• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • Gümüşhane : 26 °C
  • Trabzon : 23 °C

VİTRİNDEKİLER

05.02.2015 20:17
AYDIN YALÇIN / YAZAR

AYDIN YALÇIN / YAZAR

Bu yazıyı yazarken birkaç defa değiştirdim. İnsanın özgürce yazamaması ne acı bir durum. Yazacağım bir yazının gelecekte aleyhime delil olarak kullanılabileceği hisse ne iğrenç bir his.  Oysa yazıyı “vitrindekiler” başlığı altında yazdım ve sildim. Sadece başlık kaldı. Bizi yönetmek isteyenlerin, dört yıl süresince başımızda olacakların Gümüşhane için nasıl bir vitrin objesi olacaklarını değerlendirmem gerekirdi. Oysa vitrine oynayanlar, esas büyük vitrin abidesini taklit etmekte bile çaresizler.

 

ÖĞRENCİ

 

Öğrenci şehirden çekilince nasılda renksiz kaldı caddeler, sokaklar, değil mi. Düşünebiliyor musunuz öğrencinin olmadığı bir Gümüşhane’yi.  Hayat durur. Ev fiyatları bir anda tepetaklak olur. Dolmuşlar belediye otobüsüne döner. Esnaf kepenk indirir. Göç hızlanır. Bu bakımdan öğrenci Gümüşhane’nin velinimetidir. Kim öğrenciye yatırım yaparsa kazanır. Siyasette dahi öğrenciye yapılan yatırımın meyveleri görülmedi mi.

 

PANTEON

 

Şubat sonuna doğru Ülke yönetiminde söz sahibi olmak için Gümüşhane tarihinde hiç olmayan kadar aday bolluğu yaşanacak gibi gözüyor. Eskiler, yeniler, vitrinde arzı endam edecekler. Şöyle bir soru kafamda dönüp duruyor: acaba eskilerle yeniler arasında ne tür bir fark var? Daha önceki eskiler nasıl bir yenilik getirdiler ki, şimdiki yenilerde daha farklı bir yenilik getirebilsinler. Biz eskilerden sadece çatışma gördük, o çatışma esnasında yüzlerce mezar kazıldı. Kendi adıma en büyük tecrübem şu oldu: “ben aslında birilerinin yaşaması için kendi mezarımı kazdım.” Ve birileri ardında mezarlar kazdırarak var olabildi. Öyle ki bazıları, kendi çevrelerinde safça bulunanların mezarlarına ihtiyaç duydu ve o mezarların kazınmasından hayatiyet devşirdiler. Sanırım var olabilmeleri için kazılan yüzlerce hatta binlerce mezar yetmemiş olacak ki, yeni mezarlara ihtiyaç duyuyorlar.

 

Yeni diye ortaya çıkanlardan bir iki istisna dışında Gümüşhane’ye dair “yeni” bir şey duymadım. Görünen o ki verilen ya da verilmeye çalışılan tüm sözler Ankara’ya yönelik. Buda tabi halk nezdinde samimiyetsizlik olarak görülüyor. Yerel insani ve toplumsal sorunları görmeden, kuşatıcı bir rol üstlenmeden, salt Ankara’ya kırpılan gözlerle yine değişen bir şey olmayacaktır. Değişen şey sadece kısa süreli bir panik ve sonrasında eskinin devamı olacak şekilde kamplaşma seansları.

 

İSMAİL AKÇAY

 

İsmail Akçay’la ilgili yazılacak o kadar çok şey var ki, bunu sonraki bir zamana saklayarak şu kadarını söylemek istiyorum; Üçüncü kitabımı kendisine takdim ettiğimde “Oltan beyin kitaptaki yeri burası olmamalıydı” diyerek aslında taşı başıma düşürmüştü ama yapacakta bir şey yoktu. İsmail Akçay için söylenecek söz bence tüm olumsuzluklara rağmen bu şehri sevmesidir. Yalpalamayan bir çizgisi var. Kutuplaşmaya, çatışmaya ya da ardında mezarlar kazdıracak bir sima değil. Mesela dün yola birlikte çıktığı hiçbir arkadaşını yolda bırakmadı. Arkadaşlığı kader birliği gördü hep. Kitabımla alakalı Oltan beyle ilgili itirazı da zaten bu minvalde idi. Daha geniş İsmail Akçay portresini yakın zamanlarda tekrar kaleme almayı düşünüyorum.

 

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim