Eleştiri ve Tahammül

Hz. Mevlana’nın sevdiğim sözlerinden biri de “Denizin dibinde inciler, taşlarla karışık haldedir.  Övülecek şeyler de kusurlar ve ayıplar arasında bulunur” ne güzel söylemiş değil mi?

İnsan olarak bizim de güzelliklerimiz ile kusurlarımız iç içe…

Ama ne yazık ki biz insanlar doyumsuz varlıklarız… Övülmekten dört köşe oluruz, keyif alırız ve bu keyif halimizin hiç bitmesin isteriz…

Etrafınızda sizi sürekli öven tipler olsun istersiniz! Hatta sizi göklere çıkaran yayın organları da! Siz de sizi övenleri unutmazsınız!

Peki, vicdanınızla baş başa kaldığınızda ne olacak? Yastığa başınızı koyduğunuzda rahat uyuyabilecek misiniz?

Yastığınızın başında size övgüler dizen de yok ki ninniler söylesin… Vicdanınızla başbaşasınız… Döner durursunuz yatağınızın içinde… Uyku girmez gözlerinize…

Yaptığınız her şeyin doğru olduğunu, size göre bu doğruların kabul görmesini istersiniz. Hele de iyi bir makamda iseniz…

Eleştirilmeye tahammülünüz yoktur… Kusurlarınızı kabul etmezsiniz…

Bakınız, Elbert Hubbard eleştiri ile ilgili ne diyor, “Basit bir kimse en küçük bir tenkide çıldırır. Akıllı adam ise kendisini eleştiren, kendisi ile tartışanların düşüncelerini kapmaya çalışır.”

 W. Churchill ise “ Eleştiri belki güzel bir şey değildir ama gereklidir. Ağrı ile aynı işi görür, zira ağrı da vücutta bir arıza olduğunu haber verir.”

W. W. Ziege, “Eğer eleştiriden korkuyorsanız, dünyada hiçbir şey yapmadan geçip gideceksiniz demektir.”

Goethe, “Yanında eleştirici bir dost varsa, insan çok daha çabuk ilerler.”

Napoleon, “Yapıcı eleştiri, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir.”

B. Said-i Nursi, “İnsaflı tenkit, hakikati rendeçler.”

Eleştiri ile ilgili söylenen güzel sözleri artırmak mümkün…

Çoğu kişi eleştiri denildiğinde hemen kötülemeyi, yanlış yönleri açığa vurmayı düşünür. Hiç de öyle değil…

Hep söylediğim bir şey vardır, “doğruya doğru, eğriye eğri” deniliyorsa eleştirilmekten çekinmeyeceksiniz, hatta mutlu olmalısınız.

Aslında sizi sürekli övenlerden çekinmelisiniz. Onlar, sizlerden beklentileri olan menfaat grupları olduğunu aklınızın bir köşesine koymalısınız.

Öfkelenmeyin, kızmayın… Çünkü daha çok hata yaparsınız…

Aslında değinmek istemiyordum ama son söz olarak bir cümle ile de, Olay Gazetesi olarak bu güne kadar Basın Meslek İlkelerinden asla ayrılmadık, ayrılmayacağız da… Hele hele  “Ahlak Yoksunu Yayına” ise asla yer vermedik, vermeyeceğiz de...

İyi haftalar dileğiyle…