan Lima ve Niyazi’nin karşısına babalarının gördüğü derviş çıkar.

Derviş onlara:

-Ömür boyu ayrı kalmak mı istersiniz, yoksa ömür boyu el ele kaybolmayı mı istersiniz?”

Lima ve Niyazi:

-Ömür boyu el ele kaybolmayı isteriz” derler ve derviş onlara bir asa verir:

-Bu asayı ben gözden kaybolduktan sonra toprağa vurun diyerek gözden kaybolur.

Lima ve Niyazi, dervişin dediğini yaparlar ve asayı bulundukları yerde toprağa vurmalarıyla ayaklarının altındaki toprak büyük bir gürültü ile çöker ve çiçeklerle dolu alanda büyük bir çukur oluşur. Lima ile Niyazi çöken toprakla birlikte kaybolurlar.

Günlerce Lima ve Niyazi aranır. Beyler, her tarafa adamlar yollar ama ne Lima’nın ne de Niyazi’nin izine rastlanamaz. Her iki beyin eşi bir gece aynı dervişi rüyalarında görürler ve derviş onlara, çocuklarının kaybolduğu yeri söyler.

Onlar da sabahın alacakaranlığında yola çıkarlar. Gölün bulunduğu alana geldiklerinde karşılarında aynı dervişi görürler. Derviş onlara:

-Sizin çocuklarınız çöken bu çukurda kayboldular der ve gözden kaybolur.

Çukura bakan kadınlardan biri “Lima” diğeri ise “Niyazi” diye bağırır ve günlerce ağlarlar. Her ikisinin çığlıkları köylerden duyulurmuş. İki ananın gözlerinden akan yaşlar bir pınar olur ve çocuklarının kaybolduğu çukuru su ile doldurur ve bugün yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan göl meydana gelir.

Göle, Lima ve Niyazi’nin adından dolayı “Limni” demişler. Köyde gelin gidecek kızların bindikleri at, burada bir güzelce yıkandıktan sonra gelini bindirirlermiş.

İbrahim Özdemir

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim