GÜMÜŞHANE BELEDİYESİ

İşin doğrusu, Gümüşhane belediyesinden, gazeteciler günü ( Olay gazetesinde yazmamdan dolayı) dolayısıyla basın toplantısı daveti aldığımda, şaştım desem yeri. İki yıla yaklaşan bir zamandır ilk defa belediyeye gittim. Aslında ben 2019 yılına dek gidemeyeceğimi düşünüyordum. Çünkü iki yıla yaklaşan belediyenin halkla ilişkiler uygulamaları, beni yabancılaştırmıştı. Ben yinede hala toplum- belediye arasında halkla ilişkiler bağlamında büyük bir kopukluğun olduğunu düşünüyorum. Bu bahsi diğer ve zaten bu konuya eğilmek boşuna bir çaba olur. Bu açıdan hafta başında yapılan basın toplantısından aldığım notları kendi gözlemlerimle sizlere aktarmaya çalışacağım. Ancak konuya geçmeden önce salt belediye olarak değil ama genel anlamda, şu hususun altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum; “ elitist bir halkla ilişkiler anlayışı ile toplum- yönetim dengesi sağlanamaz.”

GÜMÜŞHANE BELEDİYESİNE UFAK BİR ÖNERİ VE ELEŞTİRİ

Şimdiye kadar hiç aklıma gelmedi ancak önceki gün belediye internet sitesinde ne var yok diye bakayım dedim, en son ki haberi 31 Aralık 2015 tarihli. Bence Ercan beyin hiç zaman kaybetmeden belediye internet sitesini sil baştan yenilemesi ve halkla ilişkiler atağı olarak topluma açmalı. Söz gelimi sayın başkan bir önceki dönem ile bu dönem arasında çalışan personel sayısı ile övünüyor ancak personel sayısının fazlalığı ne kadar “niteliksel”

 personel var, sorusunu da sorduruyor. Gümüşhane belediyesinde gördüğüm en büyük eksiklik, halkla ilişkiler bağlamında “niteliksel” personel sayısının hiç denecek kadar az olması. Salt bir iş bulmak amacıyla personel alımı kadar, işi olan, belediyede bir işe ihtiyaç duymayan niteliksel insanların belediyede görevlendirilmesiydi. Buna yönelik tek adım atılmadı. Ki bunun sonucu elbette hizmet kalitesine yansıyacaktır. Demem o ki nicelik hakim olmamalı.

Sayın başkan 2016 vizyonu için konut ve su olarak çizdi. Oysa 2016 projelerinin içine sanat, kültür, şehirleşme, şehir kimliği gibi kültür dünyasına yönelik projeleri de eklemiş olsaydı, denge sağlanmış olabilirdi. Birde artık 2016 yılında modern şehirciliğin, marka şehrin konuşulduğu bir zamanda muhtar ve taziye evi projelerinin artık raftan kaldırılması gerektiği kanısındayım. Yapılmasın demiyorum, yapılsın ama modern vizyon olarak sunulmasından vazgeçilmeli kanısındayım.

Haftanın Analizi:

VE ERCAN ÇİMEN

Uzun süreden beri ve belki de ilk defa resmi bir sıfatla belediye başkanı Sayın Ercan Çimen’i dinledim. Konuşması irticalendi ve sunum boyunca kendinden emin ve ortama hakimdi. Ancak arada bir katılımcılara sunum devam ederken resmi ortamı dağıtmak bakımından araya bir iki ironi, nükte falan eklese daha iyi olurdu, diye düşünüyorum. Acemi bir belediye başkanı profili çizmedi ve Portföy’i iyiydi. Ortam gayet sakin ve özgürdü. Dikkat ettim sayın başkanın konuşması genelde inşallah, Allah izin verirse, Allah nasip ederse gibi mistik sözlerle sürdü. Elbette bunda Sayın Cumhurbaşkanımızın etkisi yadsınamaz. Ki belediye’ye ilk girişte Sayın Cumhurbaşkanımızın sözleri ile karşılanıyoruz. Kendinden önceki personel sayısı ile bu dönemki personel sayısı arasındaki farktan bahsetti. Gerçektende öyle. Gümüşhane belediyesine girdiğinizde hemen her katta bir hareketlilik var. Ha birde “hiç dostumuz yok” gibi bir söz kullandı. Bu bile başlı başına bir yazı konusu olacak bir Gümüşhane vakıası.

Haftanın Sorusu:

Sunumun sonunda söz hakkı verildiğinde benim sorum şu oldu; Gümüşhane’nin şehir girişi ve çıkışının olmadığı ve kendinizin de yeşil alan kalmadı diye itirafta bulunmanıza rağmen sayın başkan, “Naim Ağaç Spor tesislerinin de içinde yer alan o bölgenin yeşil alan olarak korunmasını, asla başka bir spor tesisine kiralanarak ‘farklı algılamalara’ yol açacak bir süistimale izin verilmemesi” gibi sorum oldu. Ne var ki aldığım cevap, o bölgenin farklı bir spor Kulübüne verileceği yönündeydi. Bu gibi durumlarda toplumsal ferdiyetçilik ön planda olduğu için yapacak bir şey yok.

Haftanın teşekkürü;

İşin boyutunu bilmiyorum. Yeni mahalle, özel idare genel sekreterliği civarında bulunan tarihi cami bölgesinin Ahmet Ziyaüddin Külliye olarak düzenlenmesi, gerçekten teşekkürü hak eden bir çalışma olacak. Ve teşekkür ediyoruz.

Not: Esasında yazı çok uzundu ve kısa kısa geçmeye çalıştım.