BU SADAKAYI SÜREKLİ VERMELİYİZ

Günümüzün hastalığı “yalnızlaşma”

Yalnızlaşan insanı hayata bağlayacak en önemli vasıta ise, ona gösterilecek sıcak bir ilgi ve onula kurulacak sıcak bir diyalogdur.

Günlerce, belki aylarca sıcak bir ilgi, bir takdir ve tebrik sözcüğü duymamış, bir güler yüz görmemiş o kadar çok insanımız var ki...

Hepimiz insanız. Her insan takdir edilmekten hoşlanır. Yeni giydiğimiz bir gömleğin, bir elbisenin beğenilmesi bile, bazen bizim bir günlük azığımız olur, onunla moral bulur, teselli oluruz.

Allah kısmet ederse, yarın, Ramazan Bayramı’nı idrak edeceğiz.

Bayram’a rağmen, bayramın varlığını bilmeyen, hissetmeyen ya da hissedemeyen binlerimiz var.

Zekat ve Sadaka’nın yoğun olarak verildiği bir ayı, Ramazan ayını geride bıraktık.

Yüce dinimiz İslam; zekat ve sadakayı, zenginlerle fakirler arasında önemli bir diyalog köprüsü görüyor. Zenginler fakirlerle, zekat ve sadaka köprüsü ile diyalog kurduğunda gönüller birbirinden hoşnut oluyor. Kin, garaz, intikam ortadan kalkıyor.

Dinimiz İslam; maddi zekat ve sadakanın nasıl ve ne şekilde verileceğini geniş olarak göstermiş.

Allah kabul etsin. Bir ibadet olduğu için bizim insanımız zekatını da, sadakasını da hep verir ve veriyor.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.v.); bir maddi ibadet olan zekat ve sadaka haricinde, bir de maddi olmayan, manevi sadakadan bahsediyor.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.v.); “Mü’min kardeşine tebessüm etmen sadakadır.” Buyuruyor.

Peygamberimiz; milletimizin moralini düzeltecek önemli bir reçeteyi zaten bu hadis-i şerifiyle söylemiş.  Herkes birbirine tebessümle muamele etse, toplumsal moralimiz bir anda zirve yapmaz mı? Kırgınlıklar, dargınlıklar ortadan kalkmaz mı?

Tebessüm etmek; zengin olmayı gerektirmeyen çok önemli bir diyalog yolu.  Toplumsal mutluluğun reçetesi.

İnsanlar arasında ve toplum içinde huzur ve güvenin sağlanması için Kainatın Efendisi’nin ortaya koyduğu bu  önemli “sadaka” formülü üzerinde çok düşünülmelidir.

Tabiiki; tebessümün sadaka sayıldığı ilk mekân da öncelikle kendi aile yuvamız olmalıdır. Daha sonra akrabalarımız, komşularımız, mahallelimiz, mesai arkadaşlarımız gelmelidir. Yani merkezden muhite doğru halka halka genişleyen bir güzel davranış…

Allah izin verirse, yarın mübarek Ramazan Bayramı’nı idrak edeceğiz. Bayramın, milletimizin, âlem-i İslam’ın ve tüm insanlığın huzuruna vesile olmasını diliyorum.

Hayırlı Bayramlar Dileğiyle.