ÇIPLAK KRALLAR

“Çıplak Kral” hikâyesi dünya edebiyatının en bilinen hikâyelerinden biridir…

Kralın çevresindeki dalkavukları kandıran terziler, krala kimsenin göremeyeceği bir elbise dikeceklerini söylerler.

Dalkavuklar, terzilerden aldıkları gaz ile “görünmez elbise” için kralı ikna ederler. Ölçüler alınır, provalar yapılır, kesmeler, biçmeler ve günlerce süren çalışmadan sonra görünmeyen elbise tamamlanır ve kral, görünmez elbiseyi giyerek halkının arasına karışır.

 Kral, ortada bir elbise olmadığı halde, çevresindeki dalkavukların alkışları ve hayırlı olsun sedaları arasında –olmayan- görünmez elbiseyi giyerek don - gömlek ortalıkta dolaşmaya başlar. Herkes, görünmez elbise için kralı alkışlamaktadır. Ama kralı don gömlek gören masum küçük bir çocuk; "kral çıplak!..., kral çıplak!..."  diye bağırmaya başlar. Kral, birden üstünde elbise olmadığının farkına varır, don-gömlekle halkına rezil olmuştur, ama, iş işten çoktan geçmiştir…

“Çıplak krallar” figürü,  tarihin her döneminde olduğu gibi, günümüzün de bir gerçeğidir…

Menfaatler ve menfaatçiler olduğu sürece çıplak krallar her zaman olacaktır…

Tarihe mal olan hikâye bir gerçeğin şablonudur…

Belki tarihte yaşayan çıplak kral olmamıştır ama toplumlarda “çıplak kralları” çıkaran her zaman birileri var olagelmiştir…

“Zenginliğini, nüfuzunu, makamını” kullanmak niyetiyle kişileri olduğundan çok yüksek gösterdiğiniz anda, o kişi sizin telkinlerinizle krallaşıyor ve bu suni krallığı; makamı, nüfuzu elinden gidene kadar da devam ettiriyor. Ve bir gün olaylar ona “sen çıplak kralsın” dediğinde de her şey birden bitiveriyor.  Ona sen kralsın diyenler ise, bir başkasının çevresini sararak “kral öldü yaşasın yeni kral” muamelesi yapmaya çoktan başlamış oluyorlar bile…

“Çıplak kralları” ortaya çıkaranları iyi tanımak lâzım… Bu gibi insanların işi gücü hep “çıplak kral” üretimi yapmaktır…

Diğer taraftan işin bir başka yönü de çevrelerindeki menfaat düşkünleri veya silik şahsiyet sahipleri sayesinde kendilerini kaybedip “ben ne imişim be!…” diyerek kendilerini dev aynasında gören o kadar çok “çıplak kral” var ki, bunlara acımamak mümkün değildir…

Çıplak kralların ortaya çıkmasına sebep olanlar kadar, krallık zafiyeti taşıyarak, “herkes benim dediğimi kabul etsin, beni kimse eleştirmesin, hep benim dediğim olmalı, herkes benim karşımda boyun eğmeli…” gibi üstünlük saplantıları da her zaman “çıplak krallığa” götüren sara nöbetleri olmuştur…

Peki, bugünün “çıplak krallarını” nerelerde görebilirsiniz?

Her yerde. Başta evlerimizde, akrabalarımızda, arkadaşlarımızda, mahallemizde, köyümüzde, çarşımızda, kurumlarda, STKlarda, cemaatlerde, cemiyetlerde, düğünlerde, derneklerde, partilerde, daha ne sayalım ki…  Bunları her yerde görmek mümkündür…

Çözüm: İnsanımızı, medeni cesaret içinde, “kral çıplak” diyebilecek kararlılık, doğruluk, dürüstlük ve cesarette yetiştirmektir.

                Güzel günler dileğiyle.