• BIST 9749.61
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Gümüşhane : 30 °C
  • Trabzon : 23 °C

KADROLU EŞŞEK…

22.12.2017 09:37
SERHAT DOĞAN / YAZAR

SERHAT DOĞAN / YAZAR

KADROLU EŞŞEK…

Bugün sizlerle bir hikâye paylaşmak istiyorum kıymetli hemşehrilerim. Günümüzde işlerin nasıl yürüdüğünü göstermek açısından güzel bir örnektir. Bundan sonraki birkaç yazımı da yine bu şekilde yapacağım. Bugün ki hikâyemizin konusu Ayaklı kütüphane. Başkahramanımız ise Mustafa Bey. 1921 yılında Ürgüp’te doğan Mustafa İstanbul’da hayal kurarken dönemin kaymakamı Fahri Çıvgın, bölgenin ve Mustafa’nın kaderini değiştirecek teklifini yapar. Mustafa’ya İstanbul’a gitmemesini ve Ürgüp’te kalmasını, gençlere futbol oynatmasını, spor yaptırmasını ister. Tabii bunun için de bağlayıcı olarak “memuriyet” sözü verir. 
1944 yılında Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’nde göreve başlar.

İTİBAR GÖRMEDİ, FİKRİ DEĞİŞTİ

Bir köy ziyaretinde gördükleri Mustafa’nın işine, mesleğine ve köylülere bakışını değiştirir.
Buğday temizleyicisini köylülere tanıtma töreni vardır. Kaymakam, doktor, ziraatçi, veteriner, sağlık memuru, okul müdürü, öğretmenler herkes oradadır. Onlara sandalye verilir, hürmet gösterilir. Ancak Mustafa’ya “Sen kimsin, necisin!” diyen yok. Mustafa bu duruma içerler ama aynı zamanda da kendince çıkarımını yapar: Köylü kendilerine hizmet edene, hürmet gösteriyor, itibar ediyor.
Eee o zaman! Mustafa da köylüye hizmet edecektir.

İŞE GİRMEK İÇİN EŞEK ŞART

Onlar kütüphaneye gelmediğine göre kendisini kütüphaneyi onlara götürecektir.
Bazı köyler vardır ki motorlu araçların bile gitmesi zordur. Çözüm eşektir.
Bakanlıktan kadro ister ve çabaları sonrası zorla da olsa kabul ettirir… 200 TL’lik kadro için işe alınacak kişi en az ilkokul mezunu ve eşeği de olacak. Ayrıca o eşekle 5 köye gitme şartı var.
Kitaplar için sandıklar yaptırılır ve eşeğin sırtına yüklenir… 
Tabii ki köylülere götürülen ilk kitaplar okuma alışkanlığını kazandırmaya yönelik rahat ve akıcı kitaplardır.

DİKİŞ MAKİNASI CAZİBESİ

Bir yandan köyleri dolaşan diğer taraftan da kütüphaneye insan çekmek için uğraşan Mustafa, kadınların gelmemesinden rahatsızdır. 
“Kadınları kütüphaneye nasıl çekerim?” diye düşünür taşınır ve ona da bir formül bulur. 
Ve o düşüncesini kendisi şöyle anlatır: “Baktım kadınlar gelmiyor, demir parmakların ardından bakıyor; içeri giremiyorlar. O zamanlar Zenith marka dikiş makineleri yeni çıkmıştı. Hemen bu kuruma bir mektup yazdım reklamlarını da yapacağımı belirterek her kitaplığa birer dikiş makinesi istedim. İyi insanlarmış; tez vakitte bir Singer, dokuz tanede Zenith marka dikiş makinesi yolladılar. Makineleri kütüphaneye yerleştirdim. Masaların üstlerine Ören bayan’ın dikiş nakış örneklerini içeren broşürler koydum. Sonra da köyün erkeklerini toplayıp onlarla konuştum. Salı günleri hanımın buraya gelecek, burada oturacak dedim. Gencecik güzel güzel bayanlar, çeyizlerini düzmek üzere kütüphaneye gelmeye başladılar.” Salı günleri kadınlara ayrılır. Bu sürede Mustafa Güzelgöz boş durmaz. Şehir dışında olan Ürgüp’lü hemşehrilerinin adreslerini temin eder ve hepsinden kütüphaneye kitap göndermelerini rica eden mektuplar yazar. Birçoğu da karşılık verir.
İşte o hemşerilerden birisi Mustafa Güzelgöz’ü uluslararası alana taşıyacaktır…

BASKI VE JÜBİLE

Eeee burası Türkiye… Bu kadar başarılı çalışma cezasız kalır mı? Kalmaz tabii ki…
Bir gün, Ankara’dan bir müfettiş gelir. Güzelgöz’e hakkında şikâyet olduğunu, başka işlerle uğraşıp kendi işini yapmadığını söyler ve savunma yazmasını ister. 2-3 bin kitaplıktan 250 bin kitaba kadar giden kütüphaneye 2. katı da ekleyen köylülere okuma sevgisi ve bilinç kazandıran Güzelgöz, bu soruşturmaya çok üzülür. 
EMEKLİLİĞİNİ İSTER 
1972 yılında köylüler ona müthiş bir jübile yapar. Şehir dışından birçok Ürgüp’lü onu vedaya ve hizmetlerine karşılık saygıya gelir. 28 yıllık kütüphanecilik yaşamı 50 yaşında sona erer.
Mustafa Güzelgöz, hakkında yapılan soruşturmayla ilgili İstanbul’da rastladığı müfettişten (Şemim Bey) duyduğu ise şaşırtıcı ve bir o kadar da kırıcıdır… Güzelgöz, neden hakkında böyle olumsuz bir rapor verildiğini sorduğunda müfettiş “Kim olduğunu sorma ama öyle yazmamız konusunda baskı yapıldı” der.
                Kıymetli memur ağabeylerim bu kıssadan almanız gereken mesaj şudur. Sizde devletten “eşek” için kadro isteyin. 

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim