MUTLU ÜLKE İSRAİL!

Birleşmiş Milletler ’in her yıl geleneksel olarak yayınladığı‘ Dünya Mutluluk Raporu’nun 2017 sonuçları geçtiğimiz aylarda açıklandı.

Eğitim, sağlık, barış, güvenlik, kişi başına düşen milli gelir, ortalama yaşam süresi, yolsuzluk gibi birçok kriterin baz alındığı raporda Norveç, 155 ülke arasında ‘dünyanın en mutlu ülkesi’ olurken, Türkiye 78’inci sırada yer aldı. Listenin son sırasında ise Orta Afrika Cumhuriyeti, Burundi, Tanzanya ve Suriye vardı.

Buraya kadar her şey normal görünmekle birlikte, endeksin 11.sırasında yer alan İsrail’in böylesi kriterleri egale ederek bu dereceyi kapması enteresan oldu.

İşgal tarihi boyunca gerçekleştirdiği katliamlar, toprak gaspları, bitmeyen baskı ve zulüm… “Arapları katledin” diye şarkı söyleyerek büyüyen Yahudi çocuklar. Başkalarının kanı üstüne kurulu mutlu bir hayat ve mutlu bir toplum sıralamasına girmenin sırları…

Sıralamayı, ABD ve Rusya gibi küresel güçlerden hatta son savaşlarını 70 yıl önce yaşamış birçok Avrupa ülkesinden bile önde tamamlamış. Ortadoğu’nun bu  mutlu ülkesi daha  yakından tanınmayı hak ediyor galiba.

İşte size mutlu ülke İsrail… Asya ve Afrika kıtalarının kesiştiği yerde bulunan bir devletmiş. Coğrafi olarak, Asya kıtasındaymış. Batısında Akdeniz, kuzeyinde Lübnan ve Suriye, doğusunda Ürdün, güneyinde ise Mısır ve Kızıldeniz ile çevriliymiş. Başkenti,  Meclis kararı ve ABD’nin de tanımasıyla Kudüs'müş. 

1948’de kurulmuş. Halkı, değişik ülkelerden, değişik kültür birikimleriyle gelip, bir arada yaşamaya başlamış bir toplulukmuş.8 milyon nüfusunun yaklaşık yüzde 75’sı Yahudi, yüzde 20’si  Arap, yüzde 5 kadarı da Dürzî, Çerkes vs. imiş.

Şaron’u gitmiş, Netanyahu’su gelmiş, Rubin’i gitmiş  Perez’i gelmiş. Durum hiç değişmemiş. Almanya da Hitler’in  intiharıyla bir devir kapanmıştı. Burada ise her defasında başka bir Hitler gelmiş. O da yakmış yıkmış, sonra yine başka  bir Hitler gelmiş ve bu böyle  devam etmiş. Böyle olunca da küresel olarak sürekli tüm kötülüğün kaynağı olarak gösterilen bir devlet olmuş

Topraklarını işgal ettiği Filistin halkına aralıksız bomba yağdırmış, Filistin halkını sistematik olarak işkenceye tabi tutmuş, hiçbir hedef gözetmeksizin kadın, çocuk binlerce sivili katletmiş ve en basit insani gereksinimlerini bile karşılayamasınlar diye iğneden ipliğe her şeye ambargo koymuş bir devlet.

Anlayacağınız, uluslararası hukuku defalarca ihlal etmiş, buna karşılık hiçbir yaptırım ile karşılaşmadığı gibi başta ABD olmak üzere Batı'nın ve Doğu'nun emperyal  güçlerinden de sürekli teşvik görmüş.

Çinlilerin meşhur bir bedduasıyla bitirelim. “İlginç zamanlarda yaşayasın.” İsrail’le tam örtüşen bir söz gibi durmakta. Onlarda da ilginç ve baş döndürücü bir hayat var. Mutluluklarının sırrı da bu olsa gerek.                             

Selam ve Sevgiler...