MEMURLAR BU İKİLEM KARŞISINDA NE YAPSIN?..

Türkiye Cumhuriyeti kurulalı beri, hatta Osmanlı’dan beri gündemden düşmeyen, kurumlarda yapılmayan ya da geciken işlerin nedeni olarak gösterilen bir suçlu kavram vardır: “Bürokrasi engeli”

Bir kuruma giden vatandaş muhatap olduğu görevliden bir türlü işini sonlandırıcı cevap alamayınca, bunun adı işte “Bürokratik engel” oluyor.

Vatandaşın işini geciktiren memura bu işin nedenini sorduğunuzda ise size amirinin kendisine “inisiyatif kullanma” yetkisi vermediğini söylüyor.

Maalesef pek çok memur ve çalışan, amirlerinin kendilerine “inisiyatif kullanım” hakkı tanımadığından şikayetçi oluyorlar.

**********

Kamu kurumlarında çoğunlukla Memur – Amir arasında yaşanan BU YETKİ KULLANIM Diyaloğu şöyle yaşanıyor:

            - Müdür Bey, bu işi nasıl yapalım?

- Her şeyi bana sormayın, inisiyatif kullanın canım!..

- Tamam efendim, peki…

   Bir gün sonra

- Memur Bey, bu işi neden böyle yaptın da şöyle yapmadın?..

- İnisiyatif kullandım Müdür Bey…

- Olmaz ki kardeşim! kafanıza göre iş yapıyorsunuz…

**********

Ne dersiniz, inisiyatif; iş hayatında, memurun veya çalışanın; kullanması ya da kullanmaması durumunda daima fırça yemesine neden olan ve sonuçta vatandaşın işinin gecikmesine sebep olan "şey" midir acaba?..

Peki o zaman bu sihirli sözcük, İNİSİYATİF nedir?

Türk Dil Kurumu’nun sözlüklerinde inisiyatif kelimesi ile ilgili olarak şunlar yazmaktadır: “İnisiyatif: 1. Öncecilik, üstünlük. 2. Karar verme yetkisi. 3. Gerekli kararları almayı bilen kişinin niteliği.”

Microsoft şirketi tarafından yayımlanan ve bir dijital-multimedya ansiklopedisi olan Encarta isimli ansiklopedide inisiyatif kelimesinin anlamı şöyle ifade edilmektedir: “Başkalarının yardımı veya tavsiyesi olmaksızın kendi başınıza davranabilme ve karar verebilme yeteneği. Belirli bir sorunla ilgilenmek için tasarlanmış plan ya da strateji.” 

**********

             Yukarıdaki diyalog örneğinde de görüldüğü gibi; amir, memuruna işine geldiği zaman sözlü olarak “inisiyatif kullan” diyecek, işine gelmediği zaman ise, “benim haberim olmadan kafanıza göre niçin iş yapıyorsunuz” diyecek.

Çalışanları iki derede bir arada bırakacak olan bu ikilemli düşünce ve söylem tarzı, hem yöneticiler için, hem de kurumlar için çok tehlikeli bir nokta demektir?

Yöneticiler, çalışanları nezdinde ikilemli değil, daima net ve güvenilir bir fotoğrafa sahip olmak zorundadır.  İşte o zaman bürokratik engeller ülkemizden kalkmış olur.

Güzel günler dileğiyle.