KAPI KULUMU YOKSA KAPI KULP’UMU

             Unutmayın. Bizlere neler yaptıklarını sakın unutmayın. Bin yıl önce bölük bölük tabur tabur Kudüs’ü bahane edip bizleri bu topraklardan atmak için üzerimize nasıl geldiklerini unutmayın. Bu vatanı nasıl kurduğumuzu, akıttığımız kanları, verdiğimiz şehitleri unutmayın, Osman Gazi’nin hak sedasını, Fatih’in ulu nidasını, Yavuz’un gök gibi gözlerini, Oğuz Atamın o ilk öğüdünü unutmayın. Başbuğ Mete’nin Çin sarayını yaktığı günü, Mekke’de yanan ateşi kâfirin bağrına götüren ataları unutmayın. Ötüken bozkırlarını yurt edinen, Hira’da ki nur ile aydınlanan ve Dünyaya çatı olmuş olan beylerimizi unutmayın. Bizlere bu vatanı hak için hakça mücadele edip bırakanları unutmayın

                Unutmayın diyorum da sanırım biz çoktan unuttuk gibi. Gözlerimiz ne kadar kör oldu. Şahsiyetimiz o kadar mı sevdamızın önüne geçti. Söylesenize bana bir adama olan düşmanlığımız bizleri neden bu kadar kör etti. Bize söyledikleri için mi ? Memleket ahvalini kötüye soktuğu için mi? Ya da bizlere bir şeyler vermediği için mi? Bazen düşünüyorum mevcut iktidar sadece kendi çevrelerine değil İhaleleri eşit şekilde dağıtsa yine bu kadar eleştirilir miydi? Bizlerin mücadelesi alamadıklarımız mı yoksa hakikaten gönülden gelen bir millet sevdası mı?

        Bu ülkede Çok fazla hata var. Kişiler o kadar hata yapıyorlar ki artık ihanet kaçınılmaz oluyor. Şahsını sevdasından çok büyütenler, koltuktan şahsiyet kazananlar, adamlığı hoca efendilerin dizinin dibinde öğrenenler. Tüm bunlardan destek alıp bizden itaat etmemizi, boyun eğmemizi bekleyenler bugün iki guruba ayrıldı.

         İki gurup var. İkisi de birbirinden beter. İkisi de gırtlağa kadar pisliğe batmış. Her iki tarafında elinin mahkûm olduğu bizler. Ne hikmet ise bir anda kıymete binen Ülkücüler. İki guruptan birincisi “-pisliğe battık yanlış artık bize dokunmaya başladı beslediğimiz yılan artık bizi sokmaya başladı lakin bizi sokarken de bu ülkeyi kaosa götürecekler. Ne biz, ne ülke kaosa gitsin bize yardım edin diyor”. Diğer gurup ise bu destekten faydalanan yine aynı şekilde devam eden ihanet içerisinde olan hala şahsiyetini ön planda tutanlar. Biz diyoruz ki madem bu batağa girdiniz kendinizle birlikte bu ülkeyi ve dahi bizleri de batırdınız bunun çıkışı böyledir. Bu şartlar altında size destek oluruz. Şartlar açık ve net. Ama onlar bu durumu kapı kulluğu olarak değerlendiriyor. İnce bir tarihi değerlendirme yapayım isterim. Kapıda kul olmadık sizler gibi. Kapı kulu dediğin kapıdan maaş alır. Sevdası davası aldığı maaşa göre değişir. Ulufe ister. Alamayınca padişahı devirir. Biz her zaman sınırlarda Akıncı olmanın şerefi ile yaşayanlarız.

                Nefsimizi gömdük lafları gömdük cihan toplanmış üstümüze gelirken bir olalım dedik. Allah’ın hükmüne uyduk. Birlikte hayır ayrılıkta gazap vardır diye diri olalım dedik. Lakin siz pişman olanlar siz bizleri ikinci gurubun önüne atıyorsunuz. Bizi onların önüne atmakla kalmıyor siz yine bize fatura kesiyorsunuz. Yine kandırılıyorsunuz. İçinizde hatayı ihanete vardıranlar tarafından kandırılıyorsunuz. Ya da sizler hesap ermekten korktuğunuz için her şeyi ağırdan alıyorsunuz. Unutmayın kapıkullarının devleti olmaz. Siz varın devletli olanı dinleyin. Biz anladık ki siz devletli değilsiniz bari devlet olana baş eğin. Unutmayın millet eninde sonunda size verdiğini geri alır. Hiçbir padişah yoktur ki para olmadan gönül rızası ile hüküm sürsün. İstanbul’u alan Fatih bile ulufelerde gecikme yaptı diye yeniçeri ocağı kazan kaldırmıştı. O zamanlar ocakta olan kişi sekiz bin. Şimdi oldu milyonlar. Para ile alınan sadakat ne kadar sürecek. Birde siz düşünün bunu.

                Ben nefsimi gömdüm yediğim lafları gömdüm memleket sevdam için. Lakin sakın unuttum zannetmeyin. Bu kış geçer geçmesine de yediğim ayazın acısı durur her an. O yüzden bu kadar rahat hareket etmeyin. Varalım biz yine bu haftayı da hoş bir nükte ile bitirelim. Bilirsiniz ziya paşayı pek severim. Ondan sebep onun bir nüktesi ile sonlandırayım. Anlayana çok şey ifade eder aslında.

                                   Seyretti havâ üzre denir taht-ı Süleyman
                                  Ol saltanatın yeller eser şimdi yerinde