DAĞLARIN DELİSİ: MUZAFFER DEMİRHAN

O “dağların delisi” diye nam salmıştı Gümüşhane’de. Ve o kayak sporuna gönülden sevdalanması ve o kıt imkânlarla kayak uğruna yaptığı büyük fedakârlıklar ve gösterdiği cesaretle almıştı bu unvanı. Ailesi, çocukları, işi ve her şeyi ikinci planda, kayak ise vazgeçilmez olmuştu onun için. O kayağa, Gümüşhane ise kayağın efendisine yani dağların delisine sevdalanmıştı.   

Gümüşhaneli çocuklar ve gençler kayak sporunu ve bu sporun öncüsü Muzaffer Demirhan’ı adeta bağrına basmıştı. Ve gençler kötü alışkanlıklardan ve boş işlerden sıyrılarak Muzaffer Demirhan’ı örnek almaya başlamışlardı.

O ayağı kırılsa da vazgeçmemişti bu sevdasından. Karşıyaka Mahallesi’nde kendi yaptığı atlama kulesinden kartal gibi yükselerek atlaması Gümüşhaneli minik yüreklerde ne keyifli hazlara neden olurdu. Onun adı kısa zamanda Gümüşhane’de ve çok yakın zamanda bölgede ve daha sonra tüm ülkede duyulur olmuştu. Ülkemizde birçok şampiyonlukları, ülke dışına ulaşan başarıları ve namıyla Gümüşhane’nin ve Türkiye’nin gururuydu. Benim köyüme yakın olan Yayladere Köyü’nden olması ayrı bir sevgi ve sempati duymamı sağlıyordu kendisine.

            Ve ben Muzaffer Demirhan başta olmak üzere Mümtaz ve Göksay Demirhan’ın biyografilerini GÜMÜŞ PORTRELER adlı eserime almakla bu şehrin bu sevdalı yüreğine olan vefa borcumu ödediğime inanıyorum.

Bundan birkaç yıl evvel Çimenler Otel’de yapılan Süleymaniye Kayak Merkezi konulu panelde söz alarak Muzaffer Demirhan adının yapılacak olan kayak merkezine verileceğinin en uygun karar olacağını ifade etmiştim. Ancak o panel sonrasında kayak merkezi akıbetinin ne olduğu hakkında henüz bir somut adım atılmadığını da maalesef görüyoruz. Sayın Valimiz Yücel Yavuz’un Süleymaniye Yerleşim Mekânı ve kayak ile ilgili çok güzel projeleri olduğunu biliyor ve gerçekleşmesi adına ümitvar olduğumu da söyleyebilirim. Ve sayın valimizin ünü ülke sınırları dışına ulaşan bu değerimizin ismini mutlaka değerlendireceğine de eminim.  

            Ayrıca Gümüşhane kültürünü yaşatmaya çalıştığımız 15 Şubat Çayevi’nin duvarında yer alan “Unutulmaz Gümüşhaneliler” içinde Muzaffer Demirhan’ın fotoğrafını yerleştirdiğimi rahatlıkla ifade ediyorum.

            Muzaffer Demirhan ismi Bursa Uludağ’da bir piste ve Gümüşhane’de evinin bulunduğu sokağa verilmiş olsa da kanaatimce bu yeterli değildir. Önümüzdeki günlerde yeniden masaya yatırılacak olan Süleymaniye Kayak Merkezi dosyasında Muzaffer Demirhan adının yaşatılacağı fikrine inanıyorum. Ayrıca Zigana’da bir piste adının verilmesi ve Gümüşhane Kültür Müdürlüğü tarafından bu değerimizin adına bir panel, tanıtım günü ile birlikte hayatının anlatıldığı bir kitap ve CD çalışması yapması elzem derecede önemlidir. Şehrimizin başarılı Kültür ve Turizm Müdürüne bu konuda güvenimiz tamdır.   

            Değerli eşleri Ziyade Hanım’ın geçen günlerde basına akseden haklı feryadına duyarsız kalamadım. Şimdi sorarım sizlere; Muzaffer Demirhan bu şehrin ve ülkemizin adını duyurma aşamasında zamanın kıt imkânları ile yaptıkları alkışı hak etmiyor mu? Onun adına yapılacak olan bir eser bizim yüz akımız olmaz mı? Adını kayak merkezimize vermekle onun ruhunu şad etmiş olmaz mıyız? Değerli ailesine ve tüm Demirhan sevdalısı hemşerilerine büyük bir mutluluk bahşetmiş olmaz mıyız?

            Öyle ya “marifet iltifata tabidir”. O halde Muzaffer Demirhan ismine gereken önemi vermek de biz hemşerilerinin boyun borcu olsa gerek. Öyle değil mi?