ÇAPRAZ MEDYA

Geçtiğimiz günlerde diğer 3 gazetenin “Çapraz işler devam ediyor” manşetlerini okudunuz sanırım. Dertleri var ki sızlanıyorlar. Gazetecilik gereği öğrendik neden sızlandıklarını… Meğer karın ağrıları varmış. Mesele işlerin bunlara gelip gelmemesiyle ilgiliymiş. Demek istedikleri; “Bu şehirde iş yapacaksanız, o işi biz yaparız, eğer işi başkasına verirseniz, medya gücümüzü kullanırız”.

Baskı kur, işi al mantığı “hemşeriniz” zamanında oluyordu. Geçti artık o devirler. Devletin zarara uğratılması pahasına işler sizlere verilemez. Yüzlerce ihale oluyor şehirde, diğer ihalelerin nereye gittiği sorgulanmıyor ama kağıt parçası işi sorgulanıyor. Neden; “Sorumlu gazetecilikleri gereği cepleri dolacak”.   

Kurumları, medya gücünü kullanarak, baskı altına alarak ihaleler almanızı ve ceplerinizin dolmasını seyretmemizi beklemeyin. Henüz matbaa dahi olmayan bu kesimlerin kurum müdürünü sorgulamadan hedef alması ve içinde bir sivil toplum kuruluşunun temsilcisinin de bulunması bu şehre yakışmıyor. Yerinizi, konumunuzu, neyi temsil ettiğinizi iyi bilmeli ve ona göre hareket etmelisiniz. Eğer bir konuyu araştırmadan savunuyorsanız körü körüne, savunduğunuz şeyin henüz ne olduğunu dahi bilmiyor ve sonunda bir ödül bekliyorsanız eğer, alacağınız tek ödül imajınızın yerle bir olmasıdır. İşlerin şehirde kalmasını tabi sizler kadar bizler de istiyoruz. Tepkimiz, medyayı sopa olarak kullanmanızadır. Tepkimiz, medyayı sopa olarak kullanarak kurum müdürünü baskı altına almaya çalışmanız ve müdürün yaptığı ’doğru’ işi ‘yanlış’ olarak lanse etmenizdir.

OLAYIN ASLI

O haberi yayınlarken olayın aslını biliyor muydunuz?  Açıklayayım. Gümüşhane Milli Eğitim Müdürlüğü, birtakım baskı işlerini yaptırmak için üç firmadan teklif alıyor. Teklifte malum gazetelerin bir tanesi 3 bin 640 lira, yerelde bir matbaa ise 3 bin lira civarı teklif veriyor. İl dışından olan diğer matbaa ise bin 600 lira teklif veriyor ve işi o firma yapıyor. Olayın üzerine teklif veren gazetenin aklına uyan diğer 2 gazete de olaya alet olup, hep birlikte aynı manşeti kullanarak feryat ediyor. Sırf iş şehirde kalsın diye kurumların malum gazetelere 2 katı fazla ödeme yapması bekleniyor? Eğer malum gazete normal bir fiyat vermiş olsaydı zaten iş ona kalacaktı. Bunun yanında yine bu gazete baskı işini burada yapmayacak, renkli matbaa sistemleri olmadığı için yine il dışında yaptıracaktı. Durumun öyle komik bir hal alması ve gazetelerin feryatları Temel fıkrasından öteye gidemiyor. Bir de bunlar, yıllardır ihale ilanı yayınlayan ve işlerin nasıl yürüdüğünü çok iyi bilen duayenler.

DEVLET İKİ KAT ZARARA MI UĞRATILSIN?

Bu olayda sadece bir gazeteden teklif alındı. Diğer gazeteler ise olaya ortaklık ediyor. Kurum müdürünü hedef alarak ihale almaktı tek dertleri. Diğer kurum müdürlerine de sopa göstererek “ayağınızı denk alın” mesajını iletmekti. Mesajı iletiyorsunuz da, devletin kasasından çıkacak para için birlik oluyor ve aynı beyanı veriyorsunuz. Olay irdelense, tehdit ile organize bir şekilde ihale almaya kadar gidecek gibi görünüyor.  Elbette ki yapılan işlerin memleketin ekonomisine can vermesi önemli. Ancak devletin yaptığı işlerde ve ihalelerde yalnız şehrin değil, tüm ülkenin hakkı gözetilmeli ve devlet zarara uğratılmamalıdır. Öte yandan kurum müdürü şehirdeki 2 firmanın yapılacak işe verdiği iki katı parayı değil de, şehir dışından teklif veren firmaya verdiği iş ile kamu yararını gözetmenin gerektirdiği sorumluluğu yerine getirmiştir. Gümüşhane Milli Eğitim Müdürü’ne işini doğru bir şekilde yapıp devleti zarara uğratmadığı için teşekkürlerimi iletiyor, diğer gazetelere de özür dilemenin bir erdem olduğunu hatırlatarak, “Bireyin özel çıkarlarının topluluk çıkarı için yok ihlal etmelerinin” gerekçesini de açıklayacaklarını düşünüyorum. Saygılarımla….