• BIST 9645.02
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • Gümüşhane : 6 °C
  • Trabzon : 15 °C

BİZE DÜŞEN

25.01.2018 14:00
Mus'ab Atıcı / YAZAR

Mus'ab Atıcı / YAZAR

Sade vatandaşın gözünden bakınca siyaset çok farklı bir kavram. Politikanın (“poly-tika"  çok yüzlülük) büyüyüp gelişmiş serpilmiş hali diyebiliriz. Bu yüzden siyasette en az aranan şey prensip. Bizim siyasetimizin en  önemli prensibi de  prensipsizlik. Böyle şekillenmiş siyasette bir gün bile çok uzun bir zaman ve her an her şey değişebiliyor. Bu bağlamda Süleyman Demirel’in: “Dün dündür, bugün bugündür” sözünü de unutmak mümkün değil.

Siyaset, iktidar olma, yönetme işiyse, bunu biraz anlayabiliyorum. Ama insanların bu âni değişimlerini, çabuk dönmelerini bir türlü anlayamıyorum. Hadi bir nebze siyasetin ve siyasetçilerin değişimlerini anlayabiliyorum. Ama bu ülkenin entelektüel beyinlerinin bu kadar kolay değişebilmelerini bir türlü anlayamıyorum. Bugün sırf muhalefet olsun diye köşelerine çekilip kötü bir haber gelse de birilerini suçlayıp zan altında bıraksak diye bekleyen hatta buradan nemalanmak isteyen siyasetçilerimiz, aydınlarımız(!) var.

Malumunuz cumartesi gününden bugüne kadar devam eden ve belli ki daha devam edecek bir operasyonun içinde ordumuz. Bu arada operasyon diyorum, çünkü benim nezdimde savaş değil, savaş devletlerarasında vuku bulan bir hadisedir ve bu olayda tek devlet Türkiye Cumhuriyetidir, karşı tarafta ise ne oldu belirsiz bir yığın var. Neyse konumuza dönersek, yukarıda bahsettiğim gibi sadece muhalif olmak için muhalif olan bir güruh varki bunların tamamı art niyetli, askerimizin canı pahasına giriştiği bu mücadeleden açık açık kötü haber bekliyorlar. Neymiş efendim ne işi varmış ordunun sınırın diğer tarafında? Kafalarını uzatıp baksalar, sınırın diğer tarafı dedikleri yerin kendilerinden hiç te uzak olmadığını görecekler. Peki bir soru: ne işi vardı Türk ordusunun en sıkıntılı zamanlarında Kore’de? Şimdi NATO’ya girmek için denilecek, çok değil bundan birkaç ay evvel NATO'nun da nasıl bir tutum içinde olduğunu gördük. Vatan toprağının yanı başındaki yer devletimizin hemen sınırı, peki bizlere Kore’den de mi uzak? Ya da şöyle sorayım ne işi var ABD‘nin bizim sınırımızda? Eğer biz bu coğrafyada üzerimize düşen görevi ifa etmezsek, söz söylemezsek sadece ABD,Rusya,İngiltere gibi devletler değil daha çok devlet çıkacak karşımıza.

Maalesef anlaşılıyor ki ülkemizde yaşayan bir takım çok yüzlü insanlar ilk fırsatta ülkemize karşı alabildiğine saldırgan bir tavır alacaklar. Anlamadıkları bir takım şeyler var ve anlamamakta da ısrar ediyorlar. 40’lı 50’li yılların ayakta durmakta zorluk çeken, 70’li 80’li yıllarda korkutulmuş ve sindirilmiş 90’lı yıllarda bastırılmış Türkiye’si yok karşılarında. Hatırlarsınız bundan daha bir hafta kadar önce ABD ülkemizin sınır ötesinde harekatına karşıydı ve ABD ağzı ile konuşan bir Suriyeli yetkili eğer böyle bir durum olursa uçağımızı düşüreceklerini söylemişti. Peki cumartesiden bugüne ne oldu? Çok güvendikleri ve her fırsatta koşup sığındıkları ABD üç maymunu oynuyor. Ve bunu her fırsatta yapıyor. Maalesef bölgedeki etnik güçler, terör yapılanmaları ve devlet kırıntıları ABD'nin bu tavrından bir türlü ders çıkaramadılar.

Çok sevdiğim bir söz var “Düşman içerde olursa kapı kilit tutmazmış”. Maalesef durum böyle. Asıl anlaşılması gereken şu, iktidarı seversiniz ya da sevmezsiniz, desteklersiniz ya da desteklemezsiniz önemli olan bu değil, önemli olan topyekûn bir devlet-millet olma bilinci. Eğer bugün ordumuz sınırın diğer tarafında canını dişine takmış mücadele ediyorsa burada vatandaşlarımıza en azından devletinin ve ordusunun arkasında durmak yakışır. Malumunuz bu devlet yılların sırtından, ecdadın alın terinden, kanından süzülerek bizlere miras kaldı. Umarım aydınlarımız(!) ya da muhalefet olsun diye muhalefet edenlerimizde bu mirasın ne anlam ifade ettiğini anlarlar.

                                                                                                                                                         

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim