• BIST 9708.77
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • Gümüşhane : 25 °C
  • Trabzon : 20 °C

Kaplumbağanın Şiran Hikayesi

26.05.2015 13:17
İBRAHİM ÖZDEMİR / Y. İŞLERİ MÜDÜRÜ

İBRAHİM ÖZDEMİR / Y. İŞLERİ MÜDÜRÜ

Masalı sevmem. Masal anlatanları da. Çocuklarımı uyutmak için de hiç masal anlatmadım. Her ne kadar içimden gelmiyorsa da bu günkü yazımda bir masal anlatacağım. Öncelikle bağışlamanızı istiyorum.

Bir varmış, bir yokmuş.

Anadolu’nun şirin kentlerinden Gümüşhane’nin İkisu köyünde 20 yıl önce nereden geldiği bilinmeyen bir kaplumbağa yaşarmış. Komşusu, arkadaşı olmayan bizim kaplumbağanın canı sıkılmaya başlamış. Düşünmüş, taşınmış ve Şiran’a göç etmeye karar vermiş. Kaplumbağa,”Şiran’a gidersem, Kelkit üzerinden Erzincan’a, ya da Suşehri’nden Sivas’a veya Giresun’a gider sahille buluşurum” demiş ve yola koyulmuş.

Tam da göç edeceği sırada İkisu-Şiran karayolunda çalışma başlatılmasın mı? Kaplumbağa, “Ne güzel, hep yoldan geçenler konuşurken kulak misafiri oluyordum, yoldan dert yanıyorlardı” diyerek kendine has yürüyüşü ile yola çıkmış.

Sevimli kaplumbağamız, yol güzergahındaki köylerde yaşayan vatandaşların sevincine, mutluluğa da tanık oluyormuş. Başlatılan yol çalışmasını köylüler sevinçle karşılıyor, toprak yoldan kurtulacakları günleri dar gözle bekliyorlarmış.

Masal bu ya, kaplumbağamız on yıl yürümüş. Yağmur dememiş, çamur dememiş, kar dememiş tamı tamına aradan on yıl geçmiş. Tesadüf bu ya, tam Tarsun Dağı’nın zirvesine çıktığı sırada kış mevsimine rastlamış ve kar yağmaya başlamış.

Kendine yol kenarında sağlıklı yaşayabileceği bir mekan bulmuş. Issız dağın başında yoldan ne gelen olmuş ne giden. Yol karla kaplıymış. Yolu açmak için de çalışan makine görmemiş. “Bu nasıl iş, yol kapalı kalır mı, niye yolu açmıyorlar” diye kendi kendine söylenmiş.

Karlar erimeye başlayınca kaplumbağamız, “Her ne ise yolcu yolunda gerek” diyerek yeniden yola koyulmuş.  Yine toprak yollar. Toz duman. Keskin virajlar. “Bu ne, yazık değil mi bu insanlara, hadi hayvanlara acımıyorlar, insanlara da mı acımıyorlar?”

İkisu köyünden çıkalı tam 20 yılın üzerine kaplumbağamız sonunda Şiran’a ulaşmış. Belediye binasının karşısındaki parktaki bir masanın altına boynu boyunca uzanmış. “Oh be nihayet geldim, artık bundan sonrası kolay”

Tam uykuya geçeceği sırada, parkın kenarında duran araçtan inen bir sürücü, selam verdikten sonra, parkta çay içenlere yaklaşmış “Bu yoldan gitmek istiyorum, yolu bilmediğim için soruyorum. İşim çok, acele gitmem gerek, kestirme yoldur dediler bana, onun için soruyorum”

Sürücüyü dinleyen aksakallı bir amca, “oğlum ne sen sor ne de biz söyleyelim. 20 yıl önce bu yolun yapımına başlanıldı. Yapım çalışması sürüyor. Bazı yerler çok bozuk. Gitme gidersin ama Kelkit üzerinden gidersen daha iyi olur. Biz 20 yıldır bu yolun bitirilmesini bekliyoruz. Yedi tövbeyi bir verdik. Lazım değil yol yapmaları, iyi kötü idare ettiğimiz yolu da berbat ettiler.”

Yaşlı amcayı dinleyen sürücü, bir süre düşündükten sonra,”Sağol amca, yine de buradan gideyim” demiş ve aracına binerek hareket etmiş.

Konuşmaları dinleyen bizim kaplumbağanın uykusu kaçmış, “Ya ben İkisu’dan çıkalı 20 yıl oldu. Yola koyulduğumda çalışma başlatılmıştı,  hala bu yolu bitiremediler mi? Vay  be.”

Vay ya.

Sen daha hızlıymışsın kaplumbağa kardeş.

20 yılda sen Şiran’a vardın ama biz 20 yılda bir yolu bitiremedik. Kusura bakma senin hızına yetişmek mümkün değil.

Bağışla bizi.

 

 

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim