- BIST 9079.97
- Altın 2323.863
- Dolar 32.3631
- Euro 34.9444
- Gümüşhane : 9 °C
- Trabzon : 16 °C
- NEREDE ÖZERKLİK HANİ ÖZGÜRLÜK ÜNİVERSİTEDE NELER OLUYOR?
- ÜRETİCİLERE 3,5 MİLYON TL’LİK FİDAN VE TOHUM DAĞITILDI
- GÜMÜŞHANE’DE SEÇİM GÜVENLİĞİ TOPLANTISI YAPILDI
- GÜMÜŞHANE E TİPİ CEZAEVİ'NDE İFTAR PROGRAMI
- MEMUR-SEN’İN ONUR KONUĞU MİLLETVEKİLİ KÖSE VE BAŞKAN ÇİMEN OLDU
- ÜNİVERSİTELİ GENÇLER RAMAZAN'DA İHTİYAÇ SAHİPLERİNİ UNUTMUYOR
- YAŞLI NÜFUSUMUZ ARTIYOR
- MİLLETVEKİLİ KÖSE’NİN KÖYLÜLERİNDEN BAŞKAN ÇİMEN’E BÜYÜK TEVECCÜH ve DESTEK
- HASANBEY BİROL’ACAK
- GÜ’DE ORMANCILIK HAFTASI SÖYLEŞİSİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
- GÜMÜŞHANESPOR-MARDİN MAÇINDA KURAL HATASI
- DADAŞLARDAN BAŞKAN ÇİMEN’E YOĞUN İLGİ
- 60. KÜTÜPHANE HAFTASI KUTLANDI
- BAŞKAN ÇİMEN: İSTiHDAM İÇİN ÇALIŞACAĞIZ
- BABACAN GÜMÜŞHANE'YE GELİYOR
ORAYA (AHİRETE) GİDİP DE GELEN VAR…
HASAN PİR / YAZAR
Allah (c.c.); yarattığı en basit bir mahlukun en basit bir ihtiyacını bile cevapsız bırakmazken, kendisine muhatap olarak yarattığı eşref-i mahlukat olan insanın “ebedi yaşamak” gibi en büyük bir ihtiyacını cevapsız bırakması düşünülebilir mi?
İnsan için en büyük ihtiyaç; “hiç ölmemek, ebedi yaşamaktır.”
Allah; insanın bu en büyük ihtiyacı için ahiret yurdunu yaratmıştır.
“Oraya, yani ahirete hiç gidip de gelen var mı?” sorusunu zaman zaman duyarız.
Öncelikle bu sorunun mantığını şu olaya benzetmek mümkündür:
Bir anne karnında iki bebek düşünelim. Bunlar birbirleriyle konuşup, sohbet ederken, kardeşlerden biri diğerine “Bizim ağabey ve ablalarımız varmış. On sene önce dünya denilen yere gitmişler. Şimdi orada diğer insanlarla mutlu, bahtiyar bir şekilde yaşıyorlarmış…” Bu sözleri duyan diğer kardeşin; “İnanmam, hiç oraya gidip de gelen var mı?..” şeklindeki itirazı mantıklı bir yaklaşım olur mu?
İşte ahiret için de, “hiç oraya gidip de gelen var mı?” sorusunun mantığı benzer mantık değil midir?
Dünyaya gelen hangi insan tekrar anne karnına, o dar ve karanlık yere dönmek ister ki?..
Ahiretin dünyaya nispet ve kıyası, dünyanın anne karnına nispet ve kıyası gibidir. Ahiret diyarına göçen insanın tekrar geri dönmesine lüzum kalmayacağı gibi, ihtiyaç da olmayacaktır.
Ahiret; Allah’ın vaat ettiği bir yurt, bir mekân… Mademki Allah, bütün ilahi kitaplarda ve nihayet son olarak da Kur’an’da ahireti yarattığını söylüyorsa o zaman kimin itiraz etmeye hakkı ve haddi olabilir ki…
*******
Kur’an-ı Kerim’de 120’ye yakın Ayet’te “Ahiret” kavramı yer alıyor. Bunlardan bir tanesi de En'âm Sûresi 32. Ayettir. Bu ayette Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: “Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttakî olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?”
Bu kadar kuvvetli delillere rağmen hâlâ soru soranlar için “Ahirete gidip, oraları gezip, gelip bize anlatan elbette biri var” diyoruz.
Allah (c.c.), Peygamberimiz Hz. Muhammed’i(a.s.v.) Miraç gecesinde dünyevi vücudu ile ahiret âlemlerine götürüp, gezdirip, oraları gösterip tekrar geri getirmiştir. Peygamberimiz de oralarda gördüklerini tek tek sahabelerine anlatmıştır.
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in dünyevî bedeni ile yaptığı Miraç yolculuğunda ötelerde neler gördüğünü Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur Külliyatı’nın Sözler kitabında Otuzbirinci Söz bölümünde çok geniş olarak anlatmaktadır.
Bediüzzaman Hazretleri’nin Miraç’ın meyveleri bölümünde anlattığı şeyler, tam da ölüm ötesini merak eden biz insanlar için çok güzel cevaplar niteliğindedir.
Bediüzzaman Hazretleri; Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in Miraç mucizesiyle ötelerde neler gördüğünü ve insanlığa hangi güzellikleri getirdiğini şöyle sıralıyor:
“…Erkân-ı imaniyenin hakaikini gözle görüp, melâikeyi, Cenneti, âhireti, hattâ Zât-ı Zülcelâli gözle müşahede etmek, kâinata ve beşere öyle bir hazine ve bir nur-u ezelî ve ebedî bir hediye getirmiştir…”
“..Sâni-i Mevcudat ve Sahib-i Kâinat ve Rabbü'l-Âlemîn olan Hâkim-i Ezel ve Ebedin marziyât-ı Rabbâniyesi olan İslâmiyetin—başta namaz olarak—esasatını cin ve inse hediye getirmiştir...”
“…Saadet-i ebediyenin definesini görüp, anahtarını alıp getirmiş, cin ve inse hediye etmiştir. Evet, Mirac vasıtasıyla ve kendi gözüyle Cenneti görmüş, saadet-i ebediyenin vücudunun müjdesini cin ve inse hediye etmiştir…”
“…Rüyet-i cemâlullah meyvesini kendi aldığı gibi, o meyvenin her mü'mine dahi mümkün olduğunu cin ve inse hediye getirmiştir…” (Kaynak: B.S.N. Risale-i Nur Külliyatı Sözler, 31. Söz – Diyanet Vakfı Yayınları)
Buhari, Müslim ve Nesai gibi Kütüb-ü Sitte'nin meşhur kitaplarında Peygamberimiz Hz. Muhammed’in Miraç yolculuğunda ötelerde gördükleri geniş olarak anlatılmaktadır. Biz sadece iki kısa örnek verelim:
Peygamberimize Cennet sorulduğunda Efendimiz şöyle cevap verir: “Ne göz görmüş ne kulak işitmiş ne de beşer kalbine hutur edilmiş.” Yani dünyadaki insanların hayal ve düşüncelerinin çok ötesinde bir güzellik…
Peygamberimiz, Cehennemi de şöyle anlatır: “Burada bana Cehennem gösterildi. Orada, çeşitli şekillerde azab gören kavimler gördüm. Dudakları deve dudağı gibi bir kavim gördüm ki, başlarına birtakım memurlar konmuş, dudaklarını kesiyorlar. Bunların kim olduklarını sorunca Cebrail, yetim malı yiyenler olduklarını söyledi. Yine orada cife (pislik) yiyen zinakârlar, kendi etlerini yiyen gıybetçiler, yerlerde ve Firavun hanedanının ayakları altında çiğnenen faizciler, baş aşağı ayaklarından asılmış, zina eden ve çocuklarını öldüren kadınlar gördüm.''
*******
Her şeye kadir, kudreti sonsuz Allah, ahireti yarattığını haber veriyorsa ve Allah (c.c.); Peygamberimiz hayatta iken, dünyevi bedeni ile ve Miraç Mucizesi ile Peygamberimize ahiret alemlerini gösteriyorsa ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (a.s.v.) de bu haberi tasdik edip: “Allah beni oralara götürdü, oraları gezdirip, tekrar geri getirdi” diyorsa; ahiretle ilgili olarak tereddüt edip, şüpheler taşımanın ve “Hiç oraya gidip de gelen var mı?” gibi hezeyanlı sözler sarf etmenin bir anlamı olur mu?
İnsana “isteme” duygusu veren ve bu duygu ile insanın istediği her şeyi yaratmış olan Allah, insanın istediği en önemli şey olan “ebedi yaşamayı ve ebedi yaşanacak olan ahireti” de yaratmıştır. Çünkü Allah (c.c.); “Vermek istemeseydi, istemek vermezdi…”
Ahiretin varlığı, bütün insanlar için dünyada duydukları en önemli haber ve en güzel müjdedir.
Güzel günler dileğiyle.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
- GÜMÜŞHANE’DE ACİLEN “YENİ ZİGANA TÜNELLERİ PLATFORMU” KURULMALIDIR10 Ağustos 2022 Çarşamba 13:32
- SAYIN ERDOĞAN’IN ETRAFINDA DAHA ÇOK KENETLENMEK ZORUNDAYIZ14 Aralık 2020 Pazartesi 13:45
- ŞİRANLI SÂLİH EFENDİ16 Kasım 2020 Pazartesi 14:43
- GÜMÜŞHANE’DE ACİLEN “YENİ ZİGANA TÜNELLERİ PLATFORMU” KURULMALIDIR10 Kasım 2020 Salı 15:11
- DEPREM GERÇEĞİNİ YAŞARKEN02 Kasım 2020 Pazartesi 12:18
- TELKİN İNSANLARDA İKİNCİ FITRATI DOĞURUYOR26 Ekim 2020 Pazartesi 10:40
- KAYNAYAN DÜNYA KAZANI VE ERDOĞAN23 Ekim 2020 Cuma 09:56
- GÜMÜŞHANE’NİN EN BÜYÜK SORUNU07 Ekim 2020 Çarşamba 10:58
- GÜNDEMİN İÇİNDEN21 Eylül 2020 Pazartesi 13:41
- VALİ TAŞBİLEK’İN HİZMET FELSEFESİ HERKESE DERS OLMALI14 Eylül 2020 Pazartesi 10:59
- GÜMÜŞHANE DEVLET HASTANESİ’NDE YAŞANAN KÜÇÜK BİR OLAY07 Eylül 2020 Pazartesi 12:55
- SON 8 SEZONUN EN İYİSİ
- GÜMÜŞ SERİYE DEVAM EDEMEDİ
- YEMEKLERE TUZ KOYMAYIN
- TORUL MALATYA ENGELİNİ AŞTI
- CHP KÜRTÜN ADAYI BELLİ OLDU
- GÜMÜŞ, SESSİZLİĞİNİ TEKİN ADAR’LA MI? BOZACAK
- SÜVARİ GURUBUNDAN ÖRNEK DAVRANIŞ
- İLK YARI KÖTÜ BİTTİ
- DUYARLI DAVRANIŞA TEŞEKKÜR
- SAĞLIK- SEN DAYANIŞMA GECESİ
- GÜMÜŞHANE'YE BAĞLANMAK İSTİYORLAR
- BU ÇAM FARKLI BİR ÇAM
- GÜMÜŞ 10 NUMARASINI BULDU
- SOYDAŞ KİTABINI ANLATTI
- GÜMÜŞ SEZONU AÇTI
- GENÇ ÇİFTÇİ DOĞAL ÇİLEK ÜRETİMİNE BAŞLADI
- OKUL MÜDÜRLERİ BİR ARAYA GELDİ
- BEDELLİ ASKERLİK DETAYLARI
- VURANDAN,VURDURANDAN ALLAH RAZI OLSUN
- KAÇAN PKK’LILAR: “HER YERDE ASKER VAR, ÖLÜYORUZ”
- HASAN PİRGÜMÜŞHANE’DE ACİLEN “YENİ ZİGANA TÜNELLERİ PLATFORMU” KURULMALIDIR
- İBRAHİM ÖZDEMİRCANBOLĞUL- 5
- Dr.Hüseyin BUDAKKORONA VİRUS SALGINI HANGİ AŞAMADA?
- İSMAİL HAYALÖĞRETMENİ ARAYAN ÇOCUK
- BEKİR BULUTOLAY’A VEDA ZAMANI
- EYÜPHAN ÖZYURTHASTANELERİMİZİ KENDİMİZ KURALIM
- YUSUF ORALKORONA BİYOLOJİK SALDIRI MI?
- SERHAT DOĞANKİMLİKSİZLİK ÜZERİNE BİR NOT
- YUSUF SADIKAv. Rafet Ataç Vakfı’ndan Gümüşhane’ye İki Önemli Kurum
- SELAMİ ÖKTEMZengin Olmak İster Misiniz?
- Mus'ab AtıcıŞİİRİN ÖNÜNDE İLİKLENEN CEKET
- ERTÜRK YAKUTSüleymaniye Kış Sporları Merkezi Bir Vali Daha Eskitti
- ACI KALEMHER ZAMAN GEMİCİNİN İSTEDİĞİ RÜZGAR ESMEZ ANCAK ONU TERKTE ETMEZ…
- Behice KireçciALTIN ÖĞÜN : KAHVALTI
- ZÜBEYDE USTASİYAH HAVUÇ
- SİNAN UÇARKaya Başkan Yalnız Bırakıldı
- LÜTFİ KILIÇODA AİDAT BORÇLARINA YENİDEN YAPILANDIRMA FIRSATI
- MELİSA KARATAŞYILLARA MEYDAN OKUYUN
- Orhan ÜçelYÖNETMEK Mİ, İDARE ETMEK Mİ, YÖNETİCİ OLMAK MI?
- RASİM TAYLAN KARASUSKUN MİHENK TAŞI
- Hüseyin TurhanTERÖR BELASINA KARŞI SOMUT ÖNERİLER…
- Bekir CebeciMİLLİ SEFERBERLİK HÜKÜMETİ
- SALİH ERENAh VATANIM ahh!!!
- Prof. Dr. Orhan KÜÇÜKGirişimcinin Kararını Etkileyen Farklı Faktörler: Girişimcilikte Buzdağı
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim