Bu seçimde büyük çekişmelerin temel dayanağı Başkanlık Sistemi olacağa benziyor. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız bile seçimlerdeki hedefin 400 Milletvekili üzerine olması gerektiğini vurguluyor çekinmeden… Ben biraz daha genel düşünmeye çalışacağım. Başkanlığın neler getirip neler götüreceği üzerine detay bilgilere sahip değilim. Ancak sistem olarak genel hatlarıyla ve Sayın Burhan Kuzu’nun açıklamalarını temel alarak değerlendirme yapacak olursak korkulacak bir sistemden ziyade daha etkin bir yönetim anlayışı hedeflendiği açıkça görülmektedir.
Ben her zaman mevcut yönetim şekillerinin, Türk örf ve adetlerine, bugünlerde daha çok duyduğumuz “Töre” mantığımıza ve alışkanlıklarımıza uymadığını dile getiriyorum. Bu millet bu şekilde bir yönetim sistemiyle ancak önüne bakar. Büyük Devlet olgusundan uzak yaşamaya devam eder. Oysa biz millet olarak her daim el uzatan olmuş, büyük el olmuş bu el karşılığında da daimi hürmet görmüşüzdür. Bizim elimize bugün yine ihtiyaç duyan dostlarımız ve kardeşlerimiz var. Büyük Devlet olmaya bu kadar yakınken bu idealden vazgeçmek, geri durmak olmaz.
MHP kurucu Lideri Alparslan Türkeş’inde en büyük hedeflerinden biri olan bu sistemde MHP’li seçmeninde desteği gelmelidir. Şuan ki sistemde 367 sayısının elzem olduğu düşünülürse ve bugünkü durumun bozulmadığı düşünülürse bu onay için en önemli adım MHP oyları olacaktır. Dileğim o dur ki Sayın Bahçeli, “Yeni Anayasaya Evet” Kampanyasındaki gibi kendi hedefleriyle örtüşen bir sistem için aykırı davranma yoluna gitmez. Hele ki Paralel yapının da temel emellerinden biri olan bu “başkanlık sistemini engelleme dürtüsü” bu kadar ayyuka çıkmışken her destek daha büyük bir önem arz etmektedir. Yürütülen bu denli zıt bir kampanya da MHP oylarında azalma olabilir. Çünkü Parti olarak benimsenen amaçlarla örtüşen önemli kararlarda destek yerine köstek olunursa parti içinde ayrılmalar gelebilir. Daha önce Evet Kampanyasında yaşanan durumlar yeniden zuhur edebilir. Temennimiz Devletimizin Bekası için gerekli konularda birleşilmesidir.
Bu sistemin yerel yönetimlerde ne yenilikler getireceği üzerine de ayrı polemikler mevcut. Eyalet ayrımlarından, kopan doğu vilayetlerine kadar anlatılan beklentilerin ciddiyetinden şüphe ediyorum. Bir yandan Devletin büyük devlet olabilmek için atılan adımlara bakın, bir yandan da bu kadar sığ düşüncelere bakın. Ben; Ülkemi yönetenlerin, topraklarımızı pazarlık konusu yapabilecek şahsiyetler olmadığından eminim. O yüzden bu konuya bu bakış açısıyla bakılması taraftarı da değilim. Fakat bu çerçevede geçecek olan bir seçimde, Başkanlık politikasına karşı duruşun, oylara etkisinin büyük olacağını düşünüyorum. Kamuoyu, Başkanlık sistemine bu kadar aşina olmuşken ve beklentileri artmışken etkisinin olmayacağını düşünmekte garip kaçacaktır. Yerelde yarışacak vekil adaylarımızın da bu hassasiyetleri düşüneceğini umut ediyorum. Sırf muhalefet olmak için her politikaya muhalefet etmek bu şehirde de tepki görecektir. Bu devir de herkes bilgiye ulaşıp kendi görüşünü netleştirebilir hale gelmiştir. Ak Parti’de bu bilgi kaynaklarını rakiplerine nazaran çok iyi kullandığı için bu tarz kampanyalardan daha olumlu sonuçlar alıyor. İnanıyorum ki şimdi seçimlerin dayandırıldığı temel dayanak “Başkanlık Sistemi” de başarıya ulaşan bir kampanya olacaktır. Şimdiden Devletimize Milletimize ve bizden beklentisi olan Nice milletlere hayırlar getirmesini temenni ediyorum.