PATAGONYAYA BAHAR GELDİ

Gazetecilik sanattır. Bu sanatı en iyi şekilde icra etmeye ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Hatta bir adım önde gitmek için kendi haberlerimizi yapıyor “manşetten pişti” olmuyoruz. Manşetten pişti olmak kolaya kaçmaktır.

                İşinizi iyi yaptıkça sıkıntılar oluyor elbette. Karalamalar söylentiler, getiriler, götürüler… Ama bunlar bizim için hep daha motive edici hareketler olarak kalıyor. Çünkü bizler işimizi severek yapıyoruz. Herkesin ve her siyasi görüşün sesine yer vermekle birlikte eleştirilerde yayın yaparken kişisel hak ve hukuk sınırlarını aşmıyoruz. Hele hele kamusal alandaki eleştirilerimiz konuyu iyi irdeleyerek haber yapmak yoluyla oluyor. Yani biri dedi diye kimseye çakmıyor, biri istedi diye kimseyi haber yapmıyoruz. Her şey şeffaf ve şeffaf tutmak için de çaba sarf ediyoruz. Çünkü bu netice dairesinde sizlerden itibar gördüğümüzün farkındayız.

                Seçim iyice belirince şehirde de hareketlenmeler başladı. Hatta seçim olmayacak koalisyon olacak diye kendini garantiye alanlar da başlamış kıpraşmaya… Sağa sola vurmaya… Haliyle de yılın son baharında Patagonya’ya bahar gelmiş çiçekler açmış birileri gelip oy toplamaya çalışır olmuş. Çok seviliyor ya; “seviliyor” diye görüntü vermek için tekrar girişimlere başlamış.

                Sevilmiyorsun sayın vekil, sevilmiyorsun çünkü bu halkı bu partiyi ikiye bölerek geldin. Yönetimi böldün, meclisi böldün, partilileri böldün, ilçelerde kaos çıkardın, insanları birbirine düşürdün. Ne içindi bütün bunlar? Ben seni anlıyorum;  İngilizler gibi bir bölgeyi ve seçim bölgeni yönetebilmen için, her dediğini yaptırabilmen için “böl-parçala-yönet” taktiğini kullanmaya çalıştın. Tuttu mu tuttu! Ama artık Kral Çıplak diyen birileri var. O yüzden bu kıpraşmaların…

                Her yerde kara propaganda yapıyorsun. Neden? O gazete onun bunun şunun. Olay gazetesi kişilere ve kimliklere bağlı değildir artık öğren. Çünkü şikayet ettiğin bakanlar dahi bu gazeteye etki edemez. Kanunlar çerçevesinde işimizi yapar kimseye hakaret etmez ettirmez yolumuzu çizeriz. Ama sen kontrol edemediğin hiçbir varlığı kabul edemezsin. Bizler Patagonya’da hep beraberiz yüzyüzeyiz. Sen ayda bir gelip rahat edeceksin, istediğin gibi at koşturacaksın diye birbirimize küsmeyiz darılmayız. Sana biat etmeyenleri ne kadar kötü ilan edersen et artık insanlar “yeter” dedi.

                Gazetemizin açılışına davet edildin, siz kimsiniz deyip hakaret ettin gelmedin. Biz kişilere bağımlı değiliz ya seni yine davet ettik, olmadı biz gelelim dedik, sen ne dedin o gazete kim nedir nerden çıktı dedin. Yıllarını basına vermiş birinin davetini ve röportaj isteğini hakaretle geri çevirdin. Bizler halkın sesi olmaktan başka ne yaptık? Sana hakaret ettik mi? Şimdi kalkmış AK Parti’ye zarar veriyorlar der durur olmuşsun. Niye? Senin haberlerini ve senin resimlerini yine senin isteğin ve talebin üzerine yayınlamadığımız için… Bürokratları ve seçilmişleri fırçalayıp “neden benim resmim yok” deyip milleti bey huzur etmene bakılırsa baya paniklemişsin. Sen değil miydin siz kimsiniz diyen, benim resimlerimi haberlerimi yayınlamayın diyen? Ne oldu sayın vekil? Biz senin talebin üzerine 4 aydır haberlerini ve resimlerini yayınlamıyoruz, yeni değil bu olay, ne oldu da şimdi fark ettin? Seçim yaklaştı bahar geldi diye mi bu telaşın?

                Patagonya Gazetelerinden biri; senin paralarınla beslediğin dostların, 2 yıldır düzenli şekilde AK Parti’nin başkanı hakkında yollu yolsuz haber yaparken neredeydin? Senin Başkanın bu gazeteyi yayınından dolayı şikayet ettiğinde çıkıp o gazeteden “Basının yaşamasının önüne engel koymak kabul edilebilir değildir” demiştin. Ne oldu şimdi? Şimdi ne değişti de bize müdahale etsin diye Sayın Fikri Işık beyefendiye dert yanar oldun? Biz senin paralı askerlerin gibi değiliz sayın vekil. Bize kimse müdahale etmez edemez. Eder diyorsan et de görelim. Sustur bizi bakalım. Bu gazete seni pohpohlamıyor, seni reklam etmiyor, senin güdümüne girmiyor diye şikayet et bakalım. Basının yaşamasına engel olmak kabul edilebilir değildir sayın vekil. Senin de ailende gazete sahipleri var. Birileri onlara böyle davransa kabul eder miydin peki?

Tüm ilçelerde uyguladığın Böl-Parçala-Yönet taktiğin çöktü artık. İnsanları birbirine düşürmene izin vermiyoruz artık. Biz birbirimizi sever sayarız. Nifak tohumları ekmene kimse izin vermiyor artık. Bu şehir insanı seni anladı. Çomağını da saklamıyor artık. Geleceğiniz varsa alamayacağınız da oylar var artık. Patagonyaya bahar geldi ya, Patagonya vekili olduğunu hatırlamışsın, ama biz seni hiç unutmadık sayın vekil…