Yiğidi öldürüp hakkını yememek

Anımsarsınız, 10-15 yıl öncesine kadar herhangi bir kazada, ambülans çağırdığınızda, kaç saatte geldiğini. Ben anımsıyorum.

Bugün gazetemizde bir kaza haberi okumuş olacaksınız. Kaza yerine gittiğimizde 4 ambülansın hazır halde beklediğini, ardından biz kaza yerine vardıktan sonra iki ambülansın daha geldiğine tanık oldum. Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ile Jandarma ekipleri de kaza yerindeydiler. Acil servis çalışanlarının soluk dahi almadan yaralılara müdahalelerini bizzat gözlemledim ve 15 yıl öncesi gözümün önüne geldi.

Acil servis çalışanlarının bazılarının elinde serumlar, bazılarının ellerinde battaniyeler, bazılarında ise sedyeler.

Serumlar takılıyor, yaralılar en güvenli şekilde verilen komutla sedyeye konuluyor, ambülanslara taşıyor ve bir an önce hastaneye yetiştirmek için sirenler birbirini kovalıyor.

İnsana değer veriliyor, yaralar bir an önce sarılması için ekipler birbirleriyle yarışıyor.

Bu bir devrim, bu bir çağ atlamaktır.

Ya 10-15 yıl öncesi hastaneler…

Polikinlik kapılarında insanlar, birbirini eziyordu muayene olmak için. Yaşanan tartışmalar, kavgalar gözümün önünden gitmiyor. Güç bela içeri girdiğinde doktor soruyordu, “neyin var” diye. Alınan yanıt üzerine reçete yazılırdı. Öğleden sonra ise doktor, kendi muayenesindeydi. Vatandaş, ücret vererek muayene oluyordu.  Ameliyat gerekiyorsa, devletin hastanesinde ameliyatı yapacak olan doktor, hasta ya da yakınından ameliyat parasını peşin alıyordu.

Bir akciğer filmi için günlerce beklenilirdi, kan tahlili, idrar tahlili için de aynı.

Bu güne bakıyoruz. Değişen ne var diye

Çok ama çok şey değişti.

Eğer 65 yaşın üzerindeyseniz öncelik, bu yaş ve bu yaş üzeri olanların.

Eğer randevulu kayıt yaptırmışsanız, sıra sizin.

Öyle polikinliğe hemen girip, “neyin var”  sorusu yok. Hasta ile ilgili her türlü araştırma yapılmadan doktor kararını vermiyor, reçete yazmıyor. Hastaneye yatmanız gerekiyorsa modern ve çağdaş yapıya kavuşturulmuş koğuşlarda yatırılıyorsunuz. Yattığınız koğuşta televizyon izleme olanağınız bile var.

10-15 yıl önce verilen yemekleri bir hatırlayalım, bir de bugün verilenleri.

İnsanlarımıza verilen değer, hasta insanımızın sağlığına kavuşturulması için gösterilen çaba.

Ben, geçmişi de yaşadım, bu günü de yaşıyorum.

Kimse kimseyi aldatmasın.

İnsana insanca yapılan muamele.

Siyasetin dışındayım. Siyaset de yapmıyorum. Yiğidi öldürüyorum, hakkını yemiyorum.

AK Parti, sağlıkta bir devrim yapmıştır.

Kutluyorum.