HUZURUM KALMADI

Ferdi Tayfur’un bu şarkısını emniyet yetkililerine armağan ediyorum. Bu ilde yaşayan tüm insanların feryadını bu şarkıyla duyurmak istiyorum. Emniyet ile ilgili alınan tedbirler artık insanları usanma noktasına getirdi. Her gün tepkiler çoğalıyor ve yetkililer bunu sadece gülerek izlemekle yetiniyor. Gülerek diyorum çünkü bugüne kadar kayda değer açıklama yapılma gereği bile duyulmadı. Bu şehir Turizm şehri diyoruz beyler bayanlar dikkatinizi çekiyorum sayın yetkililer...

                Gidin bakın otobüslerin durdurulup arandığı başka bir şehir var mı? Bazı özel seyahat firmaları ve müşterileri artık Gümüşhane’yi Polis Cumhuriyeti diye tanımlar olmuş. Her gelen otobüsün kesinlikle durdurulduğu şehir olmuşuz ama gelin görün ki sesimizi duyan yok. Kimse burada Polisin yaptığı uygulamalara yanlış demiyor. Uygulamaların sıklıklarından usandı bu millet diyoruz. Kendimizi geçtik bu şehirden geçen kuşa bile ehliyet sorar oldular. Kargalar bile yerlerinden kıpırdamıyor ki radara girmesinler…

                Yazıktır bu şehre…Polisin halkla iç içe olması Emniyet haftasında gül dağıtmayla olmuyor. Bu şehirde resmen egemenlik kurulmuş kimseye ses çıkartılmıyor. Bu şehrin suçu ne? Vergi Tahsilatında, Eğitimde, Yatırımlarda geri dönüşte, İstihdam eğitimlerinde hep ön sıralarda yer almak mı? Beyler bu şehirde en son suç ne zaman işlendi hatırlayan var mı? Askeri düzen korkusuyla yönetilmekten şehrimiz insanı isyan noktasına gelmiş. Bu derece gelişmişlik varken 50 yıldır Trabzon’a gidip gelen insanların ömürlerinde Trabzon sınırlarında Polis görme ihtimali Kuyruklu yıldızın Gümüşhane’ye çarpma ihtimaliyle aynıdır. Suçumuz bir doğu şehri olmamak mı? Yoksa Tam Karadenizlili olmamak mı? Küçük şehir olmak mı? Kendi haline yaşayan vatanına milletine sadık, asla hükümetine devletine baş kaldırmayan insanlar olmak mı? Suç oranı en düşük iller arasında olmak mı? Çok kritik bir soru soruyorum size; Bu şehirde suç oranının düşük olması sizin bu olağanüstü önlemlerinizden mi yoksa bu şehir insanının uysal doğasında mı?

                Plaka almaya gidersin memur atarlanır, Polis defalarca şikayet etmemize rağmen Karakol köprüsünün girişine çıkışına kendi araçlarını çeker, söylesen atarlanır, aynı yönde 3 radar kurulur şikayet edersin gülerler, kendileri kaldırımlardan çatılarına kadar araba çekme özgürlüğüne sahiptir sen 5 dakika çeksen düdüklerler, plakasız gezerler plakayı cama koysan ceza keserler, 2 km lik şehir hattının girişine çıkışına alkol muayenesi koyarlar eve gidene kadar sarhoş ederler…Avukatından doktoruna öğretmeninden esnafına kadar didik didik araç araması yaparlar, yaparlar yaparlar.

Turizm diyoruz ya; otobüslerin kontrolleri şehir dışında yapılamaz mı mesela? Mesela Torul’un çıkışında, Bayburt yolunda mesela? Neden illa şehir merkezine 3km mesafede imaj bozmak amaçlı mı yapılıyor? Çözüm yok mu, çözüm arasan çok ama sahipsiz memleket…Yeter beyler yeter. Bu şehirle dalga geçmeyin. Ayıptır size yazıktır bize…

                İstatistikler istedik yayınlayın diye… Kimseden ses yok. Kişi başına düşen kontrol ve ceza mekanizmalarında bu şehir birinci midir? Bu kontroller son iki yıldır mı çıkmıştır? İnsanları bu kadar bezdirerek elinize ne geçiyor. Sizler kurum amirleri olarak insanların çıldırması amacını mı güdüyorsunuz yoksa insanların huzurunu sağlamayı mı? Huzurumuz kalmadı beyler rica ediyorum kendinize gelin. Önce kendi araçlarınızı karakol köprüsünden çekmeye başlayın derim ben…Sadece bu ilin valisi geçerken değil her zaman o noktaya araç park etmek yasak unutmayın…

                Bu şehirde özellikle polis camiası yıllarca baş tacı gibi misafir edilmiştir. Emniyet personeline ne bir saygısızlık ne bir yanlış hareket yapılmıştır. En çok saygıyı onlar görürler çünkü görevleri bizi ve huzurumuzu korumaktır. Bizi koruyana güveniriz severiz sayarız. Bu şehir insanı nankör değildir. Kendine gösterilen sevgiye kat kat sevgi gösterir. Yıllarca burada yaşamış polis aileleri hala buradaki komşusuyla, ev sahibiyle irtibatını kesmemiştir. Dostluk baki kalır. Çünkü onlar emniyet mensuplarıdır, çünkü onlar kutsal görevli insanlardır. Bizim bakış açımız değişmedi, peki siz de ne değişti? Biz polis memurlarına güvenle bakmaya devam etmek istiyoruz. Her an ceza yiyecek korkusuyla değil, biz aynı dost komşu ilişkilerimizi devam ettirmek istiyoruz, buraya atanan memurun buradan bir an önce çekip gitme mantığıyla veya şehirde can sıkıntısından “bunlar sessiz koyun” çektirin bu Gümüşhanelilere mantığıyla huzur sağlanmaz… Biz huzurluyduk zaten ne oldu ne değişti? Hayırlı, huzurlu bayramlar diliyor ve bu bayramda sizlere şeker tutmak için sizleri durduran polis memurları temenni ediyorum…