GÜMÜŞHANE SALIPAZARI

Bu haftaki “Salıpazarında” hemen her Salıpazarı’nda olduğu gibi müşterilerine hakarete varan davranışlar, hatta dövmeye yönelik rezaletlerle karşılaşmak mütemadiyen olduğu üzere yine cereyan etti. Hem de gözlerimin önünde. Daha bu Salıpazarı, bir pazarcı tarafından hakarete varan, sözlü taciz ve şiddet hareketi ile karşılaşan genç bayanın yaşadığı korkuyu görmenizi isterdim o an. Korku dolu gözlerle “bir daha sizin buradan alışveriş yapmayacağım” ürkekliği, hakarete uğramışlığı, erkek şiddetinin karşısındaki çaresizliği ile uzaklaştı pazardan. Psikolojik olarak o kadının düştüğü durumlara benzer birçok şiddet vakıasına şahit oldum. Bizim Gümüşhane toplumu, biraz ürkek olduğundan dolayı hakkını savunmayı bilen bir toplum değil. Genelde kol kırılıp yen içinde kalıyor. Gümüşhane belediyesine bu noktada çok iş düşüyor ama ümitsizde olarak şu kadarını söylemeliyim ki, Gümüşhane belediyesi, sivil zabıtalar gözlemciliğinde “pazarcı/müşteri” ilişkisine dair bir çalışma başlatarak, Salıpazarı müşterilerinin Pazar memnuniyeti hakkında görüş sahibi olabilir.

Başka bir sorun ise, Zafer meydanındaki Salıpazarı alanının çok dar ve intizamsız olması. Bir an önce modern Salı pazarının bitirilmesi gerek. Çünkü Gümüşhane kent olduğundan bu yana bir kente yakışır “Salıpazarı” olmadı. Umarız yüzyıllık bir kente yakışır “Salıpazarı” bir an önce bitirilir. Yukarda da bahsettiğim üzere salt modern Salıpazarı değil, pazarcı/müşteri ilişkisinin de düzenlenmesi gerek. Bunun için mevcut pazarcılara yönelik eğitim programlarının devreye girmesi.  Ümidim var mı? Elbette Oxi.

SURİYELİ MÜLTECİLER VE GÜMÜŞHANE BAROSU

Açıklamayı bir başkası yapsa gülüp geçilecek bir açıklama olurdu. Ama açıklamayı yapan Gümüşhane Barosu İnsan Hakları Komisyonu olunca gülüp geçemedim. Açıklamaya tek tek cevap verebilirdim. Ancak gerek yok. Elbette açıklamada doğru yönler yok değil. İşin garip tarafı bizde o kadar fazla bir mülteci akını yok. Bezdirici bir sayıda yok. İşin daha acı tarafı normal olarak dilenciliği meslek edinenlere karşı tek bir ses çıkarmayan Gümüşhane Barosu Suriyeli mülteciler için sesini çıkarması ve hem de Ramazan ayı gibi bir ayda, böyle bir açıklama ne kadar bu mübarek ayın ruhuna uygun düşer, doğrusu kestiremiyorum.

İşin diğer tarafı dilencilere verilen para ne ki. Bozuk beş kuruş ya da on kuruş. Bu kimi rahatsız eder. Elbette devletimiz tüm mültecilere şefkat kucağını açtı. Modern zamanların en büyük mülteci akınını Türkiye son iki yıldır yaşıyor. Ama unutmamalı ki büyük bir dramın içinden bu insanlar buralara geldiler.  İşin, ensar muhacir yönü, mülteci tarihi, insanlık tarihi gibi incelikli konulara hiç girmiyorum. Sahi ya nedir insan hakları? Bence biraz daha sabır.

GÜMÜŞHANE SPOR

Gümüşhane sporun yeni yönetimi açıklandığında ilk gözüme çarpan şey, eski simaların tekrar sahneye çıkması ve tekerrürü. İdris Çimen genç ve yeni bir nesli temsil ediyordu. Gümüşhane sporu alttan alıp ikinci lige kadar çıkardı. Ki, tüm olumsuzluklara rağmen. Şimdi ise Gümüşhane’nin tüm eski simaları yönetimde. Hemen her kesimsen ayırt edilmeksizin geniş bir yönetim oluşturuldu. Eğer, şimdiki yönetim İdris Çimen’den devraldığı sıralamanın üzerinde bir performans ortaya koyar ve üst sıralara kadar yükseltirse takımı yani eski başkanın çıtasının üzerine Gümüşhane spor çıkartılırsa yine ne varsa eskilerde var deriz. Eğer eski başkanın çıtasının altında bir durumda ise, ne varsa bu gençlerde var deriz. Umarım kazanan Gümüşhane spor olur.