DEĞİŞTİRİLEMEYEN MÜKEMMELLİK

İmtihan dünyası dediğimiz kâinatı Allah’ın; “KÜN” emri ile yarattığı ve bu şekilde de “zaman” kavramını başlattığı andan itibaren ne kadar yıl geçtiğini kesin olarak bilim de ortaya koyamamaktadır.

Kâinatın ilk anından itibaren bugüne kadar yaratılmış olan canlı, cansız tüm varlıkların yaratılış modelleri hep aynı kalmıştır. İlk yaratılışlarında –Haşa- bir noksanlık olup da, daha sonraki yıllarda ve asırlarda ilaveler yapılan hiçbir mahlûka rastlamak mümkün değildir. Yani, hepsi Yüce Allah tarafından, onun takdir ettiği normlarda yaratılmışlardır. Ve günümüze kadar da bu normlarda gelmişlerdir.

Bu konuda sadece insan modeli üzerinde küçük bir gezinti bile insanı şükre götürecek niteliktedir.

İlk insan Hz. Âdem’den bugüne kadar binlerce yıl geçmiştir. O günden bugüne insanlar tarafından yapılmış olan icatlar hep gelişerek devam etmiş, yeni geliştirilen bir model bir öncekini hemen devre dışı bırakmıştır.

İlk insandan bugüne insanların yaptığı şeylerde binler kez, milyonlar kez değişiklikler olmasına rağmen, İnsanın kendi yaratılış modelinde hiçbir değişiklik olmamıştır. Gerek fiziksel, gerekse ruhsal ve duygusal yapı modeli ilk insanda nasılsa, 21. Yüzyıldaki insanında da aynıdır.

İnsanlar, kendi yaptıkları sanatlarda hep mükemmele gitmek için çalışıp sürekli model değişikliğine giderken, insan başta olmak üzere tüm varlıkların ilk model şablonları hep aynı kalmış, aynı mükemmellik devam etmiştir. Hatta denilebilir ki hiçbir ilim adamının aklına varlıklardaki bu ilk model yapısını değiştirme gibi bir ihtiyaç, bir gereklilik ve bir fikir de gelmemiştir.

Kalp insanın en önemli organıdır. Kalp naklinde, ilim çok ileri gitmiş ama hiç kimse kendi sağlam kalbine rağmen daha küçük, daha kullanışlı, daha ekonomik, daha yeni, hammaddesi daha ucuz diye suni bir kalp almak istememiştir.

Aynı şekilde, kendisine, yaratılışla verilen gözü beğenmediğinden gözünü aldırıp da beğendiği bir suni gözü takmak isteyen kimse de yoktur.

İnsanlık için icat edilen gözlükler de ilk icat gününden bugüne kadar belki binler kez değişti ama yaratılış üretimindeki göz ilk insandan bugüne hiç değişmemiştir.

Neresinden bakarsanız bakınız, yaratılış üretimiyle gerçekleşen var oluşlarda hiç kimse kusur bulamıyor.

Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’de insanın ilk yaratılış modeli için “ahsen-i takvim” “en güzel suret” tabiri kullanılmaktadır. Yani insan “en güzel surettir” ve en güzel surette yaratılmıştır. O bakımdan insanın yaratılış modelinde hiçbir kusur ve noksanlık bulmak mümkün değildir.

Yaptığı yeniliklerden dolayı hep alkışlanmak isteyen insan da, kendisini en mükemmel olarak yaratan Sanatkârı Yüce Allah’a  arz-ı hürmet etmelidir.

İnsanın; Sanatkârı olan Allah’ı alkışlaması, tebrik etmesi ise ancak ibadetlerle mümkündür.

Güzel günler dileğiyle.