DENGELİ BÜYÜME

Geçtiğimiz hafta 2015 yılı büyüme verileri yayınlandı (Yıllık ve 4. Çeyrek dönem). Açıklanan verilere başlıklar halinde bakacak olursak;

• Gayrisafi yurtiçi hâsıla (GSYH) değeri 2015 yılında sabit fiyatlarla %4 arttı.
• Kişi başına GSYH 2015 yılında cari fiyatlarla 25 bin 130 TL oldu.
• GSYH 2015 yılı dördüncü çeyreği bir önceki yılın aynı çeyreğine göre sabit fiyatlarla %5,7 arttı.
• Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla GSYH bir önceki çeyreğe göre %0,7 arttı.
• Sabit fiyatlarla hane halklarının nihai tüketim harcamaları 2015 yılında %4,5, devletin nihai tüketim harcamaları %6,7 arttı.
• Gayrisafi sabit sermaye oluşumu 2015 yılında sabit fiyatlarla %3,6 arttı.
• Sabit fiyatlarla mal ve hizmet ihracatı 2015 yılında %0,8 azalırken, mal ve hizmet ithalatı %0,3 arttı.
• 

 Kısacası Türkiye 2015 yılında GSYH ölçeği ile % 4 lük bir büyüme gerçekleştirdi diyebiliriz. Bu oran beklentiler ile paralel geçekleşti. Büyümeye en büyük katkıyı yüzde 4,5 artan özel tüketim sağladı. Daha sonra kamu harcamaları geldi. Yatırımlar dâhil kamu harcamaları yüzde 7 arttı. İhracat yüzde 0,8 gerilerken ithalat artışı da yüzde 0,3 oldu. Özel tüketim siyasal belirsizliklere rağmen 2015 yılında beklenenin bir hayli üzerinde yüzde 4,5 oranında artarak ekonomik büyümeyi sürükleyen talep kalemi oldu. Yüzde 4’lük GSYH artışının 1,1 puanı kamu harcamalarındaki toplam artıştan kaynaklandı. 2015 de kamu yatırımları hareketli geçen seçim maratonunun arkasından aniden durdu denilebilir. Buna karşılık ihracattaki gerileme ve ithalat artışı büyümeye negatif katkı sağladı.

            2015 yılında bir önceki yıla göre özel tüketimdeki belirgin artış büyümeyi destekleyen en büyük kalem oldu. Seçim yılı olmasına rağmen 2015 yılında kamu harcamaları büyümeyi destekleyen ikinci kalem olarak dikkat çekiyor. Buda çoğunlukla kamu tüketim harcamaları olarak görülüyor. % 4 GSYH artışının 1,1 puanı kamu harcamalarından geliyor. Yatırım harcamalarında ise çok cüzi bir atış gözlemlendi. Büyümeye katkısı 0,5 puan oldu.

Önemli olan dengeli büyümektir. Tüketim elbette gerekli ama Tüketime dayalı bir ekonomik büyüme ne kadar sağlıklı olacaktır tartışılır. Bence önemli olan özel tüketim yavaş ama kararlı artarken ihracatta ve özellikle üretime dayalı yatırımlarda daha büyük bir artışın zemini hazırlanmalıdır.

Piyasalarda Bu Hafta;

Geçtiğimiz hafta Yellen’ in açıklamaları piyasalardaki volatiliteyi artırmıştı. İlerleyen dönemler için faiz artırımı sinyali vermeyen Yellen, küresel risklerin halen devam ettiğine işaret ederek enflasyon rakamları karşısında temkinli duruşun devam edeceğini belirtti. Yanı FED ’in sakin duruşu devam edecek gibi görünüyor. Bu açıklamaların ardından ABD istihdam rakamları önem kazandı. Bu verilere göre işsizlik oranı 0,1 puanlık bir artış gösterdi. Açıkçası bu çokta olumsuz bir rakam değil. Ortalama saatlik kazançlarda 0,30 puanlık bir artış gözlenmesi enflasyon oranında beklenen artışı destekleyebilir. Hal böyle olunca FED faiz artırımı ihtimali için beklentilerde yükseliyor.

DOLAR                       :

Geçtiğimiz haftayı satışla kapatan dolarda 2,85 seviyesi öneliydi. Zira bu seviye altında kaldıkça aşağı yönlü baskı devam edecek gibi görünüyor. Aşağı yönde 2,82–2,81 destek noktalarında toparlanma gözleniyor. Bu hafta doların bu destek noktalarının altına düşmesi zor görünüyor. Fakat hızlı yükseliş için 2,85 seviyesinin mutlaka üzerine çıkması gerekiyor. Tahminim dolar bu hafta 2,83–2,84 seviyeleri arasında seyredecek.

ALTIN                        :

ABD verileri ile geçtiğimiz hafa dolar biraz olsun can bulunca altın yükselişi sınırlı kaldı. Altında kritik nokta 1204–1201 aralığındadır. Şayet bu seviye altına düşüş görünürse negatif seyir hızlanacaktır. Fakat fiyatlama bu seviyelere yaklaştıkça satış baskısı azalacaktır. Hatta yeniden yükseliş eğilimi görülecektir. Bu durumda fiyatlama 1220 seviyesi üzerinde 1225 ve 1227 gibi rakamları test edecektir. Böyle bir durumda Yükseliş devam edecek ve 1230 fiyatlarını konuşmak mümkün olacaktır. Altın için sağlam kararlar almak için mutlaka bu hafta içerisinde dolar kurunu çok yakından takip etmek gerekiyor.

EURO                         :

Geçtiğimiz hafta Euro bölgesinde enflasyon verilerinin beklenenin üzerinde gelmesiyle Euro da azda olsa yukarı yönlü hareket gözlenmişti. Kur 10 Mart ECB toplantısı sonrasında başlattığı yatay seyirde fiyatlanmayı sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta 3,2320 seviyesi test edildi. Bu hafta 3,23–3,20 aralığında tutunmayı başarabilirse 3,24–3,25 dirençleri görülmesi muhtemeldir. Geri çekilmelerde ise 3,20–3,19 arlığında destek bulacaktır. Tahminim aşağı ve yukarı yönde küçük hareketlilikler olsa da kur bu haftayı 3,23–3,24 aralığında geçirecektir.

BRENT PETROL        :

Petrol üreten ülkeler arasında üretim miktarı konusunda bir anlaşma olacağı beklentisi ile yükseliş gösteren petrolde fiyatlar Suudi Arabistan’dan gelen açıklamalar ile yeniden düşüş trendine girdi. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman ‘Eğer İran, Rusya, Venezuela, OPEC ülkeleri ve diğer tüm ana üreticiler üretimi dondurmaya karar verirler ise, bizde aralarında yer alırız’ şeklinde bir açıklamada bulunulması gözleri, üretim miktarını azaltmaya yanaşmayan İran’a çevirdi. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde İran’dan gelecek bir açıklama petrol fiyatları üzerinde etkili olacaktır. Brent Petrolde bu hafa 38,00–37,00 destek seviyeleri önemli. Gerileme bu seviyelere kadar olursa bir toparlanma beklenebilir ve 39,00 seviyesi hedeflenebilir. Ama söylediğim gibi, bu hafta gündem ve özellikle İran cephesi çok önemli ve takip edilmesi gereklidir.

Bol kazançlı ve mutlu haftalar diliyorum..