DURAKLAR KLİMALI AMA SOKAKLAR SOĞUK

Bir şehir düşünün.

Yeni bir devlet hastanesi yapılırken mevcut hastane’nin kapısına kilit vurup yeni bina bitene kadar sağlık hizmeti verilmeyen bir şehir,

Yeni yapılacak kütüphane binası bitene kadar kütüphane hizmeti verilmeyen bir şehir,

Yıkılma tehlikesi olan okul binasını yenilenene kadar okulun kapatıldığı bir şehir,

Veya yeni yapılacak olan belediye binası bitene kadar şehirde hiçbir belediye hizmetinin verilmediğini düşünün.

Gümüşhane de bu güne kadar bunlarla karşılaşmadık. Çünkü hastanemiz hizmette ve çok şükür yenisi yapılmakta. Yenilenecek olan Kütüphane ile Halk Eğitim binaları tamamlanana kadar kültür merkezinde bu hizmetlerin verilmesi düşünülüyor. Aysın Rafet Ataç Okulu süreç uzasa da yeni binasına kavuşuyor. Farklı okullarda farklı planlamalarla eğitim öğretimine devam ediyor. Belediye binası da yenilendi geçmişte ve alternatif binada 2 yıl boyunca belediye hizmetleri bir şekilde verildi.

Allah devletimize zeval vermesin. Kamu binalarımız ihtiyaç doğrultusunda yapılıyor ve yapılmaya devam ediyor.

Buraya kadar her şey normal çünkü işin içinde insan var. İnsan düşünen bir varlık. Yerel yönetim olarak hizmetini aksatırsan insanlar ya karşı çıkar ya da OY vermez.

Gelelim asıl konuya. Dün Gümüşhane Belediyesi ile görüştüm. Ayağı kırık ve bakıma muhtaç bir köpek olduğunu ve yardım edilmesi gerektiğini söyledim. Aldığım cevap aynen şu şekilde;

 ‘’Barınağımız yok, şu anda böyle bir hizmet veremeyiz. Ama yeni barınak yapılıyor.’’

Cevabı belli olan neden sorusunu kendime sordum. Hizmet etsen de etmesen de sorun yok. Ne oy verir ne sesi çıkar. Çünkü onlar hayvan.

Hatırlar mısınız belediye seçimleri zamanında sosyal medya ve yerel basında hatta ulusal basına yansıyan hayvan barınağındaki içler acısı durumun afişe edilmesini.

Hatırlar mısınız meydanlarda bölgenin en modern hayvan barınağının şehrimize yapılacağını söyleyip propagandalar yapılmasını.

Yeni barınağın yapılıp yapılamaması ile ilgili süreç devam ediyor.  Yapılsın da 3 yıl sonra ya da 5 yıl sonra bitsin. Peki, 5 yıl boyunca yardıma muhtaç sokak hayvanları ne yapacak. Yeni bina yapılana kadar kapısına kilit vurduğunuz barınakta en azından yiyecek ve veteriner hizmeti verilemez mi idi?

Elbette verilebilirdi. Ama ne gerek var. Her köprüde yazan ışıklı tabelalara bakan insanlar ‘’vay be hizmete bak’’ derler ama aç ve hasta olduğu için perişan halde olan sokak hayvanlarını nasıl olmasa kimse görmez. Duraklar klimalı eyvallah. İnsanımız üşümesin. Ama ya bu kış soğuktan ölecek olan sokak hayvanları.

Unutmayın kimsesizlerin ve sessizlerin bir sahibi vardır. Kış geldi. Merhamet edin ve mevcut barınağı elden geçirip şu hayvanların karnını doyurup eldeki imkânlar çerçevesinde tedavisini yaptırın. Bu sosyal belediyeciliğin bir gereksinimidir.

"Allah der ki; Hayvanlar benim sessiz kullarımdır. Onlar şimdi zulme susuyorlar ama hesap günü konuşacaklardır!"

Sokak hayvanlarını düşünen, onlara merhamet eden yöneticilerimiz olması dileği ile.

Sağlıcakla kalın…