- BIST 1.542
- Altın 411,808
- Dolar 7,5315
- Euro 8,9768
- Gümüşhane : 10 °C
- Trabzon : 14 °C
- Bakım onarım hizmeti alınacak
- Mıcır ve bypass malzeme satın alınacak
- Alkid esaslı soğuk yol çizgisi boyası ve cam küreği satın alınacak
- İlaçlama hizmeti satın alınacak
- Teknik denetim ve kontrolü çalışmaları için danışmanlık hizmeti alınacak
- Bilgisayar satın alınacak
- VALİLİK, GÜMÜŞHANE’DE UYGULANACAK YENİ DÖNEMİN KURALLARINI BELİRLEDİ
- BAŞKAN KARA, HERŞEY BİZİM ELİMİZDE
- Selektör makinesi ve ekipman satın alınacak
- Kimyevi gübre satın alınacak
- Okul binası güçlendirme ve onarım işleri yaptırılacak
- İL UMUMİ HIFZISSIHHA KURULU KARARLARI
- SALGINA KARŞI TOPLUMSAL DUYARLILIK SEFERBERLİĞİ
- YÜZÜCÜLERİMİZDEN BAŞARILI SONUÇLAR
- “SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN ‘YEŞİLAY HEP BENİMLE’ DİYORUZ”
EY GİDİ GÜNLER EY!

Mevlüt Ergin / YAZAR
Özlem, geçmişi her hatırladığımızda içimizi saran ve herkeste olması gereken bir duygudur. Özlem duymak, aynı zamanda insan olmanın ve hala bazı değerlere sahip oluşun da göstergesidir. Nadiren de olsa yaşadığımız zaman,mazinin unutulmasına geçmişi hatırlamamıza engel olabilir. Buna da izin vermemeliyiz.
Bazen bir söz, bazen bir kişi, bazen çocukluğumuzun en güzel oyunları, kavgaları bazen de hayatın bize dayattıkları. ‘Ey gidi günler ey’ diyerek özlemle hatırladıklarımız aslında maziden başkası değildir. Gelin zamanı kısa bir süreliğine durduralım, çok değil otuz kırk yıl öncesine bir yolculuk yapalım, geçmişin şahitlik ettiği anılarımızı bir hatırlayalım.
Yamalı elbise giyerdik. Yamasız elbise, bayramdan bayramaydı…Yamalı ve bol paça elbise modaydı. Blue Jeans yurt dışından gelirdi . Öğrendiğime göre Muzaffer Kot, ilk taklit blue jeans’ımızı yaptı . Sonuçta ilk blue jeans’ımızın adı “Kot”oldu .O dur budur, kot giyer olduk. Halbuki Kot ismi , Muzaffer Bey’in soyadıydı .
Gazocağı ,lüks’le ışıtılan evlerde otururduk .Bugün kamp çadırlarında kullanılan araçlar durumuna geldiler. Artık ledli ,şarjlı ,elektrikli aletler kullanılmakta.
Radyoda “arkası yarın tiyatrosunu “dinlerdik. Yayınlandığı Salı geceleri hayat dururdu. Orhan Boran ,Halit Kıvanç spiker favorilerimizdi. TRT’den başka televizyon yayını yoktu. Şimdilerde bine yakın uydu kanal yayını ve binlerce internet radyosuyla yaşamımız karmaşık bir hal aldı.
Defter ve kitaplarımızı kaplamak modaydı .Kırmızı ve mavi renkte kaplamak herşeye bedeldi. Niye mavi ve kırmızı kaplardık o da meçhul. Şimdilerde defter ve kitaplar kendinden ciltli hale geldi. Fosforlu kaplıklar moda oldu.
Gazete kağıdı yere atılmazdı. Gazete kağıdından kese kağıt yapılırdı. Undan tutkallarla yapıştırırdık. “Uhu” tutkalın genel adıydı. Tıpkı “Sana’nın” margarinin genel adı olması gibi. Şimdilerde plastik hepsini mat etti . Yine “Omo” deterjanın genel adı olmaktan çıktı. Vernel , Ariel vb. deterjan markalarının olduğunu keşfettik.
Yazıldığınız telefonun sırası beş on yılda gelirdi. Bugünse ,günlük telefon değiştirenlere ve aynı anda beş hat alanlara rastlıyoruz.
Tuvaletlerde takunya ve maşraba kullanırdık. Artık selleme ve fotoselli armatürler kullanıma girdi.Tuvalet kağıtları kullanımı çağdaş yaşama ölçütü haline geldi.
Tek aşı iğnesiyle yüzlerce arkadaşımız aşı olurdu ! Kimseye de mikrop bulaşmazdı. Artık iğneler paralı ve tek kullanımlık fakat yinede hastane mikrobu kapıyoruz.
Sinema filmleri arabalarla ve megafonla tanıtılırdı . Ferdi Tayfur’un “Çeşme” filminin tanıtımı hala kulaklarımda çınlar. Şimdi devir film indirme ve korsan filmi evde izleme devridir.
Eskiden nato ve marşal yardımlarıyla süt tozu, süt ve poaça tüketimini okulda yapardık . Günümüzde hükümetimiz aynı içecekleri ve fındığı yerli malı olarak öğrencilere dağıtıyor. Nerden nereye değil mi?
İlkokulda okuma ve yazma bayramımız yoktu ama, herkes okur ve yazardı. Kimse de bayram etmezdi. Acaba bayram kelimesinin içi mi boşaldı ? Bugün okuma ve yazma bayramımız var fakat okur ve yazar sayımız sorunlu ve utandırıcı . Demek ki sadece bayramla olmuyor?
Geçmiş, kim ne derse desin güzeldi. Ozon henüz delinmemiş, sular kirlenmemiş, taçlı turnaların soyu tükenmemişti. Geçmişin yolları topraktı, ışığı çıra, geceleri sessizdi fakat her şeyi güzeldi.
Maziden atiye yaptığımız nostalji yolculuğu bana bunları anımsattı. Belki siz yüzlercesini hatırlarsınız. Ne diyordu üstat Yahya Kemal:” Ben kökü mâzide olan bir âtiyim.”Gerçekten de ,fazla geçmişe takılmadan ve ama maziyi de unutmadan yaşamaya ve düşünmeye devam etmeliyiz. Çünkü orada çok muhteşem hayat değerleri ve filozofik anlayışlar var. Selam ve Sevgiler…
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
- BOZUK EĞİTİM ALGIMIZ VE KARNE !10 Ocak 2019 Perşembe 12:48
- BELEDİYE ENCÜMENİ OLMAK27 Aralık 2018 Perşembe 14:17
- İNSAN YÖNETME SANATI06 Aralık 2018 Perşembe 13:12
- ‘BİLGİ’ BEŞ HARFLİDİR, BEŞTE DÖRDÜ ‘İLGİ’DİR07 Haziran 2018 Perşembe 12:16
- MUTLULUĞUN RESMİNİ ÇİZEBİLİR MİSİN?31 Mayıs 2018 Perşembe 12:18
- TÜRKİYE’DE ENGELLİ OLMAK17 Mayıs 2018 Perşembe 11:50
- KAYBEDEN ÜLKELER03 Mayıs 2018 Perşembe 18:16
- ALDATAN VE ALDATILANLAR!12 Nisan 2018 Perşembe 18:05
- UYANIKLAR CENNETİ TÜRKİYE29 Mart 2018 Perşembe 17:50
- TÜRK DEMEK İSTİYORUM22 Mart 2018 Perşembe 12:29
- SEVGİYLE YAŞAMAK15 Şubat 2018 Perşembe 13:28
SON 8 SEZONUN EN İYİSİ
GÜMÜŞ SERİYE DEVAM EDEMEDİ
YEMEKLERE TUZ KOYMAYIN
TORUL MALATYA ENGELİNİ AŞTI
CHP KÜRTÜN ADAYI BELLİ OLDU
GÜMÜŞ, SESSİZLİĞİNİ TEKİN ADAR’LA MI? BOZACAK
SÜVARİ GURUBUNDAN ÖRNEK DAVRANIŞ
İLK YARI KÖTÜ BİTTİ
DUYARLI DAVRANIŞA TEŞEKKÜR
SAĞLIK- SEN DAYANIŞMA GECESİ
GÜMÜŞHANE'YE BAĞLANMAK İSTİYORLAR
BU ÇAM FARKLI BİR ÇAM
GÜMÜŞ 10 NUMARASINI BULDU
SOYDAŞ KİTABINI ANLATTI
GÜMÜŞ SEZONU AÇTI
GENÇ ÇİFTÇİ DOĞAL ÇİLEK ÜRETİMİNE BAŞLADI
OKUL MÜDÜRLERİ BİR ARAYA GELDİ
BEDELLİ ASKERLİK DETAYLARI
VURANDAN,VURDURANDAN ALLAH RAZI OLSUN
KAÇAN PKK’LILAR: “HER YERDE ASKER VAR, ÖLÜYORUZ”
- HASAN PİRSAYIN ERDOĞAN’IN ETRAFINDA DAHA ÇOK KENETLENMEK ZORUNDAYIZ
- İBRAHİM ÖZDEMİRCANBOLĞUL- 5
- Dr.Hüseyin BUDAKKORONA VİRUS SALGINI HANGİ AŞAMADA?
- İSMAİL HAYALÖĞRETMENİ ARAYAN ÇOCUK
- BEKİR BULUTOLAY’A VEDA ZAMANI
- EYÜPHAN ÖZYURTHASTANELERİMİZİ KENDİMİZ KURALIM
- YUSUF ORALKORONA BİYOLOJİK SALDIRI MI?
- SERHAT DOĞANKİMLİKSİZLİK ÜZERİNE BİR NOT
- YUSUF SADIKAv. Rafet Ataç Vakfı’ndan Gümüşhane’ye İki Önemli Kurum
- SELAMİ ÖKTEMZengin Olmak İster Misiniz?
- Mus'ab AtıcıŞİİRİN ÖNÜNDE İLİKLENEN CEKET
- Mevlüt ErginBOZUK EĞİTİM ALGIMIZ VE KARNE !
- ERTÜRK YAKUTSüleymaniye Kış Sporları Merkezi Bir Vali Daha Eskitti
- ACI KALEMHER ZAMAN GEMİCİNİN İSTEDİĞİ RÜZGAR ESMEZ ANCAK ONU TERKTE ETMEZ…
- Mehdi ÇoşkunYÜREK
- Behice KireçciALTIN ÖĞÜN : KAHVALTI
- ZÜBEYDE USTASİYAH HAVUÇ
- SİNAN UÇARKaya Başkan Yalnız Bırakıldı
- LÜTFİ KILIÇODA AİDAT BORÇLARINA YENİDEN YAPILANDIRMA FIRSATI
- MELİSA KARATAŞYILLARA MEYDAN OKUYUN
- Orhan ÜçelYÖNETMEK Mİ, İDARE ETMEK Mİ, YÖNETİCİ OLMAK MI?
- RASİM TAYLAN KARASUSKUN MİHENK TAŞI
- Hüseyin TurhanTERÖR BELASINA KARŞI SOMUT ÖNERİLER…
- Bekir CebeciMİLLİ SEFERBERLİK HÜKÜMETİ
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim