- BIST 1.542
- Altın 411,808
- Dolar 7,5315
- Euro 8,9768
- Gümüşhane : 12 °C
- Trabzon : 19 °C
- Bakım onarım hizmeti alınacak
- Mıcır ve bypass malzeme satın alınacak
- Alkid esaslı soğuk yol çizgisi boyası ve cam küreği satın alınacak
- İlaçlama hizmeti satın alınacak
- Teknik denetim ve kontrolü çalışmaları için danışmanlık hizmeti alınacak
- Bilgisayar satın alınacak
- VALİLİK, GÜMÜŞHANE’DE UYGULANACAK YENİ DÖNEMİN KURALLARINI BELİRLEDİ
- BAŞKAN KARA, HERŞEY BİZİM ELİMİZDE
- Selektör makinesi ve ekipman satın alınacak
- Kimyevi gübre satın alınacak
- Okul binası güçlendirme ve onarım işleri yaptırılacak
- İL UMUMİ HIFZISSIHHA KURULU KARARLARI
- SALGINA KARŞI TOPLUMSAL DUYARLILIK SEFERBERLİĞİ
- YÜZÜCÜLERİMİZDEN BAŞARILI SONUÇLAR
- “SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN ‘YEŞİLAY HEP BENİMLE’ DİYORUZ”
DÖRT KELİME BİR DUYGU

ZEYNEP ERDOĞDU / YAZAR
Varlıklı ve kudretli bir adam, bir bilgenin kapısını çalar günün birinde. “Namını işittim. Hakikaten keramet sahibi misin merak ediyorum” der. “Bilmediğim iki şey öğret bana. İkisini de aynı günde, aynı anda göster. Sana ayıracak fazla zamanım yok, bir an evvel dönmem lazım işimin gücümün başına.” Bilgenin yanındaki öğrenciler böyle bir küstahlık karşısında sinirlenir, adamı kovmaya yeltenirler. Lakin hocaları gülümseyerek teklifi kabul, misafiri buyur eder.
“Öyleyse bana hangi alanda mahirsin, evvela onu söyle” der. “Satranç” diye cevaplar beriki. “Ben çok iyi satranç oynarım. Hayatta, evlilikte, işte, her yerde, rakiplerimi alt etmişimdir hep.” Sedeften ve abanozdan yapma muhteşem bir satranç tahtası getirilir, ortaya yerleştirilir.Muktedir bir tarafa kurulur, tam karşısına da süklüm püklüm bir yeniyetme oturur. Belli ki daha toy, bıyıkları bile terlememiş. Bilge der ki: “Hadi oynayın o zaman. Yalnız bir şartım var. Her kim bu oyunu kaybederse kellesini verecek bize, kabul mü?” Adam tereddütsüz “Evet” der. Kendinden emindir. Cılız bir delikanlıya yenilecek hali yoktur ya. Başlarlar oynamaya. Adam zorlanmaz hamlelerini tasarlamakta, üstünlük bariz biçimde ondadır. Lakin giderek içinde, yüreğinin bir yerinde kıymık gibi bir sızı başlar: “Bu delikanlı benim yüzümden ölecekmi şimdi?” Giderek kazanmak önemini yitirir. Hatta kazanmak istemez artık. Ne var ki kaybetmek de istemez. En iyisi berabere kalmaktır. Bir yolunu bulup bu oyunu eşit bitirmelerini sağlamaya karar verir. Ama nasıl? Sürekli yenmeye alışkın biri için hata yapmayı hedeflemek çok zordur.
Üstelik vahim bir hata yaparsa bu sefer de hem oyunu hem hayatını kaybedecektir. Nasıl yapmalı da arada kalmalı? Ne kazanmalı, ne kaybetmeli, bir eşikte sakin durabilmeli? Nasıl yapmalı da kimseyi incitmeden ve kimse tarafından incinmeden yola devam etmeli? Adam boncuk boncuk terlemeye. Ne zor ikilemdir. Bir süre sonra bilge yaklaşır, satranç tahtasını tutup havaya kaldırıverir. Oyun bitmiştir. “Bugün iki şey öğrendin” der adama. “Şefkat duymak ve arafta durmak. Bir başkasını korumak, kollamak nasıl bir his onu anladın; aynı zamanda kimseyle yarışmaksızın var olmak nedir, onu kavradın. Bunları sana bu delikanlı gösterdi, onun sayesinde. Sana çok şey öğreten rakibine teşekkür et.” Bizimkisi yorgun, biraz da sersemlemiş bir halde teşekkür eder yeniyetmeye.
Sevdiklerimize ve benzer görüşlere sahip olduğumuz kişilere teşekkür etmek, şükran duymak kolaydır. Peki ya sevmediklerimize, tepkili olduklarımıza, gıcık olduklarımıza, sabrımızı zorlayanlara, hele hele rakip olarak gördüklerimize teşekkür etmek? Halbuki en çok onlardan öğreniyoruz, farkında bile olmadan.
Gıpta farklı, kıskançlık farklı, haset farklı, rekabet farklı. Gıpta etmek insana, hepimize has. Aslında saklı bir takdir barındırır gıpta. Bir başka insana özeniriz. Onun yerinde olmak isteriz. Kıskançlık ise zehirdir ruhumuza damla damla yayılan. Ağır bir yüktür esasında. Kalbimiz tökezler, bunca ağırlık altında. Kıskanç insan bir başkasının yerinde olmak istemez, o başkası konumundan olsun ister. Yine de yetmez. Kıskanç insan mutlu olmayı bilmez çünkü.
Haset ise katmerli zehir.. Kişi tüm vaktini, enerjisini hep başkalarını kırıp dökmeye çalışmakla harcar, geçip gider yıllar.
Ve rekabet en beteridir. Rakip zannetmek bir başkasını. Dört kelime var aynı duyguyu anlatan. Dördü de birbirinden farklı. Yüreklerimiz , bata çıka ilerleriz zamanın sularında. Bazen gıpta eder bazen kıskançlık duyarız. Dört kelime var bir duyguyu anlatan.
Sonra çekiliverir zamanın suları. Gelir bir bilge, tutar satranç tahtasını, kaldırıverir. Bir bakmışız ki her şey boşmuş. Bunca yük, bunca ağırlık. Bir bakmışız ki kimsenin kimseyle yarıştığı yokmuş aslında. Farklı zannettiğimiz de bizim gibiymiş meğer. Bitmeyen bir çekişme, boşu boşuna... En iyisi, merhamet duymak ve gönlümüzde olabildiğince renk ve çeşitte insana yer vermek.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
- Yaratıcılık Geliştirilebilir Mi?20 Şubat 2016 Cumartesi 13:00
- GÖLGEDE KALANLAR13 Şubat 2016 Cumartesi 13:47
- Ölürse, Çocuklar Ölüyor07 Şubat 2016 Pazar 13:46
- ŞEHİT DEĞİL, VAZİFE ÖLÜMÜ; GAZİ DEĞİL, VAZİFE MALULÜ30 Ocak 2016 Cumartesi 13:55
- Kanadı Kırık , Bulutumsu ve Katı Küfürler23 Ocak 2016 Cumartesi 13:00
- Aşk Doğu’dan Yükselir09 Ocak 2016 Cumartesi 14:25
- ÖRTÜSÜZ TABUT03 Ocak 2016 Pazar 13:03
- Bitmeyen Acı Gelmeyen Bahar26 Aralık 2015 Cumartesi 15:00
- YANMIŞIN HALİNDEN ANLAMAZ HAM…20 Aralık 2015 Pazar 13:57
SON 8 SEZONUN EN İYİSİ
GÜMÜŞ SERİYE DEVAM EDEMEDİ
YEMEKLERE TUZ KOYMAYIN
TORUL MALATYA ENGELİNİ AŞTI
CHP KÜRTÜN ADAYI BELLİ OLDU
GÜMÜŞ, SESSİZLİĞİNİ TEKİN ADAR’LA MI? BOZACAK
SÜVARİ GURUBUNDAN ÖRNEK DAVRANIŞ
İLK YARI KÖTÜ BİTTİ
DUYARLI DAVRANIŞA TEŞEKKÜR
SAĞLIK- SEN DAYANIŞMA GECESİ
GÜMÜŞHANE'YE BAĞLANMAK İSTİYORLAR
BU ÇAM FARKLI BİR ÇAM
GÜMÜŞ 10 NUMARASINI BULDU
SOYDAŞ KİTABINI ANLATTI
GÜMÜŞ SEZONU AÇTI
GENÇ ÇİFTÇİ DOĞAL ÇİLEK ÜRETİMİNE BAŞLADI
OKUL MÜDÜRLERİ BİR ARAYA GELDİ
BEDELLİ ASKERLİK DETAYLARI
VURANDAN,VURDURANDAN ALLAH RAZI OLSUN
KAÇAN PKK’LILAR: “HER YERDE ASKER VAR, ÖLÜYORUZ”
- HASAN PİRSAYIN ERDOĞAN’IN ETRAFINDA DAHA ÇOK KENETLENMEK ZORUNDAYIZ
- İBRAHİM ÖZDEMİRCANBOLĞUL- 5
- Dr.Hüseyin BUDAKKORONA VİRUS SALGINI HANGİ AŞAMADA?
- İSMAİL HAYALÖĞRETMENİ ARAYAN ÇOCUK
- BEKİR BULUTOLAY’A VEDA ZAMANI
- EYÜPHAN ÖZYURTHASTANELERİMİZİ KENDİMİZ KURALIM
- YUSUF ORALKORONA BİYOLOJİK SALDIRI MI?
- SERHAT DOĞANKİMLİKSİZLİK ÜZERİNE BİR NOT
- YUSUF SADIKAv. Rafet Ataç Vakfı’ndan Gümüşhane’ye İki Önemli Kurum
- SELAMİ ÖKTEMZengin Olmak İster Misiniz?
- Mus'ab AtıcıŞİİRİN ÖNÜNDE İLİKLENEN CEKET
- Mevlüt ErginBOZUK EĞİTİM ALGIMIZ VE KARNE !
- ERTÜRK YAKUTSüleymaniye Kış Sporları Merkezi Bir Vali Daha Eskitti
- ACI KALEMHER ZAMAN GEMİCİNİN İSTEDİĞİ RÜZGAR ESMEZ ANCAK ONU TERKTE ETMEZ…
- Mehdi ÇoşkunYÜREK
- Behice KireçciALTIN ÖĞÜN : KAHVALTI
- ZÜBEYDE USTASİYAH HAVUÇ
- SİNAN UÇARKaya Başkan Yalnız Bırakıldı
- LÜTFİ KILIÇODA AİDAT BORÇLARINA YENİDEN YAPILANDIRMA FIRSATI
- MELİSA KARATAŞYILLARA MEYDAN OKUYUN
- Orhan ÜçelYÖNETMEK Mİ, İDARE ETMEK Mİ, YÖNETİCİ OLMAK MI?
- RASİM TAYLAN KARASUSKUN MİHENK TAŞI
- Hüseyin TurhanTERÖR BELASINA KARŞI SOMUT ÖNERİLER…
- Bekir CebeciMİLLİ SEFERBERLİK HÜKÜMETİ
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim