• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Gümüşhane : 10 °C
  • Trabzon : 14 °C

EN KUDRETLİ YÖNETİCİLER: DİNAZORLAR

03.01.2018 09:20
SERHAT DOĞAN / YAZAR

SERHAT DOĞAN / YAZAR

Bu aralar sıklıkla duymaya başladığım bir kelime de Diktatör. Türk toplumu tarafından daha tam manası ile çözülememiş olan bu kelime kökü itibari ile Latince olup “ dictare” kökünden türetilmiştir. Oradan Fransızcaya “dictateur” şeklinde geçmiştir. Mana olarak ise, iki başlıkta incelenebilir. Demokratik devletlerde geçiş dönemlerini yürütmek amacı ile meclisin olağanüstü yetkilerle donattığı kişiler ilk anlamıdır. İkinci anlamı ise her türlü zorba yönetici şeklinde ifade edilir. Biz “tiran” ve Diktatör kelimelerini birbirine karıştırdığımız için meseleleri çözmekte zorlanıyoruz.

 Tiran ise kelime kökü olarak eski Yunancaya aittir. “Tyrannos” kelimesinin Latinceye oradan da Fransızcaya evrimi neticesinde ortaya çıkmış usulsüz ve zorbalıkla her şeyi kendine bağlayan ve kendinden başka hiçbir egemen güç tanımayan manalarını taşımaktadır. Bu iki kelimenin detaylı analizi yapıldığında meselelerin çözümlenmesinde daha mantıklı adımlar atılacağı kanaatindeyim. Şüphesiz bizim halkımız çok okuyan çok araştıran dünya standartlarının üzerinde bir toplum olduğu için bunları biliyorlar. Ama ben yine de ufak bir açıklama ile kime diktatör denir şeklinde olayı özetleyeyim.

 

Diktatör Kime denir?

                Diktatör roma da siyasi bir makam. Emir veren anlamında ama sınırlı bir süre için. Şimdiki gibi sulandırılmış bir anlam taşımıyor. Türk Dil kurumundaki manası bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış kimse. Halkın büyük bir bölümü tarafından desteklenir ve sanıldığının aksine genelde seçimle gelirler. Diktatörler yönettiklerinden korkarlar. Çok yalan söylerler aynı yalanı defalarca söylemekten geri durmaz ve ısrar ederler. Sürekli hayal görürler. Çevresinde düşman olmasa bile hayali bir düşman yaratırlar. Evhamlıdırlar. O kadar evham sahibidirler ki en yakınındakileri bile düşman olarak görebilirler.  Her şeyi bilirler, Her konuda fikir sahibi olup her şeye karışırlar. Kendinden habersiz iş yapılmasından o kadar rahatsız olurlar ki yapacaklarının sınırı yoktur. Propaganda onlar için vazgeçilmezdir. Yazılı ve görsel basını kontrol etmek isterler ve ederler de. Haber ajansı gibi çalışırlar. Manşetlerden başlıklara kadar her şeyi tayin etmek isterler. Kaybedeceklerini anlayınca ortalığı kana bulamaktan da çekinmezler. Ve tarihte görülmemiştir ki sonları iyi bitsin. Sonları hep kötü biter. Hitler bunun en güzel örneklerinden birisidir.

                Gördüğünüz gibi diktatör her ne kadar Roma döneminde ortaya çıkan bir kavram olsa da uygulanışı genellikle 20 ve 21. Yy da bulunmaktadır. Roma’da diktatörler senato tarafından seçilirdi. Lakin bir süre sonra becerebilenler bu durumu Tiranlığa çevirirdi. Peki, Tiran nedir?

Kime tiran denir?

                Tiran’da Roma’da siyasi bir makam. Lakin sistemin oluşturduğu değil. Şahısların oluşturduğu bir makam.  Hükmeden anlamında hem de sınırlı süre değil ömrü boyunca. Türk dil kurumunda ki manası despot ve gaddar olan kimse. Halk tarafından duruma göre sevilirler. Yani halkın bir kısmı onu severken bir kısmı da ondan nefret eder. Seçimle değil darbe ve benzeri askeri hamleler başta olmak üzere iktidara gelirler. Ya da seçimle gelip iktidar sistemini değiştirerek bu durumu sağlarlar. Diktatörlerden daha zeki ve akıllıdırlar. Bunun aksine yalnızdırlar. Yalan söylemezler. Çünkü yalan söylemek gibi bir derdi yoktur. Niye yalan söylesin ki her şey zaten kontrolü altında. Hayal görmekten çok realite ile ilgilidirler. Gerçekçi bir yapıları vardır. O yüzden düşman dediğini ya öldürür ya da süründürürler. Kendisinden habersiz iş yapılmasını sevmezler. Lakin hoşuna giden hiçbir işe karışmazlar. Ödül yöntemi vardır. Kendisine sadakatle bağlı olanları çok yükseklere çıkartırlar. Liyakat onlar için önemli değildir. Önemli olan sadakattir. Basın ve yayını kontrol amaçları yoktur. Zira onun zamanında basında ondan başka haber yoktur. Lüks ve şatafatı severler. Mükemmel yapılar ve süslemeler onlar için vazgeçilmezdir. Öyle bir bütçeleri vardır ki kaynağı bilinmez ve takip edilemez. Her şeyden önemlisi hiçbir hukuk makamına şikâyet edilemez. Yargılanamaz yani Tiranlar. Varsa yargılayacak hâkim savcı onlarında durumu pekiyi değil yani. Kaybedeceklerini anlayınca ortalığı kana bulamak gibi bir dertleri yoktur. Çünkü her zaman en yakınındakiler tarafından öldürülürler.

                Evet, şimdi bu iki kelimenin köken itibari le de manası ile de anlaşıldığı kanısındayım. Öyle sağda solda millete Diktatör Tiran demeyin. Manasını öğrendiğinize göre artık buna göre değerlendirme yapın. Mesele sizin nazarınızda birinin böyle olması değil mesele kafanızdaki şahsın yukarıda ki şartların hangisine uyduğudur. İşi en tepede de aramayın beyler bayanlar. Tiranlık ve Diktatörlük ülke tepesinde aranmaz. Artık her evin, her işin, her şehrin bir tiranı ve diktatörü muhakkak vardır. Bizim tarihimizde de var mıdır böylesi? Olayı yanlış anlayıp siyasi boyuta çekmeyin sakın. Tarih diyorum, yani şimdiden evvelinde. 

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim